Tabi ki ara emri alınmalıydı!

Ve elbette, dağlar taşlar, sırf, deniz görecekler diye villalarla kaplanamamalı!

Rütbesi var, üniforması var, torpili var, parası var… diye balı tutan parmağını yalayacak; ötekiler açlıktan ölecek sistemi, memleketin rutinine dönüşemez!

Sadece Güven Yapı Koop.’ne mi söylüyoruz?

Kesinlikle hayır…

Şimdi ara emri alındı diye meseleyi onlar üzerinden kaleme almak daha anlaşılır olmanın belki bir yöntemi diyebilirsiniz…

Daha başlamadan o iğrenç görüntü yaratıldı.Güzelim tepe kel, çirkin taş ocağı görüntüsünden beter bir hal aldı. Bırakınız ağacı, çalıyı, otu, böceği, kuşu… Oradan artık sinekler bile geçmek istemeyecek…

Lakin insanlar yaşayacak…

Az daha beklense önce kapkara betonlar yükselecek, ardından da ne olacağı asla bilinemeyecek renklerde beton duvarlar yeni manzaramız olacaktı? Hem de 3-5 sene içinde dileyenin dilediği eklentiyi yapıp iyice görüntü kirliliği yaratması da cabası olacaktı…

Elinizi vicdanınıza koyun ve kendinize sorun: Yanılıyor muyum?

Bunu ilk kez bugün yapsalar ve biz de hemen ses çıkarıp dağımızı, denizimizi, tepemizi, ovamızı korumaya çalışsak amenna…

Yarım asırdır, hele son 10 yıldır Girne başta olmak üzere her yeri kendilerine benzeten aklı karmakarışık yetkililer dağı ormanı taşı tepeyi birilerine verip duruyorlar…

Denetim becerisi gelişememiş, denetlemeyi daha güçleştiren bir sistemin doğal eserlerinden başkası değil bu durum!

***

Bugün Güven Yapı Kooperatifi’ninki durdurulmalı bundan sonra da herkesinki durdurulmalı!

Bugüne dek yapılanlar zarar, bugünden sonrakiler de zarardan dönülecek yer olsun!

İş makinaları anında ortalığı birbirine katıp tepeyi tepelikten çıkardılar bile. Verilecek zarar yeniden toparlayıp bölgeyi ağaçlandırmak kimbilir kaç yıl ister ara emrinden sonra oraya inşaat yapılması engellense bile…

***

Bu da bir miat olsun artık!

Bundan sonra Anayasa ile halk ait olduğu açıkça belirtilen araziler üzerinden bu şekilde hatalı kararlar verilmesin önüne, gelen denizi görecek ev istemesin!

105 dubleks konut!

Bunlar kimlerin?

Eve ihtiyaçları var mı yoksa turizm maksatlı mı yaptırıyorlar?

Mesela gelecekte sosyal konutlar gibi dükkâna, ofise dönüşecek mi bunlar da?Ya da sokak aralarında park yeri bile bulunmayan kafe ve restoranlara?

Ne de olsa burası KKTC!

Önce tatil köyü izni verip eğlence mekânı olarak her türlü yaptırımı uygulayanlar, kısa süre içinde bölgeye ev izni de veriyor, ardından bölge halkının işletmeyi gürültü yapıyor diye şikâyet etmesi üzerine insanları ekmek parasından edebiliyorlar bizim buralarda.

***

Karmakarışık, akla mantığa sığmayan bu inşaat furyaları zincirlerinden çirkinlik abidesi kentler yaratıyor sonra da hayatımızın nasıl zorlaştığından dem vuruyor, güya üzülüyoruz…

Dedim ya Güven Yapı’nın problemi değil bu…

Devletin adil olmayan bir sistemsizlik ve denetimsizliğinin eseri.

Dilerim bununla son bulur!

Dr. Çiğdem DÜRÜST