Kıbrıs Türk Kültür Derneği Yönetim Kurulu, 8 Ağustos Erenköy Direnişi’nin 50. yıldönümü nedeniyle mesaj yayımladı. Mesajda, üniversite eğitimlerini yarıda bırakarak Erenköy’e direniş için koşan ve bölge halkıyla omuz omuza mücadele vererek, stratejik bir köprübaşını tutan üniversite öğrencilerinin 20 Temmuz Barış Harekatı’na ve KKTC devletinin kuruluşuna giden yolun temel taşlarının, bütünleştiği halkıyla birlikte oluşturulmasında çok önemli katkı yaptığı kaydedildi.

Mesajda, Erenköy mücahitlerinin, çok iyi donatılmış Yunan ve Rum askerlerinin dönemin modern silahlarıyla karadan ve denizden yaptığı şiddetli saldırılarına karşı büyük bir direniş gösterdiği ve Türk bölgelerini savunarak Erenköy Destanı’nı yazdıkları vurgulandı.

Sınırlı sayıdaki mücahitlerin, yetersiz askeri donanımı ile direncini sonuna kadar sürdürüp, teslim olmamak için son mermilerini kendileri için kullanma kararlılığı içinde savaştığına işaret edildi.

Erenköy mücahitlerinin ve bölge halkının direnişinin, Kıbrıs Türk halkının ve Türk milletinin şerefli tarih sayfalarında müstesna yerini aldığı belirtildi.

Mücadelenin henüz bitmediğine, devam ettiğine işaret edilen mesajda, “Çünkü Yunan-Rum ikilisi Kıbrıs’a tamamen egemen olmak, Kıbrıs Türk halkını azınlık statüsüne düşürerek tamamen asimile etmek, Kıbrıs’ı bir Helen Adası haline getirmek hedef ve amacından asla vazgeçmemiştir ve bunu gerçekleştirmek için her türlü mücadeleyi sürdürmektedir” denildi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis son açılamasıyla bu gerçeği bir kez daha ortaya koyduğu görüşü dile getirilen mesaj, şöyle devam etti:

“Anastasiadis Rum basınında yer alan açıklamasında Kıbrıs’ta çözümün ancak ‘Avrupa ilke ve değerleri temelinde, halkı, ülkeyi, kurumları ve ekonomiyi birleştiren bir çözüm’ ile mümkün olabileceğini ifade etmiştir. ‘Kıbrıs sorununun Avrupa sorunu’ olduğu tezini savunan Anastasiadis’in ‘AB İlkeleri ve Normları Temelinde Tek Vitesli Devlet’ çözümünü savunması, Kıbrıs Türk halkını azınlık statüsüne düşürmek suretiyle Rum egemenliğindeki üniter bir devlet sistemi içinde yönetmek demektir. Kıbrıs Türk halkını soykırıma tabi tutan Rum-Yunan ırkçılığının, müzakerelerin sürdürüldüğü bir süreçte bile bu tezleri savunması karşısında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni daha güçlü temellere oturtmak, egemenliğimizi, bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü koruma mücadelemizi sürdürme kararlılığımızı 8 Ağustos Erenköy Direnişi’nin bu yıl dönümünde bir kez daha teyit ediyoruz.”
Editör: TE Bilisim