Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türk toplumu adına seslendirmekte
olduğu ilkelerinin tüm bölgelerde güçlü destek bulduğunu kaydederek, “Bu seçimi halk
kazanıyor. Halk adına seslendirdiğim bu ilkeler, sadece Lefkoşa’da, Girne, Güzelyurt’ta
Lefke’de değil, Mağusa’da Karpaz’da da güçlü destek buluyor ve bu güçlü destekle biz bu
seçimleri kazanacağız” diye konuştu.
Akıncı dün akşam ( 7 Şubat Cumartesi) Mağusa’da Salamis Bay Otel’de çok büyük bir
katılımla gerçekleşen dayanışma yemeğinde yaptığı konuşmada, halktan aldığı mesajla
çıktığı yolun sonunda başarı olduğunu vurguladı ve “Karşılaştığım herkes bana bu seçimi
kazanacağımızı söylüyor. Elbette bu yolun sonunda başarı olacağına inanıyor güveniyorum,
çünkü size, halkımıza inanıyor ve güveniyorum, bu yolun sonunda elbette başarı vardır.
Ancak kazanan Akıncı değil, halk olacaktır” diye konuştu.
Mağusa çarşısını ziyaretinde esnafın Derinya kapısının açılması konusundaki taleplerini dile
getirdiklerine işaret eden Akıncı, “Mağusa’nın özellikle Surlariçi’ndeki esnafın benden talebi
bu. Lefke’ye gidiyorum, Aplıç kapısından söz ediliyor. Neden bunlar yapılmasın, neden
değerlendirilmesin? Bunlar değerlendirilebilir ve bu konuda adımlar atılabilir” dedi.
Konuşmasında kapalı Maraş’ın BM gözetiminde her iki toplumun yararına açılmasıyla ilgili
görüşlerine geniş yer veren Akıncı, bu konuyu her gündeme getirdiğinde, Kapalı Maraş’ın,
bütünlüklü çözümün bir parçası olduğunun ileri sürüldüğünü kaydederek şöyle konuştu:
“Oysa bu konu, en azından iki defa bütünlüklü bir çözümün dışında olduğunu gösterdi.
1979’da Denktaş Kiprianu anlaşmasında kapalı Maraş bütünlüklü çözümün dışında tutuldu,
anlaşarak, uzlaşarak açılması öngörüldü. 1993 yılında ise Butros Gali döneminde Güven
Artırıcı Önlemler gündeme geldi. Lefkoşa’daki kapalı uluslararası havaalanının iki kapılı
olarak açılmasına karşılık Kapalı Maraş bölgesi de gündemdeydi ve açılmasına da ramak
kalmıştı. O zaman da bütünlüklü çözümün dışındaydı.
“Kıbrıs Türk lideri ikna eden taraf da olmalı”
Şimdi, ‘devlet politikasıdır, bütünlüklü çözümün dışında düşünülemez’ diyorlar. Devlet
politikasını kim yapar? Devlet politikası dediğiniz insanların yaptığı politikalardır. Biz de
oraya geldiğimizde elbette Türkiye ile konuşup istişare edeceğiz. Kıbrıs Türk toplumunun
lideri her zaman, her koşulda ikna edilen taraf pozisyonunda olmak zorunda değildir. İkna
eden taraf da olmalı özellikle Mağusa için önemli olan bu konuda muhataplarını ikna etmeyi
başarabilmelidir.”
Bunları söylerken bütünlüklü çözümü bir kenara bırakmadığının da altını çizen Bağımsız
Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, “elbette çözümü istiyorum ama ben paralel süreçlere
de inanıyorum. Bütünlüklü çözüm için müzakereleri sürdürürüz, ona paralel bir süreçte
kapalı Maraş bölgesinin iki topluma da yararlı olacak şekilde açılması, iki tarafın
müteahhitlik firmalarının, hem bizim, hem onların işsiz gençlerinin iş bulacağı bir alanın
yaratılması için, de ayrı bir süreçte mücadele ederiz. Bunun yanı sıra kapalı Maraş’la paralel
olarak Mağusa Limanı, Orta Doğu’nun en önemli limanlarından biri olabilir, doğrudan
ticaretin bir alanı haline getirilebilir, Ercan Havaalanı’ndan doğrudan uçuşların
gerçekleştirilebilmesi için muhataplarımızla konuşuruz. Ve orada da tüm tarafların kazançlı
çıkabileceği formülleri araştırır bulmaya çalışırız” diye konuştu.
Bu görüşünü dile getirdiğinde bazı çevrelerin ‘Akıncı masaya oturmadan kapalı Maraş’ı
verdi’ iddialarında bulunduklarına da dikkat çeken Akıncı, “Öyle bir şey söz konusu değil.
Kapalı Maraş’ı bu ülkenin hayrına ve kapsamlı bir çözümün tetikleyicisi olacak şekilde
gündeme taşımaya çalışıyorum. “yıllardır yılanların farelerin saltanat sürdüğü bu yerler artık
insanların olsun, insanlara hizmet etsin diyorum” dedi.
Akıncı konuşmasında Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Türk-Yunan İş Konseyi’nde
‘Türkiye ve Yunanistan’ı bir coğrafya olarak düşünüp planlama yapalım. Hem Türkiye hem
Yunanistan kazansın” şeklindeki sözlerini hatırlatarak, Kıbrıs için de aynı şeyin
düşünülebileceğini söyledi.
Akıncı, “Kapalı Maraş, Mağusalıların deyimiyle, Mağusalıların bir cesetle yan yana
yaşamasıdır. Bir cesetle yan yana yaşamak yerine canlı, capcanlı insanların yaşadığı, gelir
elde ettikleri, iki tarafın müteahhitlerinin iş yaptığı, gençlerinin iş bulduğu bir alan haline
gelsin. Bundan daha güzel ne olabilir? Bu alanda Mağusa’nın, Karpaz’ın gençleri iş
bulsunlar. Burayı ülkenin yararına hizmete sokmak akıl işidir. Bunu yaparken Surlariçi
Mağusa, Salamis bölgesini planlamak ve burayı geleceğe hazırlamak akıl işi çağdaşlık işidir.
İşte biz bu çağdaş politikalar için yola çıktık” diye konuştu.
Etkinlikte yıllarca birlikte olduğu mücadele arkadaşları ve genç kuşaklar yanında farklı
siyasal kesimlerden olsalar da önümüzdeki süreçte ‘doğru tercih Akıncı’nın politikalarıdır’
diyen çok sayıda dostlar gördüğünü de ifade eden Akıncı, konuşmasını şu sözlerle
tamamladı:
“Hepinize teşekkür ediyorum. Bence en büyük makam halkın gönlündeki makamdır.
Halk bize bir görev vermek istiyor. Bu çok açık bir şekilde kendini gösteriyor. Halkın nabzını
çok iyi, tuttuğuma inanıyorum. 19 Nisan’da Parti seçimi yapmayacağız. Kıbrıs Türk
toplumunu temsil edecek güven duyacağımız bir lider seçeceğiz. Bu seçimi yaparken bir
değişimi gerçekleştireceğiz. Bu değişim cinsiyet, yaş kategorileri üzerinden olmaz. Bir
vizyonu seçeceğiz. Kıbrıs Türk toplumunun gerek uluslararası alanda, gerek masa başında,
gerekse iç konularda güven duyacağı bir lider seçeceğiz. “Bu seçimi halk kazanıyor. Halk
adına seslendirdiğim bu ilkeler, sadece Lefkoşa’da, Girne, Güzelyurt’ta Lefke’de değil,
Mağusa’da Karpaz’da da güçlü destek buluyor ve güçlü destekle biz bu seçimleri
kazanacağız.”
Editör: TE Bilisim