Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Tufan Erhürman, mevcut bütçe rakamlarında 1 milyar TL fazla çıktığını, bu rakamlara göre de memleketin kendi ayakları üzerinde durduğunu ifade etti. Bütçe görüşmeleri maratonunun ikinci gününde Genel Kurul’a hitap eden Tufan Erhürman, Bir gazetede, “78 milyar 718 milyonluk bütçenin 14 milyarı Türkiye’den” haberini okuduğunu, “Türkiye’den 2023’te 3 milyar 330 milyon TL kamu maliyesine geleceğine dair öngörü vardı. 826 milyon TL geldi. Bunun içinde savunma yok. 600 milyonu da AKSA’ya geldi. 4 milyar 657 milyon yatırım için gelecek kaynaktan da 400 milyon geldi” hatırlatmasında bulundu. Şimdi de 14 milyar Türkiye’den gelecek diye konuşulduğunu kaydeden Erhürman, “Bir hesap yaparsak, 14 milyar muhtemelen 4 milyar falan olur. 6 milyar olarak açıkladığınız bütçe açığı 16 milyar mı olacak yani?” diye sordu. 2023’teki hesaba göre bütçenin 1 milyar artıda olduğuna işaret eden Erhürman, “14 milyar Türkiye’den gelecek denilirse, KKTC ayakları üzerinde duramıyor demektir. Ama benim verdiğim rakamlara göre 1 milyar artıdaysak, duruyor demektir” ifadelerini kullandı.

“Memleket çok kritik bir eşikte”

2022’nin başında oy çokluğuyla bütçe geçirildiğini ve 3 milyar 840 milyon açık verileceğinin söylendiğini kaydeden Erhürman, “Memleket hemen alarma geçer. Maaş bile ödeyemeyeceğiz denir. 2022’nin sonuna mucize gerçekleşir. 271 milyon TL açık. 3 milyar 840 milyon açık bekler, 271 milyon ile seneyi kapatır. Demek ki maliye mucizeleri yaratıldı. Öngöremediği 3 buçuk milyar kaynak yaratır. 2023 bütçesi bu kez 3 milyar 60 milyon açık öngörüsü var. Gerçekleşen ise 3 milyar artı” dedi. Memleketin çok kritik bir eşikten geçtiğine dikkat çeken Erhürman, “Varlık-yokluk çizgisinde yürüyor. Çocuklarımıza bir şey bırakabilecek miyiz endişesinden yürüyor” dedi.

“Kimse pahalıya elektrik alınacak bir modelden yana değil

Kimsenin pahalıya elektrik alınacak bir modelden yana olmadığını ifade eden Erhürman, AKSA ile imzalanan sözleşmeyle ilgili hükümete yönelik olarak “Ortada fizibilite yokken elektrik gelecek demeyin” şeklinde konuştu. CTP’nin en başından beri hükümete fizibilite raporu hazırlanması için çağrı yaptığını anımsatan Erhürman, bunu desteklediklerini açıkladı. Bir hukukçu olarak hükümete sözleşmenin kendisine gönderilmesi ve incelemesi için çağrı yaptığını da ifade eden Erhürman, bu sözleşmenin mevcut hükümetten sonrası için de bağlayıcılık içereceğini belirtti. Ercan Havalimanı’nın açılış töreninde hükümete mensup bakanlarla bu sözleşmeye ait görüşmeler yaparken bir saat sonra basında sözleşmenin imzalandığına dair haberler yayınlandığını aktaran Erhürman, “Adım gibi eminim bu sözleşmeden bazı bakanların haberi yok” ifadelerini kullandı.

“Fikir ayrılıkları olabilir, ancak bu farklılıklar kavgayla çözülmez” “Fikir ayrılıkları olabilir, ancak bu farklılıklar kavgayla çözülmez”

“Derdimiz bu memleketin bundan sonra enerji meselesini güvenceye almak”

AKSA ile hükümet arasında imzalanan sözleşmenin bir iki yıllık sözleşme olmadığını söyleyen Tufan Erhürman, sözleşmeyi kendilerinin de görmek istediğini ancak bu konuda hükümetten olumlu cevap alamadıklarını açıkladı. “Derdimiz bu memleketin bundan sonra enerji meselesini güvenceye almaktır” ifadelerini kullanan Erhürman, “Yoğurdu üfleyerek yememiz gerektiğini öğrenmedik mi Ercan’dan sonra? Hala bugün sorunlar devam ediyor. Bu büyük işleri çalakalem yapmazsınız. Bakanlar Kurulunda bakanların haberi olmadan imzalayamazsınız” dedi. Henüz fizibilite raporu çıkmadan sözleşmenin imzalandığını dile getiren Erhürman, konunun açık ve tartışmaya kapalı olduğunu söyledi.

“Dört sene önce yanlış dediğiniz şeyi defalarca yapıyorsunuz”

2018-2019 yıllarında 15 ay başbakanlık yaptığını ve o dönem döviz krizi yaşandığını anımsatan Erhürman, hem Kıb-Tek’i zarara uğratmayacak hem de yurttaşlara yansımayacak bir formül bulduklarını, bunun da devletin kullandığı kw-saat bedelini artırmak olduğunu belirtti. O dönem bu uygulamaya gittiklerinde dönemin ana muhalefet partisi konumunda olan UBP’nin uygulamayı eleştirdiğini aktaran Erhürman, bugün mevcut hükümetin bu uygulamaya gittiğini söyledi ve “Dört sene önce yanlış dediğiniz şeyi defalarca yapıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“İmar Planı dinlemeyin” ifadelerini kullanan Sayın Tatar değil miydi?”

Hükümette oldukları dönemde yeni santrallerin alınmasıyla ilgili bakanlar kurulu karar aldıklarını ve ardından da hükümetin düştüğünü hatırlatan Erhürman, ardından kurulan hükümetlerde yeni santrallerin alınacağının söylendiğini fakat alınmadığını vurgulandı. Konuyla ilgili dönemin ilgili bakanı Hasan Taçoy’un El-Sen ile protokol imzaladığını anımsatan Erhürman, santrallerin alınmadığının altını çizdi. “Hükümetin” ciddiyetsizliğini eleştiren Erhürman, artık gına geldiğine dikkat çekti. Ersin Tatar’ın, “Yabancılara mal satışı kısıtlanıyor. Sözleşmeyle satışların önüne geçilmesi için gerekli düzenlemeler yapılması gerekiyor” ifadelerini de kürsüden okuyan Erhürman, “Demek ki Sayın Tatar bu konudaki çalışmalardan haberdar” dedi. Ersin Tatar’ın, “İmar planı dinlemeyin, yürüyün arkanızdayım” ifadelerini de hatırlatan Erhürman, bu ifadeleri kullanan Sayın Tatar değil miydi? Diye sordu.

“Mecliste çalışmadan haberdar değiliz”

Erhürman, “Sayın Tatar çalışmadan haberdar. Biz mecliste haberdar değiliz. Eğer cumhurbaşkanlığı makamından, sözleşmeyle yapılan satışın önüne geçilmesi için açıklaması geldiyse, ben de sözleşmeyle almayı düşünürsem, bir an önce sözleşmeyle alırım ya da satarım. Yani emirname çıkıyor, imara kapatılacak diye açıklama yaparsan, o kapatılacak dediğin yerde hemen işlemler yapılır. Sözleşme ile satışın önüne geçiyoruz dersen, ertesi gün hemen sözleşmeyle satılır” ifadelerini kullandı. Olağanüstü toplantı için çağrıda bulunan Erhürman, “Ağzından çıkanın farkında mısın? Gerçekten samimiyet falan değil sorguladığım ciddiyettir. Aklımızla dalga mı geçiyor? Niyetiniz varsa, getirin bir madde gerekirse olağanüstü toplantı yapıp şimdi geçirelim. Böyle giderse attığın taş ürküttüğün kurbağaya değmeyecek” dedi.

“Sabotaj kelimesi sizi yormadı mı?”

Erhan Arıklı’nın Ercan’daki elektrik kesintileriyle ilgili sürekli “sabotaj” kelimesini kullanmasını da eleştiren Erhürman, “Bu sabotaj kelimesi yormadı mı sizi artık? Bu memlekette de her memlekette de sabotaj girişimi olabilir. Ama bu memlekette sürekli sabotaj kelimesinde bahsediyor bakan. Devlet ciddiyetinden bahsediyorum. Sokaktaki adam değilsiniz. Sabotaj olduğunu ispatlayın” diye konuştu. Dünyanın hiçbir yerinde, bakanın, muhalefete, “sabotaj nerededir?” diye sorduğunun görülmediğini kaydeden Erhürman, eğer sabotaj yapan varsa, buna kendilerinin de karşı olduklarını vurguladı.

Editör: Haber Merkezi