Eski Milletvekili Serdar Denktaş, ülkeyi idare edenlerin Türkiye ile istişare ve itaat çizgisini karıştırdığını vurguladı, “Siyasi seviyede değil, memur seviyesinde müdahale emir olarak burada telakki edilip, uygulamaya gidiyor” dedi.

Toplumda ‘idare bizde değil’ algısının giderek yükseldiğine dikkat çeken Denktaş, siyasetin siyasetsizliğe dönüştüğünü dile getirerek, ekledi: “Siyaset, sanki giderek kendini lav edip, Türkiye’ye 3 adımda her şeyi devretmeye dönüşüyor.”

Denktaş, “İyi ki milletvekilliğinden bu dönem çekilmişim” diyerek, “Bu rezilliğin bir parçası olamazdım. İyi ki bu kepazeliğin içerisinde yer almadım, mutluyum” şeklinde konuştu.

YENİDÜZEN’e konuşan Denktaş, şu andaki Demokrat Parti yönetimini de eleştirdi, partiye 28 yılını harcadığını, partiye baktığında içinin parçalandığını ifade etti, “YDP ve DP, UBP’nin peşine takılıp, sürükleniyor ama UBP de başka bilmediğimiz bir yöne doğru sürükleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Siyaset, giderek kendini lav edip, Türkiye’ye 3 adımda her şeyi devretmeye dönüşüyor”

►Geçmiş yıllarda Türkiye’den ‘Bizim istediğimiz Denktaş’tır’, ‘Bizim istediğimiz UBP’dir’ telkini olduğunu dile getiren Denktaş, şu anda idare bizde mi değil mi sorusunun her vatandaşın aklında olduğunu ifade ederek, ekledi: İdarenin bizde olmadığı algısı giderek yükseliyor.

►Babanızın Kurucu Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, sizin siyasette olmadığını dönemlerde de Türkiye’den müdahale olduğu konuşulurdu. Şimdi de konuşuluyor. Ancak şu anda da aktif siyasette değilsiniz. İki dönemi düşündüğünüzde ‘müdahalenin çerçevesini’ nasıl yorumluyorsunuz?

►“ O zaman ki müdahale, bir nevi telkin niteliğindeydi. Uzaktan, ‘Bizim istediğimiz Denktaş’tır’, ‘Bizim istediğimiz UBP’dir’ telkini olur muydu? Olurdu… Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Bakan o dönemde adaya gelip, birkaç yeri dolaşır mıydı? Dolaşırdı… Buradan grupların çağırdığı bölge milletvekilleri Türkiye’den gelir miydi? Gelirdi… Ya da bizimkiler giderdi. Şimdi öyle değil. Şu anda idare bizde mi değil mi sorusu her vatandaşın aklındadır. İdarenin bizde olmadığı algısı da giderek yükseliyor.

►Peki siyaset nereye doğru gidiyor?

► “Siyasetsizliğe… Siyaset, sanki giderek kendini lav edip, Türkiye’ye 3 adımda her şeyi devretmeye dönüşüyor. Bu devlete gerçekten inananlardanım. 21. yüzyılda kurulmuş ikinci Türk devleti olduğuna inanırım. Devletin ortadan kaldırılmasından Türkiye’nin elde edeceği hiçbir fayda olmadığına inanırım. Ayrı demokrasi ve ayrı kimliğimizle yaşatılması gerektiğine de inanırım. Bu, bir çözüm olacaksa da olmayacaksa da gereklidir. Geleceğimiz için de gereklidir. Siyaseten tanınmamış olabiliriz. Ama kendimizi dünya standartta çıkardığımız müddetçe siyasi tanınmazlık çok önem arz etmeyecek. Şu anda ‘iki devletli çözüm’ sloganı var, altı doldurulmadı. Bir de Denktaş’ın 1977-79’da kabul ettirdiği ‘iki toplumlu iki kesimli federasyon’ sloganı var. Bunu da 50 yıl tartışmışız. Ama bizim ve güneyin anladığımızın farklılığı referandumla ortaya çıktı. Peki, bundan sonrası ne olacak? BM’de tarihi bir çağrı var. Bu çağrının devamını nasıl getireceğiz? Hamasi söylemlerle mi, içi boş destek mesajlarıyla mı? Hükümetin, siyasi parti ve Meclis’in kafa yorması gerekiyor. Bir hareket var mı? Bizim tarafta olmadığını biliyorum. Türkiye’de var mı bilmiyorum. Bilen var mı? Onu da bilmiyorum. Çünkü siyasetin içerisinde inanılmaz kopukluk var. Kimse kimseyle konuşmuyor, bilgi vermiyor. Ya kendilerinin de bilgisi yok, o nedenle vermiyorlar, ya sakladıkları bir şey var, ya da bilmiyorlar.”

“Demokrat Parti için 28 yılımı harcadım, şimdi içim parçalanıyor”

►Demokrat Parti’ye 28 yılını harcadığını, şu anda partinin siyasette izlediği yol haritasına baktığında içinin parçalandığını dile getiren Denktaş, “DP, UBP’nin peşinde sürükleniyor. Bir varlık ortaya koyduğu yok. UBP de başka bilmediğimiz bir yöne doğru sürükleniyor” dedi.

►Çok olumlu yaklaşmadığınız bir siyasi dönem içerisindeyiz. Demokrat Parti (DP)’de hükümet ortaklarından biri. Partinin yürüttüğü siyaseti nasıl yorumluyorsunuz?

Üstel: Yalan yanlış haberlerle bir takım oyunlar oynanıyor Üstel: Yalan yanlış haberlerle bir takım oyunlar oynanıyor

►“DP için 28 yılımı harcadım, şimdi içim parçalanıyor. Tam anlamıyla sürüklenme içerisinde. Bir varlık ortaya koyduğu yok. Bir düşünceyi siyaset olarak önüne alıp koyduğu yok. Hükümetin bütünü için de aynı şeyi söylüyorum. YDP ve DP, UBP’nin peşine takılıp, sürükleniyor ama UBP de başka bilmediğimiz bir yöne doğru sürükleniyor. Bu nedenle memlekette bir sıkıntı var. Maliye Bakanı, ekonomik hareketlenme olduğuna dair söylemleri var. Evet, ekonomik hareketlenme var hem de çok müthiş bir hareketlenme var. Biz bundan kamu maliyesi olarak nemalanıyor muyuz? Göremiyorum… Adımlar atılıyor mu? Göremiyorum. Bugün bu hareketlilik var, yarın durabilir. Durduğu zaman ne yapacağız, bilmiyorum. Bunun da nedeni umursamazlık…”

►Demokrat Parti’de sizin dışınızda görev yapan isimler de şu anda partiyi eleştiriyor. Genel Başkan Fikri Ataoğlu ile bir diyalogunuz oldu mu? Eleştirilerinizi ona da ilettiniz mi?

►“Fikir almak için aramadığı için eleştirilerimi direkt yüzüne iletmiş değilim. Bu maksatla gelse, açık açık söylerim. Bir törende karşılaştık, o günün gündemiyle ilgili eleştirilerimi, karşı tavır koyacağımı kendisine çok net söyledim. Görüştüğümüzde birbirimize küs değiliz, selamlaşırız. Partiyle, ülkeyle, siyasetle ilgili bir şey sormadığı müddetçe benim ona bir şey söylemem mümkün değil. İlişkimiz bu seviyede. Siyaseten bir şey sormalarını, danışmalarını beklerdim. Uygulamak zorunda da değiller.”

(Ayşe Güler - YENİ DÜZEN)

https://www.yeniduzen.com/istisare-ile-itaat-cizgisi-karisti-157413h.htm

Editör: Haber Merkezi