Halkın Partisi Genel Sekreteri Gülşah Sanver Manavoğlu, hükümetin izlediği politikanın, yaptığı kabine değişiminin şekli ve zamanlamasının vatandaşa güven vermediği gibi; hükümete, siyasetçiye ve meclise olan güveni daha da sarsar nitelikte olduğunu belirtti.

Katıldığı yayında gündemi değerlendiren Manavoğlu, “Son dönemde pandeminin de etkisiyle ciddi ekonomik ve psikolojik problemler yaşıyorken, kaygılarımız varken hükümetin izlediği bu yol topluma ve ülkedeki idari ve siyasi yapıya büyük zarar veriyor. Hükümet kurulduğundan itibaren atamalarla ilgili birçok söylenti çıktı. Yapılan atamalarda liyakat kriteri aramalarını geçtik ama önceden birçok konuda soruşturması, şaibesi olan kişilerin yeniden önemli görevlere atanması bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür” ifadesini kullandı. Denetleme konusunun ülkenin en büyük eksiklerinden biri olduğunu söyleyen Manavoğlu, pandemi sürecinde Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nda yapılan değişiklikle denetleme konusunda belediyelere de yetki verildiğini aktardı.

Bu organizasyon çok daha önceden yapılmalıydı” diyen HP Genel Sekreteri, “Başbakan 65 günlük hükümet olduklarını ve kendilerinden çok şey beklendiğini söyledi. Bu ülkede yaşayan ve sorunları bilen bir kişi. Bir önceki hükümette de yer alan bir partinin genel sekreteriydi. Bu ülkedeki sorunları biliyordu. Koltuğa oturma sevdasıyla derme çatma bir hükümet kuruldu. Sıkıntı sadece Başbakan’da değil. Başbakan Yardımcısı ve diğer bakanlar şeklinde sıkıntı devam ediyor. Erhan Arıklı hükümete girdi ama hala daha kendini muhalefette zannediyor. Şu an yaptığı konuşmalar eskiden yaptığı muhalefet konuşmalarıyla da örtüşmüyor. Hükümette bir söylem birliği yapacaklarına herkes çıkıyor ve kendine göre demeç veriyor. Halkta bir güven bunalımı oluyor. Yaratılan hava halkı kaosa sürüklüyor” dedi.

Rum tarafının yayınladığı belge sonrası KKTC’nin Dışişleri Bakanı’nın hiçbir girişimde bulunmaması nedeniyle kendisini yurtdışından arayıp “Sizin Dışişleri Bakanı’nız var mı?” diye soranların olduğunu anlatan Manavoğlu, Rum tarafının pandemiyi bahane ederek sınırları kapattığını hatırlattı. Manavoğlu şöyle devam etti: “Larnaka üzerinden gelen kişilerin ülkemize geçişlerine izin vermediler. Her şeyden önce Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu durumu çözmesi gerekiyor. BM’ye baskı yaparak insan haklarına ve Yeşil Hat Tüzüğü’ne aykırı bir durum olduğu anlatmalıdır. Tamam; Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte Kıbrıs konusunda belli bir politika izleniyor. Ancak biz ülke olarak ekonomik sıkıntılar yaşarken Rum tarafının ülkemize gelmek isteyen turistleri engellemesi kabul edilemez. Turizmi de baltalıyorlar. Covid19 nedeniyle biz buna sessiz kalırsak, konunun üzerine gitmezsek Rum kesimi bu uygulamayı daha katı bir şekilde sürdürecektir.” 

BRT

Editör: TE Bilisim