Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Mustafa Akıncı, müzakere sürecinin 50 yıldır devam ettiğini, artık son noktaya gelinmesi gerektiğini kaydetti. Toplumun siyaset ve siyasetçilere güvenlerinin kalmadığını, umutsuzluklarını, “böyle gelmiş, böyle gider” diye ifade ettiklerine de işaret eden Akıncı, “Hayır, böyle geldi ama böyle gitmemeli” diye konuştu. Akıncı, siyasi yaşamının hiçbir döneminde partizanca hareket etmediğini de dile getirdi.
Mustafa Akıncı, Ada TV’de ErçinŞahmaran’ın sunduğu ‘Gündeme Bakış’ programına konuk oldu. Akıncı, 31 yıl önce ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlık bildirgesinde federal çözüme açık olacağının belirtildiğini anımsatarak, “Kıbrıs’ta federal yapının kurulması gerektiğine inanıyorum. Orta Doğu’da petrol yüzünden neler yaşandığını görüyoruz. Bu nedenle doğal gaz konusunda akıl işi, hakça paylaşıma giderek karşılıklı yarar sağlanmasını gözetmektir. Çözüm tek başına olamaz. Kıbrıs Türk toplumu ile Kıbrıs Rum toplumu, karşı karşıya değil yan yana durmayı öğrendiği zaman başarılı bir çözüme ulaşılabilir. Müzakere süreçlerinin toplumumuzun ve ülke geleceği için ne kadar önemli olduğunun bilincindeyim. Bugünkü konjonktürde de çözüme gitmek için bir fırsat vardır.Çözüm yönünde çaba gösterirken, KKTC’de deiyi idare kurup, onurlu bir barışa hazır olmamız gerekiyor. Kendi ayakları üzerinde duran, şeffaf, hesap verebilir,ekonomisi ve demokrasisi ile güçlübir yapı oluşturmalıyız” dedi.

BÖYLE GELDİ AMA BÖYLE GİTMEMELİ
74’ten sonra doğru bir yapı kurmak yerine ne yazık ki ganimetçi bir düzenin oluştuğunu kaydeden Mustafa Akıncı, “Ele geçen olanaklar ile kaynakların adil ve hakça paylaşımı sağlanabilirdi.Kamu yönetimi acayip şekilde şişirildi. Üçlü kararnameler ile oluşan kambur daha da büyüdü ve ne üzücüdür ki halen büyümeye de devam ediyor.
Akıncı, artıkbir yerden bir şeyleri düzetmeye başlamak gerektiğine de vurgu yaparak, Halk layık görürse benbu yönde rehberlik yapma amacındayım” dedi.
Akıncı, siyasette son yaşanan istifalara da dikkat çekti ve“bir milletvekili 5 ay önce bir partideyken, 5 ay sonra başka bir partiye geçiyorsa ve bu eylemde ilkesel bir ayrılık, görüş farklılığı yoksa, geriye bir tek bireysellik ve çıkar çatışması kalıyor. Umarım halkın bilinçli davranışlarıyla bu “tahterevalli” usulü tavırlar biter.İnsanlarımız öylesinealıştırılmış ki ‘böyle gelmiş, böyle gider’ diyorlar. Ancak hayır; böyle geldi ama böyle gitmemeli” diye konuştu.

“BAĞIMSIZLIK VE TARAFSIZLIK TEMEL İLKEM OLACAK”
Programda Cumhurbaşkanlığı’na ilişkinortaya koyduğu temel ilkelerle ilgili geniş açıklamalarda da bulunan Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, tüm siyasi renkleri kucaklayacağını ifade ederek, hiçbir zaman partizanca hareket etmediğini de şu sözlerle belirtti;”Ben geçmişini, köklerini inkâr eden biri değilim. Sosyal adalete inanan bir insanım. Elbette bağımsız ve tarafsız olarak tüm siyasi renkleri kucaklayacağız. Belediye Başkanlığı dönemimden itibaren bir alışkanlığım var ve bu, artık hayatımın bir parçası haline geldi.Benpartizanca istihdam yapmadım, kamu kaynaklarını partizanca harcamadım.”

“AKINCI’YI KENDİ SÖYLEMLERİ BAĞLAR”
Akıncı, bağımsız olduğunu ve bir ittifak adayı olmadığını hatırlatarak, beni bu seçimde destekleyecek olan partiler ve bireylerher şeyiyle benimle aynı görüşleri paylaşmak zorunda değildir. Bağlayıcı olan benim açıkladığım temel ilkelerdir” dedi. “Bu toplumun bir sürü farklı rengi var. Hepsini kucaklayabileceğimizi söylüyoruz” diye konuşan Akıncı, “Bu süreçte Mustafa Akıncı’nın düşüncelerini, Mustafa Akıncı’nın seslendirdikleri yansıtır, kendi söylemleri bağlar”diye ekledi.
Sağ mı yoksa sol kesimden mi oy beklediğine yönelik soruya ise Akıncı, toplumun çeşitli kesimlerinden destek aldığının, ülke çapında uzun bir süredir sürdürdüğü ziyaretlerde ortaya çıktığı yanıtını vererek, “farklı kesimlerden destek mesajı geliyor” dedi. Seçime giriyorum diye düşüncemi ve felsefemi saklayacak, değiştirecek bir insan değilim. Ama bu felsefe, odağında insan olan bir felsefedir. Toplumun geniş kesimlerinden destek almakta olduğum açıktır,bunu illa kisağ ve sol olarak nitelendirmek gerekmez. Çünkü ben bağımsız bir adayım. Vatandaş‘Akıncı, halkın adayı’ dedi. Halkımın adayı olmaktan mutluyum” diye konuştu.

DÜNYA DİYABET GÜNÜ MESAJI: STRESTEN UZAK BİR YAŞAM DİLİYORUM

Programda 14 Kasım’ın Dünya Diyabet Günü olduğunu da hatırlatan Mustafa Akıncı, ülkemizde her geçen gün diyabetli insan sayısının arttığına dikkat çekti. Sadece doğru beslenme ve hareketsiz yaşamdan kaçınmakla diyabetten uzak durulamayacağının altını çizen Akıncı, Diyabet Derneği’nin “siz yürüdükçe diyabet sizden uzaklaşır” sloganına işaret ederek, yürüyüş yapmanın önemine dikkat çekti. Kendisinin de günde 4-5 kilometre yürüyüş yaptığını, bu günlerde buna fırsat bulamamakla birlikte yine de hareketli bir tempo içinde olduğunun altını çizen Akıncı, insanlara yürüyüşü tavsiye ederek, stres ve üzüntünün de bu hastalıkta rol oynadığını kaydetti ve sözlerini, “Ne yazık ki bizde stres ve üzüntü bol. O nedenle herkese stres ve üzüntüden uzak, hareketli ve sağlıklı bir yaşam diliyorum” diyerek noktaladı.
 
Editör: TE Bilisim