Serdaroğlu yazılı açıklamasında, Kovid-19 pandemisi nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkede de ekonomik kriz yaşandığını belirterek, gün geçtikçe Türk lirasının döviz karşısında hızla değer kaybetmesinin krizin en güçlüsünü yaşattığını kaydetti. Krizin başlaması ile birlikte hükümetin ilk yaptığı işin; kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarından kesinti yapmak olduğunu ifade eden Serdaroğlu, şöyle devam etti: “Bunun yanında özellikle özelde de çalışanlarla ilgili radikal kararlar alamadığından asgari ücretli açlığa mahkum edilmiştir. Ve gün geçtikçe de alınan kararların yetersiz oluşundan alım gücü sıfırlanmak üzeredir. Devletin sürekli uyguladığı teşvikler ve muafiyetlerle devletten daha zengin ve güçlü konuma gelenlere bu kriz döneminde hiçbir sorumluluk yüklemeyen hükümet, bu kesimden alması gereken vergileri dahi almıyor. Kriz devam ederken özel sektör çalışanlarının devlet tarafından radikal kararlar ile koruma altına alınması gerekirken tamamen işverenlerin inisiyatifine bırakılmıştır. Özel sektör çalışanları 1500TL’lik desteği bile hala alamamışken, hükümet şimdi de bu kesimin işsizlik ödeneğine el uzatmış ve yıllarca her ay Sosyal Sigortalar Kurumu’na işsizlik primi ödeyen çalışanların yasal güvence altında olan işsizlik ödeneği için kanun hükmünde kararname gibi bir uyumlaştırma adı altında adaletsiz bir uygulama ile 2670TL’den 1500TL’ye düşürmüştür. Sosyal devlet anlayışına hiçbir şekilde uymayan, alın teri ile yaşamını sürdürmeye çalışan insanlara daha çok destek vermesi gerekirken, bu şekilde bir uygulama böyle bir dönemde mevcut yasal haklarına el uzatmak ne kadar doğrudur. Yaşanan ekonomik krizin bedelini sadece dar gelirliye ödetmek adaletsizliktir ve sürekli bu kesime bedel ödetmekte ısrar eden UBP-HP Hükümetine bu kararlarından hemen vazgeçmeleri ve geri almaları yönünde uyarıyoruz.”