Cumhurbaşkanı Vekili Sayın Dr. Sibel Siber, ve çok sayıda davetlinin katıldığı, basının yoğun ilgi gösterdi. Başarılı sanatçılar, Levent Ünal ve Serkan Çankaya’nın, Kıbrıs müzikleri ağırlıklı performansları ile başlayan kokteyl, konuşmalar ve derginin tanıtımıyla devam etti.

Sibel Siber, “Arua toplumsal belleğimize katkı sağlayacak”
Kokeylde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Vekili Sibel Siber, yeni bir ARUA çıkaran Öztül Özerdem’in heyecanını paylaştığını söyleyerek, Özerdem’i ve yazarlarını kutladı. Her zaman küçük bir adada yaşamamıza rağman, durmadan ürettiğimize, tarihe, kültürümüze sürekli katkı yaptığımıza dikkat çekerek, bu dergiyi de bu şekilde değerlendirdiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Sibel Siber, ‘Derginin içeriğinde kültürümüz, tarihimiz, anılarımız, sokaklarımız ve bize ait pek çok şey var. Bu dergi ve benzeri kitap ve dergilerin kültürümüze katkısı büyük ve onlar toplumsa belleğimize önemli bir katkı sağlıyorlar. Resmi tarih her zaman her zaman her şey değildir. Kültürümüzü, bizi kuşaktan kuşağa anlatacak bu çabaları mutlulukla karşılıyorum. Kalıcı olacağına inandığım Arua’yı, okumak için her ay bekleyeceğim. Dedi.

Öztül Özerdem, “Doğduğum coğrafya en büyük şanslarımdan biri”

Konuklarına ve basına teşekkür ederek konuşmasına başlayan Arua dergisi Genel Yayın Yönetmeni Öztül Özerdem, doğduğu coğrafyayı ve kendisini geliştirmesine ortam sağlayan öğretmen bir babanın kızı olmayı çok önemli bir şans olarak değerlendirdiğini, çocukluğundan itibaren evlerinde, okumanın yaşamın temel gereksinimlerinden biri olduğunu ve eve ekmek almak kadar yaşamın doğal akışı içinde yer aldığını söyledi. Günümüzde gazete ve dergilerin internetten okunabildiğini ancak, kendisinin ısrarla sayfa karıştırmak gibi bir tutkuya sahip olduğunu vurgulayarak, sayfaları karıştırdıkça, kağıt kokusunu hissettikçe kendisini daha çok bulduğunu, bu nedenle hala kitap, gazete ve dergi almaya devam ettiğini ifade etti.
‘Ülkemizin yaşattığı deneyimleri, başka bir ülkede yaşayan birinin hayal dahi etmesi düşünülemez’
Özerdem, “Öyle bir coğrafya düşününüz ki; deryada bir damla kadar yer kaplayan, dünyanın gündeminde derya kadar yeri olan ama dünyanın tanımadığı bir coğrafya. Böyle bir ülkenin yaşatacağı deneyimleri, normal bir ülkede yaşayan birinin hayal dahi etmesi mümkün olamaz elbette. Öncelikle kendimize, bizim gerçekte kim olduğumuzu anlatmalıyız, sonra da bizi yanlış algılayan herkese. Çünkü, sadece tarihi, kültürel açıdan değil insan kaynağı açısından da çok zengin bir Ülkeyiz ve anlatacak çok şeyimiz var” dedi. ’Arua hepimizin’ Özerdem, “Bizim sesimizi, bizim yüreğimizi ve bizim ruhumuzu” yansıtacak, ada ruhu dergisi Arua’nın hepimizin olduğunu belirterek, söyleyecek sözü, anlatacak hikayesi olan herkese açık olduklarını, tıpkı bu sayıda olduğu gibi her sayıda dergi kapağında içimizden birinin olacağını ve Arua’nın buram buram Kıbrıs kokacağını vurguladı. Arua’nın, aynı zamanda son yıllarda okurların ortak ilgi alanı olan ruhsal, bedensel sağlık ve kişisel gelişim konularında da uzmanların paylaşımları ile rehber olmaya çalışacağını belirten Özerdem, arzusunun Ada Ruhu Dergisi’nin her geçen gün artacak okuyucu kitlesi, yazarları ve zenginleşecek içeriği ile kendisini yarınlara taşıyacak bir altyapıya kavuşması olduğunu söyledi.

“Bu toplumum adına son çırpınışım’
Kıbrıs’a, Kıbrıslılığa aşık ama aynı zamanda Kıbrıs’ın uyumsuz insanlarından biri olduğunu belirten Özerdem, “Hala bir zamanlar sahip olduğumuz ama çeşitli senaryolarla kaybettiğimiz birliğimizi, dürüstlüğümüzü, birbirimize saygımızı, sevdamızı aramaktayım. Hala üretmeye çalışmakta, hala tutkumun peşinde koşmaktayım. Sakın yanlış anlaşılmasın, ben Öztül olarak kişisel kurtuluşumu gerçekleştirdim. Sadece, içinde yaşadığım toplumun değerlerini kaybetmesini içime sindiremiyorum. Bu Dergi’nin önemli bir misyonu da sahip olduğumuz değerleri tekrar hatırlamaya çalışmak, kendi içimizde ki bütünlüğü “belki yakalayabiliriz”e ulaşmaktır. Bu benim toplumum için kendi adıma son çırpınışımdır. Umarım, sizlerin değerli desteklerinizle, hep birlikte üreterek, bizi bize anlatmak, bu güzelim adada daha barışçıl bir ortamda, daha mutlu yaşamak adına attığım bu küçük adım karşılık bulur. Bizim sesimiz, bizim yüreğimiz ve bizim ruhumuz hak ettiği değeri bulur. Farklılıkları tehdit gören zihniyetler yerine, farklılıklarla zenginleşen, bütünleşen mutlu çoğunluk oluruz” dedi.
 
Editör: TE Bilisim