Kolay kolay bir şeylerden pişman olmam!

Yaptıklarımın sorumluluğunu alır, bunları duygum ve mantığımla örtüştürdükten sonra hazmederim.

Belki çok çelişik, çok çatışmalı zamanlar geçirebilirim kendimle.

Belki bunu dışımdakiler de görür, fark eder.

Ama attığım hiçbir adım mantığım ve duygumun örtüşmesinden uzak değildir.

İstersem bir nedeni vardır, istemezsem de…

***

Ancak bu defa öyle olmadı!

Çok ama çok öfkeliyim!

KKTC’ye de bizi yönetenlere de hiç bu denli çok kızmamıştım. Hiç bu denli saygımı yitirmemiştim…

Bir yurttaş olarak hatta bir insan olarak bu denli değersiz hiç hissetmemiştim.

Çünkü yasalarasaygılı bir yurttaş olarak başka insanların yaşamları ve özgürlüklerini kollamak üzere bana uymayan kararlar olsa da uyma zorunluluğum olabileceğini düşünerek saygı ile yaklaşmışımdır.

Bu defa değil!

Bu trafikte saygılı olmaya, sırada birisinin önüne geçmemeye, vergimi ödememeye veya işe zamanında gitmeye benzemiyor!

Ben herkes gibi bir çok şapkaya sahibim hayatımda.

Har şeyden önce bir anneyim.

Bir emekçiyim.

Bir evladım.

***

Devletlerde, insanların her türlü güvenlik, sağlık, saygınlık, beden bütünlükleri gibi nitelikleri sorgulanmadan yaşamlarını sürdürebilsinler diye hükümetler seçilir.

Onlar en doğru ve en kucaklayıcı kararları alacakları taahhüdünü vermiş olurlar daha aday olurken.

Görevlerini kabul ederken de…

***

Hiç istemeden bedeninize birisinin dokunmasını kabul eder misiniz?

İstemediğiniz bir gıdayı zorla ağzınıza tıkıştırmalarını ister misiniz?

İstemediğiniz bir şeyi bedeninize giydirmelerini ya da sizi çırılçıplak soymalarını kabul edebilir misiniz?

Şu aşı meselesi tam olarak bunu yapıyor!

Bilinçsizce ve sorgulamadan, bilime düşman olduğu ya da başka sebeplerle aşı karşıtlığı yapmaktan farklı bir şeydi benimkisi.

Ben bedenimi tanıyan, hiçbir rahatsızlığı bulunmayan sağlıklı bir kadınım.

Yaşım riskli bir yaş sayılmaz.

Hayatım boyunca kalıcı olarak beni etkileyecek hiçbir rahatsızlığım olmadı.

Düzenli kullanmak zorunda olduğum bir ilaç yok.

Aklıma mukayyet bir bireyim.

Ve korona isimli bu hastalığa şu ana kadar yakalanmadım.

Korundum, çevremde korunmasını bilen insanlar var. Tüm kurallara uydum.

Aşılı da olan her birey gibi iş yerimde uygulanan PCR/antijen kuralını hiç atlamadan uyguladım.

Lakin hükümetin uygulamaya sokacağını söylediği 27 Ağustos itibarı ile aşısızı olanların yaşamlarının kısıtlanacak olması kararı ile pes ettim.

Sevgili Bülent Dizdarlı’yı aradım. Gönüllü hizmet verdiği aşı Merkezi’ne gittim. Sağolsun kendi görüşlerini de ortaya koyduğu çok aydınlatıcı bir de sohbetimiz oldu öncesinde.

Fakat ona da söylediğim gibi:

“Ben, yaşam kalitemi düşürmeyecek, gün içindeki görevlerimden beni alıkoymayacak bir aşı istiyorum. Koronaya karşı beni korumasa da olur!”

Hastaneye, markete, işyerime giremeyecek bir hale getirecek kısıtlamalar için şimdilik azami deyip sonradan denetlenemeyeceği için karaborsaya düşecek ücretli testlere bu pahalılıkta ayıracak bütçe meselesi ayrıca önemli bir konu tabi.

Dedim ya anneyim, evladım…

Biri hastalansa, yanında bulunmama engel olacakları şekilde bir hayat kurguluyorlar.

Kim için, ne için?

***

Hiç bu kadar çok öfkeli olmamıştım.

Aşı sol koluma yapıldı ve ben oradan çıkarken inanın çok ama çok üzgündüm de!

Devlet bedenime karşı olan saygıma itibar göstermemişti.

Çok büyük bir saygısızlık değil miydi bu?

Bunu bana ve bedenime yapmak zorunda bıraktıkları için, toplumsal gerçeklerimizi Amerika ile Türkiye ile… eşleştirerek okuyacak kadar cahilce bir karar verdikleri için, toplumu kumarhanelere teslim edişleri kadar bilinçsizce alınan bu karar için…

Bedenime istemediğim bir kimyasalı almak zorunda kaldığım için!

İhtiyacım olmayan bir şeyi bana “resmen zorla” enjekte ettikleri için…

Bilinçsiz ve cahilce bedenime ilaç almak zorunda bıraktıkları için…

Çok kızgınım!

***

Çok saygısızca buluyorum alınan kararı.

Ben ve benim gibi düşünen bireylerin yaşamlarını hiçe saydıkları için.

Kendilerinin de açıklayamadıkları bir sürü gerekçe yüzünden taklitçi oldukları için.

Ve ada ülkesinde, tanınmışlığın ve uluslararasılığın üst seviyesinde yaşayan turizm veya sanayi toplumu gibi kararlar ürettikleri için.

Bedenime bu aşı sebebi ile gelecek zarardan sorumlusunuz!

Dr. Çiğdem DÜRÜST