Marsiyla ziyareti ile kamuoyunda büyük tartışma yaratan Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hamit Bakırcı ile kez Kıbrıs Time’a konuştu.
Bakırcı son günlerde gündeme bomba gibi düşen MARSİLYA ziyaretini Deniz Gürgöze'ye anlattı. Basının acımasız eleştirilerine maruz kaldığını dile getiren Bakırcı, alçı taşı işletmeciliği yapan özel bir şirketin davetlisi olarak, ailesi ve bakanlık yetkilileri ile Marsilya’ya gitmesi konusundaki iddialarına son noktayı koydu.

‘’HAKKIMDA YAZILANLAR BENİ DERİNDEN ÜZDÜ’’

Deniz Gürgöze: Son günlerde gündemde olan Marsilya ziyaretiniz çok konuşulup, çizildi. Ziyaretinizden çok eşiniz ve bürokratlarınızın sizinle Marsilya’ya gitmesi ve tüm masrafların karşıdaki firma tarafından karşılandığı öne sürüldü. Peki, siz bu konuya nasıl açıklık getireceksiniz?

Hamit Bakırcı: Bu şirket bizi 3 kez çağırdı ve biz işlerimizin yoğunluğundan dolayı gidemedik. Bu işlerin Avrupa’da nasıl yapıldığını gözümüzle görmek istedik. Yerinde görmek her zaman benim prensibimdir. Ada içinde de her zaman sorunu yerinde görmenin daha doğru ve sağlıklı olduğuna inanarak çalıştım. Hayali olarak canlandırmak yerine yerinde görmenin en doğrusu olduğunu düşünüyorum. Marsilya’ya da bu taş ocaklarını yerinde görmek ve fikir sahibi olmak adına gittik.
Ama işin boyutunun buraya kadar gelmesi ve hakkımda çıkan asılsız iddialar beni çok üzdü. Ben vicdanen rahatım. Kötü bir şey yapmadık. Dolayısı ile cevap verme gereği de duymadım. Yalan yanlış şeyler yazıldı üstelik de bize sormadan yazılıp çizildi. Bize niye nasıl gittiğimizle ilgili soru sorulmadan yorumlar yapılıp, yazılar yazıldı.

Bakanlık olarak bu firmayla kendine imtiyaz sağlayacaksın dendi; bu taş ocağının izin süresi bitmişti, sen bunu uzattın gibi birtakım iddialar öne sürüldü. Maden ve Jeoloji Dairesi’nden bu şirketin burayı kaç yılında aldığı ve kaç yılından kaç yılına kadar niçin uzatıldığını istedik. Bunlar elimizdeki belgelerde var. İddia edilenler, bilmeden yazılan şeyler. Biz elimizden geleni yapacağız ama basının da doğru habercilik adına elinden geleni yapması lazım. Sırf pirim yapma adına yanlış olur.

‘’EŞİMİN MASRAFLARINI BEN KARŞILADIM’’

Deniz Gürgöze: Peki bu şirket eşinizin masraflarını karşıladı mı?

Hamit Bakırcı: Eşimin masraflarını ben ödedim. Ama bakanlık görevlileri olarak şirket tarafından davet edildiğimiz için tüm masraflarımız şirket tarafından karşılandı. Adamların şuan ellerinde uzatılmış 4 yıllık izinleri var. bundan imtiyaz sağladığımı düşünmeleri çok üzücüdür. Bu izin süreleri taş ocaklarını denetleme kriterlerine göre Jeoloji ve Maden Dairesi, Çevre Dairesi, Orman Dairesi, Patlayıcılarla ilgili bölüm bu yere giderek denetlemelerini yapar ve puantaj oluşturur. Ve bunun sonucunda süresi ne ise ona göre uzatılır. Doğru çalışıyorsanız 5 yıl kötüyseniz daha az yıla göre uzatılır. Bundan sonraki izin süresi geldiğinde bizler acaba bu şirket doğru çalışıyor mu çalışmıyor muydu ona bakıyoruz? Biz takipçi ve denetçiyiz.

‘’YEDİKONUK BÖLGESİNE BİR ANFİ TİYATRO’’

Deniz Gürgöze: Bu kadar sorun yaşandı ve gündemde oldunuz ve birtakım iddialar yapıldı. Başbakan size bu konularla ilgili soru yöneltti mi?

Hamit Bakırcı:
Evet, bu süreç içinde Başbakanla diyaloga girdik ve kendisine de olanları aktardım. Bir kere biz ülkemiz için çalışıyoruz. Halkımızın bunları bilmesi lazım. Kendime ya da başka birine imtiyaz sağlayacağım gibi düşüncede olmak şerefsizliktir. Benim çevremdeki kişiler ve meslek hayatımdaki kişiler beni çok iyi tanır ve bilir. Eğer imtiyaz sağlayacak olsaydım Marsilya’ya gitmeme gerek var mıydı? Peki, ben devletin bütçesini de kullanarak gidemez miydim? Önerge yapıp yine gidebilirdim. Ama nezaketen bizi davet ettiler ve biz de samimiyetlerine inanarak o ziyareti gerçekleştirdik. Oradaki izlenimler sonucunda bize teklif yaptılar. Burada terk edilmiş herhangi bir taşocağını ‘Anfi Tiyatro’ şeklinde rehabilite ederek ülkenize katkı yapalım teklifinde bulundular. Ekim’de gelip görecekler ve eğer uygunsa Yedikonuk’ta bulunan Karayolları’na ait taşocağında (oradan gelecek uzman tarafından belirlenecek) rehabilite çalışması yapacaklar. Marsilya’da gördüğümüz maden işletmelerini yaptıkları ağaçlandırmalarla ne kadar değiştiğini gözlerimizle yerinde gördük ve fotoğrafladık. Adamlar işlerini doğru yapıyor ve biz de onları örnek almalıyız.

‘’EĞER ELLERİNDE İMTİYAZ SAĞLADIĞIMA DAİR BELGE VARSA BIRAKIN İSTİFA ETMEYİ BU ADAYI
TERK EDERİM’’

Ben Marsilya’ya gezmek için mi gittim? Öyle olsaydı Fransa’ya gider orada tatilimi yapar dönerdim.
Ne işim vardı köylerde ve taş ocaklarında. Bu haberlerin bilinçli yapılıp yapılmadığı konusunda da şüphelerim var, bunu zaman içinde göreceğiz. Ellerinde eğer imtiyaz sağladığıma dair belge varsa bırakın görevden istifa etmeyi bu adayı terk ederim. Ama ben hem ülkem için uğraşacağım hem de karşılığında bu lafları duyacağım. Biz orada işin uzmanları ile dağları gezdik ve ülkemize ne yapabiliriz diye çalışmalar yaptık ama hakkımızda yazılıp, çizilenler çok üzücü. Ben eğer isteseydim önergemi yapardım ve önergenin içine eşimi de yazardım. Bu en doğal hakkımdır. Ama biz Bakanlık olarak izaz ikramları bile kıstık ve gelen misafirlerimize çay kahve dışında hiçbir ikramda bulunmuyoruz. Orman Dairesi Çalışanlarını kullanarak çevre temizliği yapıyoruz. Kendi çöp bidonlarımızı ve bozulan araçlarımızı Orman Dairesi’nin bünyesinde yaptırıyoruz. Biz bu kadar ince düşünürken böyle bir şey bu boyuta çekilmesi beni rencide etti. Ben doğru bilgilerle ülkeme döndüm. 18 bin çalışanı olan bu firmanın bayrak direğinde KKTC bayrağı vardı. Herkes ağzına geleni söyler ve yorum yaparsa bu ülkede ne olacak? Ben vicdanen rahatım.

Deniz Gürgöze: Açıklama yapmadığınız için mi bu kadar konuşuldunuz?

Hamit Bakırcı: Ben bugün bir tek KIBRSI TİME’a açıklama yaptım ve bugünden itibaren bu konularla
ilgili herhangi bir açıklama yapmayacağım. İsteyen sizin yazınızı okur ve ne söylediğimi öğrenir. Biz o gün açıklama yapmış olsaydık üzerimize daha fazla geleceklerdi. Objektif bakıp objektif haber yapılmalıdır. Sosyal medyadan yazılar yazıp da herkese olmayan şeyleri duyurmak doğru değildir.

‘’BU ÜLKEDE YANLIŞ YAPILAN İŞLERİN YAPILMAMASI GEREKTİĞİNE İNANDIĞIM İÇİN SİYASETE
GİRDİM. ŞUAN BANA YANLIŞ YAPTIĞIMLA İLGİLİ SUÇLAMALAR GELİYOR’’

Deniz Gürgöze: Görevden alınacağınız ile ilgili birtakım söylentiler var. Serdar Denktaş size yaşanan bu olumsuzluklarla ilgili herhangi bir telkinde bulundu mu? Yerel seçimlerde 5 Belediyeninkaybedilmesi de size bağlanmıştı… Bu konuda açıklama yapmadınız. Peki ne düşünüyor sunuz?

Hamit Bakırcı: İskele Bölgesi tarihinde ilk kez 4 belediyesini CTP’ye verdi. Halk genel seçimlerde de bazı cevaplar verdi. Ben bir seçmen olarak tepkimden olarak siyasete girdim. Bu ülkede yanlış yapılanişlerin yapılmaması gerektiğine inandığım için siyasete girdim. Şuan bana yanlış yaptığımla ilgili suçlamalar geliyor. Beni tanıyanlar nasıl birisi olduğumu bilir.

Bugün siyasete baktığınız zaman tüm partilerde karşılık var. tüm partiler kendi muhakemesini kendi içinde yapmıştır. Genel Başkanımız Serdar Beyden asla sen suçlusun senin yüzünden bunu kaybettik gibi bir ifadede bulunmadı. Ne zaman yaptığım işlerden tatmin olmam ve başarısız olduğumu gördüğüm an siyaseti bırakırım. Ama daha bir yıl dolmadı. Yaptığımız birçok şey var. Mesela Karpaz bölgesi’ndeki eşek sorununa kimse el atmadı. Biz bu projeyi başlattık ve şuan bitmek üzere. Kafamızdaki proje Milli Park’ta kendi kendini döndüren bir döner sermaye olsun ve hem eşekler hem de insanlar mağdur olmasın. İskele Karpaz bölgesindeki hayvancılar mağdur oluyor. İnsanlar haklı
ama hayvanlar da haklı. Susuz ve aç hayvanlar hayvancıların tankerlerinden su içip gidiyor, balyalarını yiyor. Bariyer sistemi ile orayı böleceğiz ve bu hayvanların suyunu, yemini ve veteriner kontrolünüsağlayacağız.

‘’AKSA VE TEKNECİK SANTRALİ’NDE %1’LİK KÜKÜRT ORANINA GEÇİLİRSE HAVA KİRLİLİĞİ ORTADAN
KALKACAKTIR. HÜKÜMET ELİNİ TAŞININ ALTINA KOYMALIDIR’’

Deniz Gürgöze: Aksa konusu gündemde. Aksa’ya kesilen cezanın ödenmediğini görüyoruz. Peki Aksa’nın kapatılması söz konusu mu?

Hamit Bakırcı: Biz Çevre Bakanalığı olarak üzerimize düşenleri yapıyoruz. Biz birçok şahısa ve işletemeye ceza kesiyoruz. Peki, bu işlerin takibini ben mi yoksa Maliye Bakanlığı mı yapacak? Bu paranın ödenmemesini ben mi takip edeceğim. Çevre Kirliliği açısından kapatabiliriz ama sırf bu cezayı ödemedi diye kapatamayız. Bu işlerle ilgilenen ve takibini yapacak olan Mali Müfettişlerdir. Ödenmediği için kapatılacaksa Maliye bu işletmeyi kapatabilir. Sağlık ve Çevre açısından düşünüyorsak Teknecik Elektrik Santrali’ni ve Aksa’ı kapatabiliriz. Kapatırsak elektrik sorununu nasıl çözeceğiz. Biz alternatifler ortaya koyarak hava kirliliğini azaltmaya çalışıyoruz. Bu hafta bir önerge hazırlıyorum. Yüzde üçlük kükürt oranını yüzde birlik kükürt orana geçmek için çalışma yaptık. Artık hava kirliliği ortadan kalkacak ama maliyet artacaktır. Aksa ve Teknecik Santrali’nde %1’lik kükürt oranına geçilirse hava kirliliği ortadan kalkacaktır. Hükümet elini taşının altına koymalıdır.

‘’HAKAN ORAN ŞOV YAPTI’’

Deniz Gürgöze: Hakan Oran konusu... Oran hakkınızda birtakım söylemlerde bulundu…

Hamit Bakırcı:
Benim bürokratım kendinden önceki bakan ve bürokratları yolsuzlukla suçladı. Biz bu konuda kendisini uyardık. Hakan Oran’ın bize katkısı ne oldu? Ben dağda tepede gezerken Hakan Oran neredeydi? Ben Bakan olarak saat 08:00’de makamına geleceğim akşam 20:00’de buradan çıkacağım ve evime gece yarısı gideceğim. Hakan beyi de telefonla toplantıya arayıp, çağırdığımızda bize çocuğunu özel dersten alıp, özel derse götürüyorum diyecek. Bu yapılanları etik bulmadık. Biz sekreterimziden kantincimize kadar bir ekibiz. Hakan bey bunun neresindeydi. Hakan Oran şov yaptı. Bu ülkede bazı şeylerin değişme zamanı geldi.

‘’SU, KASIM SONUNA KADAR TAMAMLANIP ÜLKEMİZE GELECEK’’

Deniz Gürgöze: Su konusunun da uzadığı söylentiler içerisinde…

Hamit Bakırcı: Taahhüt Mart değildi. O bir temenni idi. Sayın Tayyip Erdoğan doğum günü olduğu için Mart tarihini dile getirmişti. Daha sonra Veysel Eroğlu geldi ve o da 20 Temmuz’da bitiriniz dedi. Biz de deniz koşullarına göre yetiştireceğimizi söyledik. Denizin durumuna göre su altına döşeme yapıldı. Kara ayağındaki borular döşendi. Askıdaki boruların döşenmesi de sanırım Kasım ayına kadar sürer. Ülkemizin suya ihtiyacı var.

Deniz Gürgöze: Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Hamit Bakırcı: Ben teşekkür ederim.

Editör: TE Bilisim