Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, hükümete güvensizlik önergesi verilmesi ve erken seçim konusunda ne çabası, ne de girişimi olduğunu; Cumhurbaşkanlığı’nda bu konuda toplantı yapıldığı iddialarının da doğu olmadığını söyledi.
Eroğlu, “Saray Darbesi yazdılar... Benim hayatımda darbe yoktur. Olmadı. Halka güven, bağlılık, demokrasi var” dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu bugün Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında son gelişmeleri değerlendirdi. Çok sayıda gazetecinin izlediği basın toplantısını, bazı televizyon kanalları da canlı yayımladı.
Eroğlu, iç gelişmelerden yazın her zamankinden sıcak geçeceği izlenimi edindiğine işaret ederek, gerekli değerlendirmeleri, hükümete verilen güvensizlik önergesinin sonucunu gördükten sonra yapacağını belirtti.
“KUCAKLAYICI OLUNSAYDI BÖYLE OLMAZDI”
Bu noktaya gelinmesinde kurultayın etkili olduğunu kaydeden Eroğlu, “UBP kurultay süreciyle ilgili düşüncelerim ortadadır. İrsen Küçük’ün başkan seçilmesine destek olmuştum. Çok hata yaptığından dolayı son kurultayda destek olmadım. Kaşif’in kazanmasının daha iyi olacağı görüşünü ortaya koydum… Kucaklayıcı olunsaydı böyle olmazdı… Bütünleştirici olmak zor, yıkmak kolaydır” dedi.
“UBP BENİM HAYATIMDIR”
Cumhurbaşkanı Eroğlu, UBP’ye zarar verdiği yönündeki eleştirilerle ilgili olarak da şunları söyledi:
“Benim hayatım UBP’de geçti. UBP benim hayatımdır. UBP benim partimdir. UBP’ye zarar verebileceğimi yayanlar gerçek UBP’li değiller. Beni buraya getirenler gerçek UBP’lilerdir. Ben nankörlük yapmam. Nankörlük yapanlar var mı? Elbette var. Ama o ben değilim.”
UBP’LİLERE DİKKATLİ OLMALARI UYARISI
Eroğlu ayrıca UBP’lilere “UBP’li gibi görünüp, UBP’yi yörüngesinden çıkarmaya çalışanlara” karşı dikkatli olma uyarısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Cumhuriyet Meclisi kürsüsünde kendisini eleştiren Başbakan İrsen Küçük’ün sözleriyle ilgili olarak “İstediği gibi konuşur ancak çabalarımızı çok dikkatle izlemediği ortada… Ben dış temas yapılmasına karşı değilim… Seviyesinin çok altında kişilerle görüşüp, havaya girmeye gerek yok” dedi.
DEĞERLENDİRME YAPMAK İÇİN HENÜZ ERKEN”
Hükümet hakkındaki güvensizlik önergesinin sonucunu da göreceklerini ve gereken değerlendirmeleri yapacağını dile getiren Eroğlu, bir değerlendirme yapmak için henüz erken olduğunu belirtti. Yaşanan gelişmeleri olabildiğince yakından ve çeşitli boyutlarıyla izlemeye çalıştığını belirten Eroğlu, iktidar partisinde kurultay sürecinde yaşananların bu noktaya gelinmesinde etkili olduğunu belirtti ve aynı zamanda sivil toplum örgütlerinden çeşitli kesimlerden hükümete gelen eleştirilerin ve muhalefetin bastırmasının da erken seçim kararının alınmasında önemli etken olduğu kanaatinde olduğunu kaydetti.
“ZARAR VERİCİ ÇOK HATALAR YAPTIĞINDAN DOLAYI KÜÇÜK’E DESTEK OLMADIM”
UBP kurultay süreciyle ilgili düşüncelerinin ortada olduğunu, açık konuştuğunu söyleyen Eroğlu, geçmişte İrsen Küçük’ün UBP Genel Başkanı Seçilmesine büyük destek verdiğini ama son kurultayda ülke ve parti yönetiminde halkın beklentilerine uymayan zarar verici çok hatalar yaptığından dolayı, birçok bakan, milletvekili ve partiliden gelen sözlere de kulak vererek Küçük’e destek olmadığını dile getirdi.
Ahmet Kaşif’in kazanmasının daha iyi olacağı görüşünü ortaya koyduğunu ancak Başbakan İrsen Küçük’ün iddia ettiği gibi köy köy dolaşıp Ahmet Kaşif lehine propaganda yapmadığını anlatan Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı makamında görüştüğü kişilerin tabi ki olduğunu, bilinenler ve bilinmeyeler, açıklananlar ve açıklanamayanların yaşanarak kurultayın tamamlandığını söyledi.
“BÜTÜNLEŞTİRİCİ DAVRANILSAYDI ,İŞLER BU NOKTAYA GELMEYECEKTİ”
Eroğlu, kurultayla ilgili olarak “Tabii geride neler bırakarak tamamlandığı belli. Bana göre her şeye rağmen kurultayda ortaya çıkan sonuç diğer aday tarafından da kabul edildiğine göre kucaklayıcı, bütünleştirici, birleştirici davranılsaydı işler bu noktaya gelmeyecekti. Bu görev tabii ki Genel Başkan’a düşmekteydi” diye konuştu.
Kurultaydan sonra konuyla ilgili tek açıklamasını Genel Sekreterlik seçiminin hemen öncesinde yaptığını kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, UBP tüzüğünün kendisini “yaşam boyu parti lideri” olarak nitelemesinden dolayı ve bir “abi” olarak birlik ve beraberlik için uyardığını fakat uyarısının dikkat alınmadığını belirtti.
“ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAYANLAR BENİ SUÇLAMAYA KALKIYOR”
Birleştirici olmanın, sevgi saygı çerçevesinde bütünleştirmenin zor, yıkmanınsa kolay olduğunun altını çizen Eroğlu, “Maalesef kolay olan seçildi. Şimdi, üzerlerine düşenleri yapmayanlar, basit adımlarla bütünleşmenin sağlanması mümkünken adeta kopma yaşanmasını istercesine davrananlar beni suçlamaya kalkıyor. Bunu kesinlikle reddederim. Ben her zaman olduğu gibi bugün de açık konuşurum . Her gün kapım basına açıktır. Kim isterse usulü, adabı çerçevesinde bu kapıdan girer ve bana sorusunu yöneltebilir” dedi.
“UBP’Yİ YÖRÜNGESİNDEN ÇIKARMAYA, BAŞKALAŞTIRMAYA ÇALIŞANLARA DİKKAT…”
Hayatının UBP’de geçtiğini, UBP’nin adeta hayatı olduğunu, UBP’ye zarar verebileceğini ifade edenlerin, bunu yayanların gerçek UBP’li olmadığını, art niyetli olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Beni buralara getiren, Cumhurbaşkanı seçen halkım ve gerçek UBP’lilerdir. Ben, nankörlük yapmam, yapılanların değerini bilirim.Nankörlük yapanlar var mı diye sorarsanız elbette vardır ama ben değilim. UBP’ye zarar vermek için yapılan nankörlükleri de bilmez değilim. 34 yılım aralıksız UBP içinde geçmiştir ve 34 yılın sonunda UBP bütün yetkili organlarının oy birliğiyle aldığı bir kararla Cumhurbaşkanlığı’na aday oldum ve sizlere Cumhurbaşkanı olarak hitap ediyorum. Tüm gerçek UBP’lilere, UBP’li görünüp UBP’yi yörüngesinden, yolundan çıkarmaya başkalaştırmaya çalışanlara dikkat etmeleri çağrısında bulunuyorum” diye konuştu.
Yaşanan son olayların Cumhurbaşkanlığı’nın dışında geliştiğini kaydeden Eroğlu, bu konuda bazı yazar ve siyasi parti mensuplarının kendisini suçlamaya devam ettiğini belirtti.
“GÜVENSİZLİK ÖNERGESİ KONUSUNDA ÇABAM, YÖNLENDİRMEM, DESTEĞİM OLMADI”
UBP aleyhine güvensizlik önergesi verilmesi, erken seçime destek çıkılması konusunda bir çabası, yönlendirmesi ve desteğinin söz konusu olmadığını ifade eden Eroğlu, Demokrat Parti, Toplumcu Demokrasi Partisi ve UBP’li muhalifler denilen milletvekilleri ile Cumhurbaşkanlığı’nda toplantı yapıldığının tamamen yalan olduğunu vurguladı.
“BENİM YAŞAMIMDA DARBE, DARBECİLİK YOKTUR”
“‘Saray darbesi’ diye yazanlar bana göre hayal kuruyorlar. Benim yaşamımda darbe, darbecilik yoktur, halka güven, halka inanç, demokrasi, insana sevgi, saygı, toprağımıza devletimize, halkımıza bağlılık vardır” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, uzun yıllar kendisine politikada yol arkadaşlığı yapan kardeşleri ve dostlarıyla ülke konularını konuştuğunu, söz konusu milletvekillerinin de buna dahil olduğunu belirtti.
Başbakan Küçük’ün yasağına, şiddetli baskı ve kızmalarına rağmen çok sınırlı da olsa ara sıra bazı bakan arkadaşlarının Cumhurbaşkanlığı’na gittiğini, günlük konular, bakanlıklarının mevzularını değerlendirdiklerini kaydeden Eroğlu, 3’lü kararnameler gündeme geldiği zaman bu tür ziyaretlerin yapıldığını belirtti.
Muhalefet partilerinin başkanları, milletvekilleriyle de ara sıra bire bir ya da ikili, üçlü gruplar olarak benzer konularda görüşmeleri olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bazı UBP’li, DP’li , CTP’li belediye başkanlarıyla da çeşitli konularda ve yerel yönetimler hakkında görüş alış verişinde bulundukları da ifade etti.
“Burası Kıbrıs Türk halkının Cumhurbaşkanlığıdır” sözünü seçildiği ilk günden beridir söylediğine dikkat çeken Eroğlu, öncelikli görevinin Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını, güvenliğini, refah ve mutluluğunu gözetmek ve savunmak olduğunu, herkesle görüştüğünü, konuştuğunu, Cumhurbaşkanlığının herkese açık olduğunu söyledi.
“MAKAMLARDA OTURANLARIN KÜSME, TAVIR TAKINMA LÜKSÜ YOKTUR”
Gelene “hoş geldiniz” dediklerini, dinleyip konuştuklarını; makamlarda oturanların küsme, tavır takınma lüksü olmadığını kaydeden Eroğlu, kendisinin hayatı boyunca bunu benimsediğini, kuyusunu kazanları da rakiplerini destekleyenleri de kucakladığını, bakan yapıp çeşitli makamlara getirdiğini, Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı’na gidip kendisiyle konuşacağına fırsatını kollayarak Meclis kürsüsünden kendisine gönderme yaptığını dile getirdi ve şöyle konuştu:
“MÜDAHALE VE DEMOKRASİ KONUSUNU EN SON AĞZINA ALABİLECEK KİŞİNİN KİM OLDUĞUNU HALK BİLİYOR”
“Ne yapıyor Sayın Küçük? Cumhurbaşkanlığı’nın düzenlediği 500’e yakın gencimizin katıldığı 19 Mayıs resepsiyonunu yayınlamayı reddeden devlet televizyonunda Cumhurbaşkanı’na sataşıyor, bir partimize teşekkür ederken beni haksızca eleştiriyor. Bir yıldır Cumhurbaşkanı ile yapması gereken görüşmelere gelmeyen Başbakan, bana, yüzüme karşı ülke ve parti meselelerini söylemeyen ya da söyleyemeyen Sayın Küçük, kürsüden, televizyondan bana suçlamalarda bulunuyor. Ekrana çıkıyor ve ‘bana göre bugün parlamento için tarihi bir gündür. Meclis, müdahalelere müsaade edilmeyeceğini ve demokrasiden çıkılmayacağını gösterdi’ diyor. UBP Kurultay süreci ortadadır. Müdahaleler ve demokrasi konusunu en son ağzına alabilecek kişinin kim olduğunu eminim halkımız çok iyi biliyor. Ben bu sataşmalara benzer bir üslupla yanıt verecek değilim. Takdiri sağduyusuna güvendiğim halkımıza, gerçek Ulusal Birlik Partililere, Ulusal Birlik Partisi’ni gerçekten benimseyenlere, sevenlere, düşünenlere bırakıyorum.”
Başbakan Küçük’ün TDP Başkanı Mehmet Çakıcı ve Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın güvensizlik önergesi ve seçim yasası ile ilgili sözlerini yanıtlarken konuyu gereksiz bir şekilde kendisine getirdiğini ve “Silihtar’da oturan işbirlikçiniz da bu meseleyi çözemez. Dikilitaş’ta oturarak bu sorunu çözemezsiniz” dediğini, Küçük’ün Cumhurbaşkanlığı için ülke tarihinde Meclis kürsüsünden ilk kez böylesi bir üslupla eleştiri yöneltildiği belirtilince de “evet bu da ülke tarihinde bir ilk olsun” diyerek söylediklerinde ısrar ettiğini hatırlatan Eroğlu, “Bir kere ben dış temas yapılmasına karşı değilim. Ancak bu temasların içeriği ve seviyesi önemlidir. Ben Sayın Küçük’e kendisininkine benzer bir üslupla yanıt vermeyeceğim ama çabalarımızı çok dikkatli takip edemediği açıklamalarından belli olduğu için bazı anımsatmalar yapmak durumundayım” dedi.