Türkiye’nin, 21 Nisan-30 Haziran tarihleri arasında Kıbrıs açıkları da dahil olmak üzere geniş bir alanda sismik araştırmalara başlayacağını ilan etmesinin ardından Türk araştırma gemisi Barbaros’un faaliyetlerine ilişkin haberler ve Rum siyasilerin yapmış oldukları açıklamalar Rum basınında geniş şekilde yer almaya devam ediyor. 

Alithia gazetesi “Barbaros, Dün, Kıbrıs’ın Kuzey’ine Hareket Etti” başlıklı haberinde, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in, Türkiye’nin faaliyetlerine ilişkin açıklamalarına yer verdi. 

Habere göre Hristodulidis, hayatını kaybeden Güney Kıbrıs’ın BM’deki Basın Bürosu Müdürü Marias Germanu-Zupaniotis’in, Baf’taki cenaze töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Barbaros gemisinin faaliyetleriyle Türk “tahriklerini” yorumlamasının istenmesi üzerine Hristodulidis, Rum Yönetimi’nin, gelişmeleri yakından takip ettiğini, sürekli olarak olguları değerlendirdiğini, bununla birlikte Rum tarafının reaksiyonlarda bulunduğunu belirtti.

Hristodulidis, son günlerde tekrarladığı gibi, kamuoyu önünde açıklamaların amaca hizmet etmediğini düşündüklerini de ifade etti. 

FOTİU 

Habere göre Rum Başkanlığı İnsani Konular ve Dış Rumlar Komiseri Fotis Fotiu, katıldığı bir kayıp cenazesinde yaptığı açıklamada, müzakereler çerçevesinde yeni bir çaba başlarken Türkiye’nin, araştırmalar, askeri tatbikatlarla, “tahrikleri” kademeli olarak artırdığını savundu. 

Fotiu, bu tür saldırgan bir ortamın muhafaza edilmesinin, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin çabaları kolaylaştırmadığını ifade etti.

MAVRİDİS 

Fileleftheros gazetesine göre, Rum Avrupa Parlamentosu üyesi Kostas Mavridis, Avrupa Komisyonu’na yönelik sorduğu soruyla, Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölge içerisindeki faaliyetlerini şikayet etti ve kınadı. 

Türkiye’nin bu faaliyetleriyle Kıbrıs’ta bütünlüklü bir çözüm bulunması çabalarını dinamitlediğini iddia eden Mavridis, Avrupa Komisyonu’nun bu konuya müdahale etmesini talep etti. 

BARBAROS’UN HAREKETLERİ 

Alithia gazetesi, Türk araştırma gemisi Barbaros’un, uluslararası ve “Kıbrıs” kara suları arasındaki sınırda ve Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde hareket ettiğini ileri sürdü. 

Barbaros gemisinin, ayrıca, batı yönüyle, kıyılardan 12 deniz mili uzaklıkta, 3.3 deniz mili hızla, Karpaz yarımadasının kuzey açıklarında demirlediğini ileri süren gazete, Barbaros gemisine eşlik edecek olan destek gemisi “Bravo Supporter”in ise, Gazimağusa körfezi yönüyle, Apostolos Andreas burnunun güneyinde bulunduğunu iddia etti.

Gazete aynı haberinin içerisinde ,Türk Deniz Kuvvetlerine ait “Gelibolu” fırkateyninin ise Kıbrıs’ın doğusunda 30 deniz mili uzaklıkta olduğu iddiasında bulundu. 

Rum Yönetimi makamlarının, Kıbrıs’ın deniz bölgesindeki gelişmeleri ve üç gemiyi yakından takip ettiğini yazan gazete, ilgili makamların ayrıca siyasi ve diplomatik düzeyde değerlendirilmek üzere verileri de topladığını belirtti. 

Öte yandan Simerini gazetesi, Ulusal Konsey’in yarın yapacağı toplantıda Türk faaliyetlerinin ve Güney Kıbrıs ‘ın tepki yöntemlerinin de ele alınacağını yazdı. 

“TEMMUZ AYINDAKİ SONDAJ TERMOMETREYİ YÜKSELTECEK” 

Kathimerini gazetesi, yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde, Kıbrıs sorunundaki yeni tur müzakerelerin, Kıbrıs Rum tarafının zaman takvimini kabul etmeksizin, gelişme halinde olmasıyla birlikte, TOTAL-ENI konsorsiyumunun, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisinde yapacağı ilk sondaj olan 13 Temmuz tarihiyle, paralel zaman takviminin çalıştığına dikkati çekti. 

Gazete, Güney Kıbrıs’taki siyasi ve diplomatik kaynakların, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’ndeki ve özellikle “Onisoforos” isimli 11’inci parseldeki “kaza olasılığına” ilişkin endişelerini (gazete ile) paylaştığını yazdı. 

Gerek perde gerisinde, gerekse sahne önünde, son zamanlarda, Türkiye’nin, Navtex yayımlaması ve gerekse Barbaros gemisinin faaliyetleriyle, Güney Kıbrıs’a yönelik artan bir baskısının kaydedildiğini savunan gazete, bunun öncesinde ise Türkiye ve Kıbrıs Türk liderliğinin, Güney Kıbrıs tarafından, sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde gerçekleştirilen faaliyetlerin ortak şikayetinin yapıldığını, Güney Kıbrıs’ın ise bu faaliyetlerin deniz hukuku ve hukuka dayalı bir şekilde yapıldığı yönünde yanıt verdiğini belirtti. 

Gazete, Güney Kıbrıs’ın, TOTAL-ENİ ile imzaladığı sözleşme gereği, söz konusu konsorsiyumun 13 Temmuz’da sondaj çalışmalarına başlaması gerektiğini de anımsattı. 

Kathimerini gazetesi “Kıbrıs MEB’nin Sürekli Ret Edilmesi” başlıklı haberinde, Türkiye’nin yayımladığı Navtex’lerin içeriğine yer verirken, TOTAL-ENİ’nin 13 Temmuz’da başlayacağı sondaj çalışmalarından da söz etti. 

Gazete tecrübeli gözlemcilere ve analizörlere dayanarak, Türkiye’nin, Ankara’nın da işbirliği yapmayı arzuladığı büyük enerji şirketleriyle, tehlikeli sürtüşme yaratacak noktaya gelmesinin mümkün olmadığını yazdı. 

Editör: TE Bilisim