40 yıldır Kıbrıs konusundaki görüşmelerin sürdürüldüğü ülkemizde ilk kez anlaşmaya bu kadar yakınlaşıldığını görmekteyiz.Türkiyenin anlaşma konusunda tutarlı adımlar atması Yunanistan ile olan yakınlaşma ve Rum kesiminin katı tutumunun ortadan kalkmaya başlaması umutların yeşermesine neden oldu.Yıllarca her iki tarafın liderlerinin katı tutumlarından bir sonuca ulaşılamadığı ve en fazla etkilenen KKTC’nin olduğunu yaşayarak görüyoruz.Büyük güç Amerikanın ortadoğuda güç kazanması Kıbrısta doğal gaz yataklarının olması her zaman iştahını kabartmış ve Kıbrısta asla anlaşma olmasını istememiştir. Yıllarca sürdürülen görüşmelerde sonuç alınması hep umut olarak kalmıştır.Yapılan görüşmeler bir noktaya getirilmiş ancak sonuç alınma noktasında bu güçler etkin davranarak çözüm yolunu yetiştirdikleri liderlerle tıkamışlardır.Denktaş,Talat ve Eroğlu dönemlerinde adanın Taksim edilmesi ,mal mülk mübadelesi ve Garantilerde hep sorunlar yaşanmıştır.ABD ve diğer güçler Kıbrısta çıkarlarını koruyacak bir şeyler mutlaka almışlardır.BM Genel Sekreterinin gözetiminde bu ay içerisinde yapılması hedeflenen 5’li görüşmelerin olacak olması bu işin sonuna gelindiği ortaya koymaktadır.İki liderin yaptığı açıklamalarda Sn Akıncının geçmişte imzalanan belgeler üzerinden adımlar atarak çözüm yolunda TC ile birlikte hareket etmesi bazı kesimleri tedirgin etmektedir.1974 sonrası yaratılan bu güçler siyaseti de belirleyerek ülkeyi vatanını seven vatanını sevmeyen diye böldürerek bugünlerde kadar gelmişlerdir.Unutulmamalıdır ki geçmiş dönemlerde masada olan ve bazı evraklara imza atılan belgeler şimdi vatandaşın bilgisine geliyor.
1979 DENKTAŞ-KİPRİYANU DORUK ANLAŞMASI
10 Maddelik bu anlaşmanın içeriğine bakıldığı zaman önemli sayılan konuları görmekteyiz;
Örneğin, 7nci Madde KIBRIS CUMHURİYETİ ASKERDEN ARINDIRILACAKTIR,
8nci Madde ise Cumhuriyetin bağımsızlığı,egemenliği,toprak bütünlüğü ve bağlantısızlığı,bir başka ülke ile kısmen veya bütün olarak birleşmesi veya Taksim ve ayrılmasının herhangi bir şekline karşı gereken garantiler olacaktır deniliyor.
KKTC halkının büyük bir bölümü bu maddelerin olduğunu bilmiyordu.Halka bunlar anlatılmadı.KKTC halkı bunları bilmiş olsaydı asla bunlara oy vermezdi.
Şimdi ise ayni politikaları sürdürenler görüşmelerin sonuç alıcı noktasında sahneye çıkarak anlaşmaya çomak sokmak istiyorlar.Olumsuzluklarla yoğrulan bu kesimlerin artık KKTC halkını kandırmasının mümkün olmayacağını görmekteyiz.
Ayni düşüncelerin devamı olan 11 Şubat 2014 tarihli belgenin mimarlarının da bugün yeniden sahneye çıkarak Hayırcılığa soyunmasını KKTC halkı anlamakta zorlanıyor.
ANASTASİYADİS YENİ DEVLETİN ORDUSU OLMAYACAK DİYOR.
Anastasiyadis dün yaptığı açıklamada 1979 yılında imzalanan Denktaş-Kipriyanu doruk anlaşmasının 7nci maddesini gündeme taşıdı.Bu açıklamaya sonrasında belirli kesimler Anastasiyadise tepki koyarak Akıncıyı hedef almaya devam ediyorlar.Oysa bu 1979nyılında imzalanmış bir anlaşmanın maddesidir.
GARANTİLERİ TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ORTADAN KALDIRABİLİR.
Garantiler konusunda tek söz sahibi TC’dir.1959 yılında imzalanan Garantörlük anlaşmasında TBMM karar almış ve yaşama konulmuştu. TC Garantiler konusunda esnek davranarak Parça Devletin garantörü TC olacak diyerek güzel bir adım atmıştır.Bu adım da Rum kesiminden çok fazla tepki görmedi.Fakat bizde yaygaracılar garantiler sulandırılamaz diyor.TC Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Akıncı ile ayni görüşleri paylaşıyoruz sorun yoktur diyor.Bu açıklamalar ve TC tarafından atılan olumlu adımlar anlaşmanın ayak sesleri olarak algılanıyor.Anastasiyadisin Türkiye ile yakın işbirliği ve dost olabiliriz açıklamaları da çözüm yolunda engellerin kalkmaya başladığının işaretleridir.
SDP OLARAK BİZ Kıbrıslı Türk insanının Dünyalı insanlar gibi yaşamasını arzulamaktayız.Sosyal düzenin kurulduğu ,Hak Hukuk ve Adaletin tecelli ettiği,İnsanlar arasındaki ayrımcılığı kabul etmeyen ,Güçlü ekonomik bir yapısı olan ve gelecek kaygısı olmayan bir düzenin kurulması için KKTC’deki tüm insanlarımızı kucaklamaya hazırız.

TÖZÜN TUNALI
BAŞKAN.
Editör: TE Bilisim