Aruklu'nın paylaşımı şöyle: 

Son zamanlarda Kıb-Tek ile yatıp kalkar olduk. Kıb-Tek basit bir Kurum değil. En son Bakanlar Kurulundan geçen bütçesi 8 milyarın üzerinde. Yani Devletin bütçesinin yarısı. Ekmekçi'nin "Sehem", benim "Mafya" dediğim bir gurup, yıllardır oranın kanını emiyor...

Önceki gün Kıb-Tek yakıt ihalesi yapıldı. Sonuçta MİK, ikinci en yüksek teklifi veren İçkale isimli firmanın kazandığını ilan etti.

Tartışmalar da ondan sonra başladı. Çünkü İçkaleden daha düşük teklif veren 2 firma vardı.

İhalenin açıklandığı gün, Başbakanın da olduğu bir toplantı da MİK Başkanına en düşük teklif veren firmalara ihalenin niçin verilmediğini sorduk. MİK Başkanı Bir firmanın evraklarının eksik, diğer firmanın ise bu fiyata bu yakıtı getiremeyeceğin kani oldukları için ittifakla o firmaya ihaleyi vermediklerini söyledi. Ayrıca yasa, kendilerine keşif bedelinin %25 altına fiyat vereni eleme hakkı veriyormuş.

MİK Başkanı gerekçeli kararı pazartesi açıklayacaklarını bu karardan sonra kaybeden firmaların Rekabet Kuruluna veya Mahkemeye gitme haklarının olduğunu da ifade etti.

Meseleye iki açıdan bakmak mümkün.

Birincisi, yakıtı 75$ a getiren firma şimdi "45 $ a getireceğim" diyor. İhale kesinleşir ise taşımaya 30 $ daha az para ödemiş olacağız. İyi de aynı firmaya yaptığımız yüksek ödemeleri nasıl izah edeceğiz?

İkincisi ki bana göre çok daha önemli; MİK kendine göre haklı ve yasalara uygun bir karar vermiş olabilir.. Ama bana göre Komisyondaki arkadaşlar dünyayı iyi okuyamadıkları için yanlış bilgi ile bu kararı verdiler.

Ben iddia ediyorum. Bu yakıt, bırakın 19-20$ 10 $ a bile getirilebilir. Çünkü biz ahmakça şartnameye, gelen yakıtı Plass değerinden üzerinden ödeyeceğimizi söylüyoruz. Plass değer ne? İtalyan borsa fiyatı. Yani şu anda bu fuil oilin borsa fiyatı yaklaşık 600$. Oysa mesela Rusya gibi ambargolu bazı petrol üreticisi ülkelerden bu yakıtı çok daha ucuza almak mümkün. Spot piyasada ise yarı yarıya ucuza almak mümkün. Yani ihaleye giren ve alan firmalar için taşıma bedeli değil, yakıt bedeli önemli. Yani adamlar 300-400$ a aldıkları yakıtı Kuruma 600$ a satacaklar. Ayda 24.000 ton fuil oil alındığını düşünün. Asıl para orada. MİK te diyor ki; "Bu paraya getiremeyeceklerine kani olduk". Yahu adamalardan üste para istesen vercekler. Adamlar 3-5$ ın değil milyonlarca doların peşindeler.

Gelelim asıl meseleye; ihaleye çıkılacağı zaman, Bakanlar Kurulunda şartnameyi hazırlayan Kıb-Tek yetkililerine adrese teslim anlamına gelen bazı şartların, şartnameden çıkarılmasını ve ihalenin CİF Teknecik olarak hazırlanması yönünde talepte bulunmuştuk.

Sayın Başbakan ve bizler bu talebi üzerine basa basa söylediğimiz halde, Kıb-Tek teki yetkililer, birilerinin baskısı ile şartnameyi yine eskisi gibi adrese teslim hazırladılar.

Adrese teslim şartlar içeren bu şartnameye göre de MİK bu ihaleyi böyle sonuçlandırmak zorunda kaldı.

Soru şu; (Aynı soruyu Bakanlar Kurulunda Kıb-Tek yetkililerine de sordum) Bakanlar Kurulunda ihale şartnamesine şu maddeleri koymayın dediğimiz halde, şartnameyi yine adrese teslim hazırlayanlar kim?

“2008 yılı öncesi ve sonrasında göreve giren öğretmenler arasında yüzde 80’lik dev bir uçurum var” “2008 yılı öncesi ve sonrasında göreve giren öğretmenler arasında yüzde 80’lik dev bir uçurum var”

Bunlar bu cesareti kimden aldılar da Bakanlar Kurulunu Bakanı ve Başbakanı bile dinlemeden bu şartnameyi hazırladılar?

Sevgili Başbakanım, Kıymetli Eski Bakanım. Boşuna birbirinize mesaj göndermeyin. Kabul edelim ki bu oyunu hazırlayan Kıb-Tek MAFYASI, bizden çok daha güçlü. Siyasiler kavga ediyor, onlar gülüyor.

Bana göre yapılması gereken şu; Önümüzde daha zaman var. (Çünkü yapılan anlaşma gereği 20.000 ton daha aynı fiyattan yakıt almamız şart) Zamanımız olduğuna göre gelin Mafyanın oyununu bozup, İhaleyi iptal edelim. Yeni şartname ile İhaleyi kamunun önünde, "Açık Eksiltme" ile tekrar yapalım. Bu Kurum ancak ucuz yakıt alırsa kurtulur. Yoksa her geçen gün daha da batar. Çünkü topladığı para ile bırakın AKSA'yı ödemeyi, kendi aldığı yakıtı bile ödemeyemiyor...

Editör: Haber Merkezi