Her topluluğun içerisinde mutlak çürük elmalar olduğunu bunları temizlemek ve çürüklerle sağlamları ayırt etmenin herkesin görevi olduğunu kaydeden Özkıraç, “Soğuk, sıcak, yağmur, çamur demeden bu topluma hizmet veren yaklaşık 700 çalışanı da kurumu soyan hırsızlar pozisyonuna sokulması en hafif deyimle ahlak dışı bir durumdur” dedi. Kubilay Özkıraç yaptığı yazılı açıklamada, Kıb-Tek’teki yolsuzluğa değinerek, kurumu zarara uğratan veya yolsuzluk yapıp kurumun itibarını sarsması konusunda hassasiyet gösteren sendikanın her daim bu tür olaylarda süreci olgunlukla takip ederek, gereken tepkiyi ortaya koyduğunu anımsattı. Yaşanılan son olayda adı geçen iki kişinin yargı tarafından suçlu bulundukları takdirde en ağır cezayı alacaklarından şüpheleri olmadığını belirten Özkıraç, KIB-TEK’in bu toplumun en önemli özvarlığı olduğunu ve bu kurumu zarara sokan herkesin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini söyledi. Özkıraç, “Tüm bunların yanında bazı kesimlerin bilinçli bir şekilde süreci saptırarak tüm KIB-TEK çalışanlarının aynı kefeye konmasına ve kurum çalışanlarına deyim yerindeyse ‘hırsız’ diye nitelendirilmesine olanak sağlaması akıl alır gibi değildir” dedi. Kubilay Özkıraç şöyle devam etti; “Sendika olarak en öncelikli konumuz, ekmek paramızı kazandığımız KIB-TEK’i yaşatmak ve itibarını korumaktır. Bu bağlamda yaşanılan her türlü yolsuzlukları ve bu yolsuzlukları yapanlar karşısında olmaya devam edeceğiz. Bazı kesimlerin böylesi süreçleri ne yazık ki kendilerine bir fırsat olarak görüp KIB-TEK’e saldırması da ayrıca tartışılması gereken bir konudur. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu kurum kendi ayakları üzerinde durmaya, bu toplumun malı olarak kalmaya ve en stratejik kurumu olarak Kıbrıslı Türklere hizmet vermeye devam edecektir”