nedenle yeni bir siyaset geliştirilmesi gerekiyordu. Bu siyaset de iki devletli siyasettir. Federal temel Avrupa Birliği içerisinde çoğunluğun azınlığı ezeceği, yok edeceği ve asimile edeceği, Türk hükümeti ile bağları kopartacağı bir yapıdır” dedi. 

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin garantörlüğünün son bulması ve Türk askerinin adadan çekilmesini içeren federal çerçevenin Kıbrıs Türkünün sonunun başlangıcı anlamına geldiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “İki devletli siyasette ise bir anlaşma olacaksa, iki devletin, kuzeydeki devlet Türk devleti, güneydeki devlet Rum devleti, yan yana yaşayan iki devletin birlikte iş birliği ile çözüm olabileceği noktasında Cumhur İttifakı bize tam destek vermiştir.”   

Kıbrıs meselesini milli bir dava olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Türkiye’nin desteği yadsınamaz bir gerçektir ve Türkiye ile aramızdaki ekonomik, siyasi, kültürel ve tarihi gönül bağı vardır” dedi. 

Doğu Akdeniz’de var olan enerji yataklarına da değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “KKTC küçük bir toprak parçası olarak görülmesin. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 3800 km toprağı vardır, egemen bağımsız bir Türk Devleti olarak deniz yetki alanlarımız, kara sularımız, kıta sahanlığımız, hava sahamız, ekonomik münhasır bölge haklarımız vardır” şeklinde konuştu. 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC’nin deniz yetki alanları, kara suları, kıta sahanlığı, ekonomik münhasır bölgeleri, Mavi Vatanı ve Gök Vatandaki hak, hukukun kazandıkları zenginlikler olduğunu vurguladı.

-“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp etme politikasına devam etmektedir”

Gazimağusa'da ölümlü iş kazası
Gazimağusa'da ölümlü iş kazası
İçeriği Görüntüle

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Kıbrıs açıklarındaki doğal gazın Mısır’a ihraç edilmesi ve Avrupa’ya yeniden pazarlanması konusunda Mısır ile imzaladığı anlaşmayla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, şöyle konuştu:

“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp etme politikasına devam etmektedir. Kıbrıs’ta iki ayrı halk vardır ve Kıbrıs Türk ve Rum halklarının eşit kurucu ortaklığında 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, Rumların ENOSİS hedefi 21 Aralık 1963 saldırılarından sonra silah zoruyla bir Rum devletine dönüştürülürken, Kıbrıs Türk halkı da bu cumhuriyetten dışlanmıştır.  Rumlar halen bu devleti kullanarak antlaşma yapmaktadır ve bu durum, uluslararası hukuka aykırıdır.  Kıbrıs Türk halkının varlığını yok saymak adaletsizlik ve hukuksuzluktur. Yıllardır bunun mücadelesi verilmektedir.” 

haksızlık yaptı”

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Yunanistan’ın 12 adayı gasp ettiği” yönündeki açıklamasına atıfta bulunularak, Yunanistan’ın Kıbrıs Rum kesimiyle var olan ilişkisi sorulması üzerine, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yunanistan’ın işgalci olduğunu, “Kanlı Noel” katliamını Yunan Albayı Grivas’ın başlattığını, akabinde 15 Temmuz 1974 yılındaki darbeyi yine Yunanistan Cuntasının yaptığını ifade etti.

Yunanistan’ın Kıbrıs’ı ele geçirmek adına her türlü adımı attığını ve başarısızlıkla sonuçlandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Yunanistan’ın Kıbrıslı Rumlara da haksızlık yaptığını, esas amacının 12 adadan sonra 13. ada olarak Kıbrıs’ta ENOSİS’i gerçekleştirmek olduğunu söyledi.  

Kıbrıs’ta 1974 yılı öncesinde Kıbrıs Türkü’ne yönelik yapılan soykırımların sorumlusunun Yunanistan olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Hayal olan büyük Yunanistan’ı yaratmak istediler. Geçmişte aldıkları 12 ada ile bütün Ege’de denizde egemenlik hakkı elde ettiler. ENOSİS ile 13’üncü ada olarak Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlayıp Akdeniz’de de deniz yetki alanlarını genişletmek istediler. Yunanistan’ın kara parçasından daha büyük denizde yetki alanları var.” dedi.

bulunduğunu kaydetti. 

Mücadele yıllarında doğduğunu ve yaşananları tecrübe ettiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün yok oluştan varoluşa gelmesini ve devletini kurmasını yaşayan biri olarak, Kıbrıs Türkü’nün haklı davasını anlattığını ifade etti.

Kıbrıs Türkü’nün siyasetini ve davasını anlatmak için Türkiye ve yurt dışına ziyaretlerde bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün potansiyel gücünü bir araya getirmek için uğraş verdiğini vurguladı. 

Kıbrıs ile Türkiye arasındaki iletişim ve ulaşım imkanlarının geliştiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Dedem bir arsa satıp, Türkiye’deki gelişmeleri dinlesin diye radyo almıştı. İletişim çağında anında bilgiye ulaşıyoruz. Türkiye ile aramızdaki bağlar daha çok güçlendi. Büyük Türk milletinin ayrılmaz ve kopmaz bir parçasıyız. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile son görüşmemizde ‘tek millet 3 devlet’ dedi. Kritik bir yerde devletimiz var. Türk Dünyasında büyük aşama kaydettik, büyük başarı elde ettik” şeklinde konuştu.