Memleket deforme edilmiş, değişmiş, bozulmuş…
Son 10 yıldır hayatımızda neler değişti farkında mısınız? İnternet hayatımıza tam anlamıyla girdikten sonra, şu an vatanımızı, milletimizi ne kadar sevip sahip çıkıyoruz? Aşkı-sevgiyi nasıl yorumluyoruz? Örf-adetlerimiz ne kadar uygulanıyor? Birbirimize ne kadar saygılıyız?
Son zamanlar ciddi anlamda kafama takılan bir konudur bu.
İnternet hayatımıza girdi, aldatma olayları arttı, sanal ilişkiler çoğaldı, eşlerin birbirlerine olan sadakati azaldı, taciz olayları arttı, hakaretler çoğaldı, gençlerimizin üzerinde bir tarz değişikliği oluşmaya başladı, olaylara bakış açımız değişti…
Şu an hayatınızdan ne kadar memnunsunuz? Yaşadığınız ortam sizi tatmin ediyor mu? Kazandığınız paralar hayatınızı idame etmenizi sağlıyor mu? Sadece internet değil, medyanın da çok büyük bir etkisi var. Toplumu, uyutma programlarıyla meşgul ediyorlar; eğitici- kişisel gelişimi sağlayan program sayısı neredeyse yok gibi.
Gariptir ülkemizde bir çok olay oluyor, ancak insanlar tepkisiz… Sadece sosyal paylaşım sitelerinde vatanı milleti kurtarıyor, düşüncelerini yazıyorlar. Bu ülke hepimizin, ona sahip çıkalım.
Bizler paylaştıkça sorunların azalacağının farkında olmalıyız. Kıbrıs Türkleri, kötü dönemleri birbirimize kenetlenerek aşmıştık. Yeri geldiği zaman birlikte hareket etme duygusuyla birçok olayın üstesinden gelmeyi bilmişizdir. Bugünkü teknoloji çağı ile sanal alemde aşklar yaşanırken, boşanmalar artmışken, birçok mutsuz çocuk ortada kalmışken, değerlerimiz de deforme olmuştur.
Teknolojiden uzak durarak mutlu olan birçok insan var. Ulaşmak istediğiniz doğru bilgileri internetten araştırıp bulmak, size zaman kazandırabilir. Ama şunu unutmayın ki, hazır bilgiyi almak sadece o an için kurtarıcıdır, ancak belleğinizde bir şey kalmaz; bir kitabın kokusunu internet size veremez. Kısa sürede ulaşılan bilgiler, bizi hantallaştırmıştır. Kütüphaneye gidip araştırma yapan öğrencileri artık göremiyorum. İnternet o kadar zamanımızı alıyor ki, arkadaşlarımızı yüz yüze görmektense, sanal alemde beğenip dürtmeyi tercih ediyoruz. Pusuya yatmış tehlikenin farkında bile değiliz.
Eskiden çocuklar mahallede oynar, arkadaşlıkları pekişirdi, sosyalleşirlerdi. Şimdi çocuklar evden çıkmıyor, oyunlarını da bilgisayarda oynuyorlar. Arkadaş sayıları bir ikiyi geçemiyor. Sadece okul zamanıyla sınırlı dostlukları var. İleride şu an için büyük şehirlerde yaygın olan “yalnızlık hastalığı” yetişen gençlerimizi bekliyor. Bedensel yeteneklerin gelişmesinde o eski sokak oyunları ne kadar da faydalıydı. Ya siz, en son ne zaman arkadaşlarınızla yüz yüze görüştünüz?
Toplumsal tepki verememenin ve duyarsız bir toplum haline dönüşmemizde acaba internetin katkısı ne kadardır? Gelişen dünya bizi dışlamaya devam ettiği sürece eğitimde, bilimde, siyasette ve bireyde sınıfta kalmaya devam edeceğiz.
Güzelim memleketimiz çöplük içerisinde. Biz ise çöplerimizi yerlere atıp çoğaltarak bu sağlıksız görüntüye katkıda bulunuyoruz. Oysa sosyal paylaşım sitelerimizde, en güzel yerlerde çekilmiş fotoğraflarımız yer alır. Çirkinliklerimizi paylaşmayız, yok sayarız.