İşte Besim'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım; 

Akşam Diyalog Tv’de Sayın Özersay, Ayşegül Baybars ve Tolga Atakan’ı izledim. Daha 15 gün önce aynı bakanlar kurulunda oturmuş; biz hepimiz yüreğimiz bu toplum için bir şeyler yapalım diye çırpınırken, samimiyetlerine yürekten inanmışken...
Meğer çoktan bittiğini ama gözlerimizin içine baka baka bunun sadece bir algı operasyonu olduğunu söylediklerini düşünürken...
Ve bir gün sonra 15 ay yan yana en zor koşullarda oturmuş bizlere bilgi verme açıklama gereği dahi duymadan “biz hükümetten çekildik” diye açıklama yapan arkadaşlarımızı hüzünle ve hayal kırıklığıyla izledim.
Yok hüznüm Sağlık Bakanlığını bıraktığım için değildi. Bıraktığımın ertesi günü kliniğimde müthiş bir huzurla hastalarımla haşır neşirdim. Yaşamımda onurla hayat taşıma yazdırdığım bir dönemi daha kapatmıştım. Hem de nefes nefese her saniyesini toplum için çalıştığım bir dönemi...
Elbette toplum için ağlayanın göz yaşının asla dinmeyeceğini bile bile...
Ama hüzünle ve üzülerek izledim programı, çünkü 15 ayda yapamadıklarını anlatırken ille ki bir suçlu arar gibiydiler. Halbuki ben tüm yaptıklarımızı el ele hep birlikte yaptığımızı düşünmüştüm. Yapamadıklarımız ise eksi hanemize yazdığımız şartlar ve imkansızlıklar yumağı...
Ki bana göre el ele devam edilebilseydi ille ki başarabileceğimiz konulardı. 
Sayın Ayşegül Baybars “yurttaşlık yasasını Ekim’de getirdik ama ortaklarımızdan cevap alamadık” diyor.
Ben de eğer o bakanlar kurulunda oturuyorsaydım diyorum ki öyle olmadı.
Sayın Baybars yurttaşlık yasasını hazırlayacağı bilgi notunu Ekim´de getirdi. O toplantıda Serdar Bey yoktu. Biz hepimiz ve özellikle yasa yapma konusunda deneyimli bir hukukçu olan başbakanımız bu bilgi notuna çok ciddi katkı sağlamaya çalıştık. Sonra aradan aylar geçti ve sayın Başbakan’ın yine bir uyarısıyla Ayşegül Hanım yurttaşlık yasa tasarısı ve beyaz kimlik dediğimiz ikamet izni taslağını Nisa’n gibi bakanlar kuruluna getirdi.
Elbette ki bakanlıklarımızın insan kaynağı ve özellikle hukukçu sıkıntısını hepimiz biliyoruz ve bu yasa taslaklarını çok hızlı getirmesi beklenemezdi ama “ getirdik de cevap alamadık” demesi üzücü...
Şimdi ben kendi adıma kronometreyi kurdum bekliyorum. Bu ülke için hayati önem taşıyan ve de hazır olan bu yasa ne zaman Meclis’ten geçip yasallaşacak. Bir sonraki seçime 10 bin yeni vatandaşla mı gideceğiz yoksa burada yıllarca yaşayıp mağdur olan birçok insana yaşamlarını kolaylaştıracak eğitim sağlık ve çalışma hayatlarında kolaylık sağlayacak beyaz kimlik mi verilecek...
Bu minicik ülkede arkadaşlıklar dostluklar ve özellikle siyasi birliktelikler önemlidir. Yaşam aslında bir çeşit politikadır ve ille ki uzun vadede toplumu kurtaracak olan günübirlik politikalar değil; doğru düzgün, prensipleriyle var olan politikalar ve politikacılardır. 
Değerli dostlarım ben Meclis’te olmasam da 15 aylık bakanlar kurulu, hükümet ve ateşten gömlek sağlık bakanlığı görevimle ilgili tecrübelerimi, yaşadıklarımı sizlerle bu sayfadan paylaşacağım. Bazen eleştirecek, bazen sadece fikrimi söyleyeceğim ama bilin ki hep iyi niyetle ve yapıcı olacağım.
Bunu da topluma ve geleceğe olan borcum için yapacağım.
Her şey ama her şey bu coğrafyada çocuklarımıza daha güzel bir gelecek için...
Sevgiyle kalın...