Elektronik bileklikler meselesi başımıza dert olur mu noktasında düşünülen ve tartışılanlara bakılırsa, olur!

Nasıl mı?

Memlekette aşılama sorunu bu noktadayken, gelecek olanların otellerde kapalı dahi kalsalar, otel çalışanlarının başının dertte olacağı, önce en yakınlarının sonra da toplumun sıkıntı yaşayacağını görmek için alim olmaya gerek olmadığını sadece biz görüyor olamayız değil mi?

Dahası 1 Nisan’a kadar turizm sektörü çalışanlarının aşılanacağı yönünde Turizm Bakanı tarafından yapılmış olan açıklamanın dahi yerine getirilemediği bir ortamda, aşımızın olmadığı gerçeği ile karşı karşıya iken durumun vahameti gözler önünde ve kumar turizminin yine öncelikli tutulmasına öfkelenmemek elde değil! Neden şartlar sadece ve özellikle bu sektör için zorlanıyor?

Bu sektörün desteklediği diğer sektörler çok geniş ve birçok sorunun çözülmesinin önünde kumarhane sahibi oteller kilit etken de biz mi göremiyoruz?

1 Temmuz süreci sonrasında halkın yaşamakta olduğu kaosun izleri henüz üzerimizden silinmemişken, yeniden aynı oyuna düşürülüyor oluşumuzu aklım almak istemiyor.

Şimdi bu kişiler turist olarak memlekete getirilecekler ve otelden çıkışları zinhar mümkün olmayacaksa, Girne ve Arasta esnafı başta olmak üzere, turizm konusunda ticari etkinliklerimizin artması ve reel sektörün hareketlenmesinin bu girişimle mümkün olmayacağını bilmemiz gerekmiyor mu?

Dahası üreticilerden alınacak gıda ve hijyen ağırlıklı tüketim malzemeleri dışında bir ekonomik etkiye sahip olmayan bu hamlenin toplumun geneline yönelik bir rahatlama getirmeyecekse neden bu denli ısrarla bu hususta zaman ve emek harcandığını merak etmiyor olmamız garip değil mi?

Sonrasında bu “turistler” kollarına takılacak bilekliklerin telefonları ile eşleşerek şebekeye sinyal gönderen bir teknoloji ile çalışacak kadar basit bir anlayışla işlerin yürütülmesi de akıl karıştırıcı değil mi?

Bunun karşıt uygulamalarının bulunmasının kolaylığını sadece biz mi görüyoruz acaba?

Her gelen “turist”inroamingli bir hattı olup olmadığı mı kontrol edilecek?

Sadece bir şebekenin ihaleyi kazanmış olmasından dolayı yaşanacak roaming sorunları olabilir mi gelecek olan turistlerin? Ne dersiniz?

Öyle olursa ne olacak?

Mesela birden fazla bileklik aynı telefona yönlendirilebilecek mi dersiniz?

Sakın alınacak hizmetler karşılığında astarı yüzünden pahalıya gelmesin bu iş!

Hatta 40 milyon olduğu söylenen otel hizmetlerine karantina için yapılan harcamanın da üzerine çıkılmasın!

Bilirsiniz teknoloji pahalı bir hizmettir bizim gibi geri kalmış ülkelerde!

***

Gelen turistler otellerine hapsedilecek. Farkındasınız değil mi?

Ve onlar da bunun farkında olacaklar mı?

Otel sahipleri mi güvenliği sağlayıp halkın korunmasına yardımcı olacak acaba?

Bu turistlerimize hangi amaçla ülkeye geldikleri bilgisinin istendiği söylendiği zaman açıklamalar nasıl olacak? Ne kadar doğru olacak mesela…

Aklımız almıyor: Kim Kıbrıs’a gelip de sadece otelinde zaman geçirmek ister?

Bu durum kaç üreticiyi, kaç ticaret ile uğraşan insanı, kaç müzisyeni ihya eden bir alanı kapsayacak?

Kaç KKTC yurttaşı bu sektördeki hareketlenmeden faydalanacak? Turizm sektörü çalışanlarının istatistiği elimizde var mı?

Denetimler kapalı sistemlerde ağır komünizm izleri taşıyan bir güvenlik anlayışıyla yapılamayacağından tüm bu sorunlarla nasıl baş edilecek?

Kaldı ki daha önce de sorgulayarak cevap bulmuştuk ki, hastalık bu denli ürkütücü ise, aşı da sadece aşılanan kişiyi koruyor ve aşılanan hastalığı bulaşmaya ve yaymaya devam ediyorsa, biz, neyi, nasıl koruyabileceğiz?

Bunca soruya cevap bulmak ve bu sorulardan sonra kendimizi rahat hissetmemiz nasıl beklenebilir ki?

Oysa biz bize yeteriz mantığıyla yerli malı kullanımı, yerli üretimi teşviki ve içimizde kapalı iken neler olabileceğini görmek, daha sonra dışa açılmak eğitim, sağlık, kültür, siyaset ve her anlamda daha mantıklı olurdu gibinize gelmiyor sizlerin de?

***

Çok soru sormayalım da akıllar bulanmasın.

Akıl bulandıranlar bu memlekette sevilmez, biliriz.

Dr. Çiğdem DÜRÜST