Uzun zamandır içimde bir huzursuzluk var.Sanki adi suçlarda hızlı bir artış varmış gibi gelmiyor mu size de?

Nitekim dün gazetelere şöyle bir göz gezdirdim:Galiba bunu düşünen sadece ben değilim. Dün birçok gazetede polise yöneltilmiş ve aydınlatılmayı bekleyen cinayetler, vakalar, meselelere ek olarak, atananların temiz ve güvenilir olup olmadıklarıyla ilgili sorgulamaların mevcut olması, şu son zamanlardaki güvensizlik hissimizi doğruluyor gibiydi değil mi?

Tartışılması gereken çok mesele var diyordu özetle gazeteler!

Kaldıki son dönemde sınır kapısı ihlallerinden tutunuz, uyuşturucu ve hırsızlıklara, kavgadan, ev içi şiddete kadar birçok haberi gazetelerde görüyoruz. Başka hiçbir sorunumuz yokmuş gibi sanki her şey dörtdörtlük, güllük gülistanlık ilerliyormuş gibi anlamadığım bir şekilde öne çıkarılan haberlerin birçoğu da bu türden haberler. Mesela dünkü gazetelerde yer alan gıda güvenliğimizin olmayışıhususundaki haberde çok ciddi bir haberdi.Tükettiğimiz gıdaların güvenle tüketilebilmesi için gerekli olan sağlık koşullarının sağlanarak korunması için hazırlanan yasa,yıllardır yayınlanmış. Lakin çalıştırılabilmesi için gerekli olan tüzüklerle henüz altı doldurulmadığından uygulanamıyormuş!

Anlayacağınız kim kime dumduma yaşamaya çalışıyoruz…

***

Düşünebiliyor musunuz yolunda giden neredeyse hiçbir şey yok.Sadece iktidar vekilleri ile Başbakan ve Dışişleri Bakanı ciddi çalışmaların yapıldığından, halkın yararına olabilecek gelişmelerin olduğundan bahsediyor.Onun ötesinde bunu söyleyen ve doğrulayan, en azından buna inandığını vurgulayanbir kesimin olduğunu söylemek çok zor.

Üstüne üstlük bir de Merkezi İhale Komisyonu’nun üç aylığına görevde olmayacak olması ilginç değil mi?Sağlık Bakanlığı’nın alımlarında daha hızlı hareket edilebilmesi adına farklı düzenlemelerin yapılmasına yönelik olan bu kararı da oldukça şüpheyle karşılayan kesimler var.

Evet Merkezi İhale Komisyonu çok yavaş işleyen bir yapıya sahip. Onu bu hale kavuşturan da KKTC’yi tanımazmış gibi kendi ayağımızı kurşun sıkacak yasayı yapan vekillerdi. Anlayacağınız vakti zamanında yasa plansız ve geleceği görmeden yapılmış…

Bu aşamada sağlığın zor günlerden geçiyor olduğunu, ilaç ve sağlıkla ilgili çeşitli materyal alımı hususunda hızlı davranmak gerekliliğine yürekten katılıyorum.Fakat yöntemi bu mu olmalıydı, yoksa burada dün de bu gazetenin sayfalarından sorulduğu gibi başka suçlara davetiye çıkarılıyor olabilir mi?

Hakikaten son derece şüphe uyandırıcı, son derece halkın güvenliği ve esenliği ile ilgili sıkıntıların yaşanıyor olduğu yönündeki kaygıların arttığı bir dönemdeyiz.

Üstelik yaz aylarında Kıbrıslı rehavettedir.Çok sorgulamaz, sorgulayamaz.Her şey Eylül gibi yeniden başlar ve hayata geçiş yapılır.Adeta bir tür yaz uykusundadır toplum. Siyaset de uyur, yargıda yarı uyku halindedir çünkü tatildir.Farkındalıklarının önünde engeller olur yaz aylarında.

Kıbrıs'ta havanın sıcağıyla da ilişkilidir aslında bu durum ve doğal kabul edilir ya da en azından edilebilir.

Bu sayede görmeden, duymadan işleyen bir süreç gibi de görülebilir/kullanılabilir bu süreç.

Yine de sorgulamayı elden bırakmamak lazım çünkü önümüzde seçim var ve seçime yönelik çalışmaların kirli çalışmalar olabileceğini çok uzun yıllardan beridir bize milletvekilleri meclis kürsüsünden öğretmişlerdi!

İyi gözlemler diliyorum dilerim.

Çünkü gözlem yapmak kurtuluşumuzda giden yolu başlatan bir etkinlik olacaktır…

Hala halka inanıyorum…

Dr. Çiğdem Dürüst