Herkesi pazar günü sandık başında olmaya davet eden Kanber, “Meselemiz Akıncı, Eroğlu, Sibel meselesi olmadı, olmayacak... Meselemiz küçücük adanın bugünkü yarım haliyle her geçen gün sıkıntı haline girmesi, yaşamın dayanılmaz hale gelmesidir. Üretimin yerden yere vurulmuş olması, kurumlarının çökertilmesi, insanların kökenlerine bakarak ayrıştırılmaya çalışılması, hukukun geçer akçe olmaktan çıkarılmasıdır” dedi.<br /> <br /> Mahmut Kanber bugün Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Kanber, 2000’li yılların başından bugüne kadar Kıbrıs sorununun Federal Kıbrıs çatısı altında çözümünün şart olduğunu savunmakla kalmadıklarını, yaptıklarıyla ve somut mücadeleyle bunu gösterdiklerini söyledi.<br /> <br /> Kanber, “Bir yandan çözüme katkı koymaya çalışırken, diğer yandan toplumların işbirliğini dolayısıyla karşılıklı güveni artırmak için projeler üstüne projeler ürettik. Bu çerçevede Lokmacı Kapısı’nın açılması için yıllardır süren mücadelemiz herkes tarafından biliniyor. Ardından Yeşilırmak Kapısı’nın açıldığı herkesin hafızalarındadır” dedi.<br /> <br /> Bölge ve dünyadaki ekonomik ve siyasi gelişmelerin, “Federal Kıbrıs” tezinin ne kadar doğru olduğunu tekrar tekrar teyit ettiğini kaydeden Kanber, şöyle devam etti:<br /> <br /> “Hem Kıbrıs’ın kuzeyinde, hem güneyinde yaşayanlar küçücük adanın coğrafi ve idari olarak bölünmüş parçacıklarında bir birleriyle uğraşırken ve birbirlerini yerken, çevreden gelen büyük dalgaların darbeleri altında kayalıklara savruldular, paramparça oldular. Bir taraftan yoksullaştılar, diğer taraftan da gelecek belirsizliğini büyüttükçe büyüttüler. Hele de hidrokarbon yataklarının gündeme girmesiyle fillerin tepiştiği bir arenaya dönüştük. Daha da çiğnendik. O kadar ki hidrokarbonun işletilmesi ve nakli Kıbrıs sorununun önüne geçti. Her şeyden önemli oldu. Petrol sorununun parçası olduk, yapıldık. Bu tehlike hala daha devam ediyor”<br /> <br /> Kanber, “Ya aramızdaki sorunların üstesinden gelerek, merkezi bir yapı ve güçle pazarlıklarda yer alacağız, ya da dışımızdaki pazarlık ve çıkarların aleti durumuna düşeceğiz. Bugün olan da bundan başka bir şey değildir” dedi.<br />