Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının hiçbir dönemde masadan kaçan taraf olmadığını, bundan sonra da olmayacağını belirterek, “Çözüm iradesine sahip olan ve bu iradeye sahip olduğunu defalarca kanıtlamış Kıbrıslı Türklerin çözümsüzlüğün bedelini ödemeye mahkum edilmesini adil bulmamızı, bunu içimize sindirmemizi kimse istemesin.” dedi.

Adada Kıbrıs Rum halkının ne kadar egemenlik hakkı varsa Kıbrıs Türk halkının da o kadar egemenlik hakkı olduğunu vurgulayan Erhürman, güvenlik, enerji, deniz yetki alanları, hidrokarbonlar, ticaret yolları gibi konularda Kıbrıs Türk halkının iradesi olmaksızın karar verilmesinin kabul edilebilir olmadığını kaydetti.

Hakan Fidan: Kiminle konuşursam konuşayım GKRY'den şikayet ediyorlar
Hakan Fidan: Kiminle konuşursam konuşayım GKRY'den şikayet ediyorlar
İçeriği Görüntüle

Erhürman, olası bir sürecin sonunda Kıbrıs Rum liderliğinin retçi tutumuyla karşılaşılması halinde hiçbir şey olmamış gibi bugünkü statükoya geri dönülecek bir süreci kabul etmeyeceğini belirtti.

Kapsamlı çözüme yönelik çözüm odaklı bir müzakere masası varsa orada olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erhürman, adadaki iki halkın günlük hayatlarını kolaylaştırmaya, güvenin tesis edilmesine, çözüm atmosferinin yaratılmasına, kazan-kazan ilkesi çerçevesinde ilerideki çözüme katkıda bulunacak biçimde işbirliklerinin ve çözümlerin üretilmesine yönelik görüşme masasında olacağını kaydetti.

Erhürman, “Bu zorlu mücadelemizde, adanın tamamının garantörü olan Türkiye Cumhuriyeti’nin dün olduğu gibi bugün de her koşulda yanımızda olduğunu, sarsılmaz kardeşlik bağlarımız çerçevesinde gelecekte de kayıtsız şartsız yanımızda olacağını bilmek bizim en büyük güvencemizdir.” dedi.

- “Çocuklarımızın dünyayla buluşacakları koşulları yaratmak boynumuzun borcudur”

Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 42’nci kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen resmigeçit töreninde konuştu.

Kıbrıs Türk halkının bu adadaki varlığını, kimliğini ve haklarını koruma mücadelesinin on yıllardır aralıksız biçimde devam ettiğini kaydeden Erhürman, şu ifadeleri kullandı:

“Bizden önceki nesiller bu mücadeleyi bugünkünden çok daha zor koşullarda vermişler, çok ağır bedeller ödemişlerdir. Onların mücadelesi, bugün bizlerin yolunu aydınlatmakta, bizden sonraki nesillere varlığımızı bugünkünden çok daha iyi koşullarda sürdürecekleri bir ülkeyi miras bırakma azmimizi ve kararlılığımızı artırmaktadır. Biz, bizden öncekilerin bize bıraktığı mirası geliştirerek bizden sonrakilere aktarmakla yükümlüyüz. Bunun için, varlığımızı, kimliğimizi korumak, geliştirmek, bu topraklara her gün daha fazla kök salmak, çocuklarımızın, hak ettikleri şekilde uygar, insan onuruna yaraşır bir hayat sürecekleri, dünyanın gelişmiş ülkelerindeki çocukların sahip oldukları hak ve olanaklara sahip olacakları, dünyayla buluşacakları koşulları yaratmak boynumuzun borcudur.”