Partimiz BM’nin ve diğer üçüncü tarafların Kıbrıs Sorunu’na gecikmeden kapsamlı çözüm bulunması gerektiği yönündeki açıklamalarını, çözüm için gereken şartların yeniden oluşmaya başladığı yönünde önemli sinyaller olarak değerlendirmektedir. Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerine gelen yeni vime, Türkiye-İsrail ilişkilerinde düzelme, Güney Kıbrıs’ın içinde girdiği derin mali kriz ve Kıbrıs açıklarında önemli miktarda doğalgaz bulunması bu sinyallere neden olan başlıca faktörler olarak kendini göstermektedir.
Uluslararası camianın artan ilgisi Kıbrıs Sorunu’na kalıcı çözüm getirmek için kaybedilmemesi gereken bir avantajdır. Adanın her iki tarafında devam eden derin ekonomik sorunların çaresi bulunan doğal kaynakların tüm adaya refah getirecek şekilde kullanılması ve bölgede barış ve istikrarın tesisinin anahtarı Kıbrıs sorununun çözümünde yatmaktadır.
Partimiz, kapsamlı çözümü hedef almayan ara çözümleri zaman kaybetme ve mevcut yapının kökleşmesine dönük çabalar olarak görmektedir. Bu çerçevede partimiz, Rum liderliğinin kapsamlı çözümü ötelerken diğer yandan sık sık gündeme getirdiği limanların açılması karşılığı Maraş’ın verilmesi talebini bizi kapsamlı çözüme değil sonu gelmeyecek müzakerenin içine sokacak yersiz ve zamansız bir talep olarak görmektedir. Partimiz, Rum liderliğini derhal bu yaklaşımlarını terk etmeye ve kapsamlı çözüm hedefine odaklanmaya davet etmektedir.
Hedef müzakere sürecinde bugüne kadar elde edilen ilerlemelerin üzerine yenilerini eklemek yoluyla görüşmeleri gecikmeden tamamlamak ve referanduma gitmek olmalıdır. Müzakerelere başlamak için taraflar ön şart koymamalı, 29 Mayıs’ta yapılacak ilk bir araya gelmenin hemen ardından hazırlık amaçlı çalışmalar teknik seviyede başlatılmalıdır. Bu görüşmelerde henüz yakınlaştırılmamış sorunların çözümleri için alternatifler hazırlanmalı ve müzakerelerin 2013’te sonuçlanmasını hedefleyen bir çalışma programı ortaya çıkarılmalıdır.
CTP-BG, uluslararası ilgi ile liderlerin siyasi iradesinin bir araya gelmesi halinde Kıbrıs Sorunu’nun kısa denecek bir sürede çözülebileceğine inanmaktadır. Liderler bu süreç içerisinde BM Genel Sekreterinin çağrısına uyarak karşılıklı suçlamalardan kaçınmalı ve halklarını kapsamlı çözüme hazırlayan mesajlar vermeye şimdiden başlamalıdır.
Partimiz, kapsamlı çözüm önünde atılacak adımların geçmişte olduğu gibi gelecekte de en önde gelen savunucu ve destekçisi olacaktır. Önümüze çıkan fırsatları değerlendirdiğimiz ve halkımızı bu yönde motive ettiğimiz sürece toplum olarak daha aydınlık günlere gidebiliriz. Bu nedenle partimiz, UBP Hükümetinin dayattığı derin sorunlarla mücadele etme yanında Kıbrıs Sorunu’nda da toplumsal duyarlılığı üst noktalara taşımak ve önümüzdeki günlerde başlayacak çözüm sürecini olumlu sonuçlandırmak için halkın bütün kesimlerini ortak mücadeleye davet etmektedir.
Özkan Yorgancıoğlu
Genel Başkan