Dış İşleri Bakanı Kudret Özersay’ın örtülü ödeneği kullanmadığı ve kullanmayacağı yönündeki açıklamaları çok anlamlı.

Kullanmaması ayrıca anlamlı elbette…

Lakin bugüne dek böyle bir açıklamanın hiç yapılmamış olmasından diğer herkesin kullandığını mı anlamalıyız acaba? Yoksa kullanmayanların kullanmadıkları halde seslerini çıkarmadıklarını mı?

Yani acaba bugüne dek sadece Kudret Özersay mı örtülü ödeneğe hiç dokunmadı? Öyle ise hem şaşırtıcı hem de güzel!

Bunu sağlığa ve eğitime aktarmak ne kadar mümkün acaba?

***

Bu soruyu bir kenara bırakalım. Çünkü asıl meselemiz kimin kullanıp kullanmadığı değil. Özersay’ın kullanmaması bile değil…

Haşa! Haddimiz değil!

Hele ne kadar kullandıkların mı? Zinhar merak etmiyoruz çünkü edemeyeceğimizi zaten biliyoruz!

Sorgulamaktan çoktan vazgeçti büyük çoğunluk…

***

O halde asıl meselemiz ne?

Bakın aklımıza ne geldi: Örtülü ödenek kullanılmadan da görev sürdürülebiliyorsa o zaman kaldırılsın. Bugüne kadarkilerin nerelere harcama yaptıkları herhalde bellidir. O halde bu harcamaların nerelere ve nasıl hatta ne için yapıldığına göre zaruri harcamalar belirlenerek toplam bütçeye eklensin.

Böylece hesapsız tutulan paranın hesaplı bir şekilde ihtiyaç duyulan başka bir alana kaydırılması mümkün olsun.

***

Ekonomik dengesizliğin her anlamda bizleri bitap hale düşürdüğü, devletin kapasitesinin her geç gün zayıflamakta olduğu zamanlarda, sağlık ve eğitime aktarılacak bütçenin nasıl da ilaç gibi geleceğini tahmin etmek güç değildir.

Bakın işte! Dışişleri Bakanı kullanmadığını açıklamış. Demek ki kullanmadan yürütülebiliyormuş işler.

Hatta bu örtülü ödenek meselesi 5 yıl önce Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da seçim propagandalarında olan bir mesele değil miydi? O da bu ödeneğin kaldırılmasından bahsediyordu.

O halde örtülü ödenek denilen bu yurttaşın hiç de hoş bakmadığı bütçe kaleminin ortadan kaldırılması, şeffaflığı esas alan bir harcamalar tablosu çıkarılması Kudret Özersay’ın bu açıklamasından sonra daha zaruridir diye düşünüyorum.

Örtülü ödenek denilen bu ödenek türü, ilgili makamlara yasal bir düzenleme ile kazandırılmış ise, o zaman yasal bir düzenleme ile de geri çekilebilir.

O zaman bu iş Meclisimizin işidir.

Kudret Bey ve ekibi de şu anda meclistedir. Hatta iktidar ortağı olduklarından komitelerde de söz sahibidirler.

Mesele hiç bekletilmeden ilgili komiteye götürülse, hızlıca bu örtülü ödenek iptal edilse/kaldırılsa/2021’de olmasa…

Çok mu zor? İmkânsız mı? Anayasa ile mi korunuyor?

(Cahilliğime verin bu sorularımı lütfen…)

Aksi takdirde Cumhurbaşkanlığı seçimleripropaganda sürecinin bir parçası olarak düşünülüp reklam yapmaya çalıştığı zannedilecek ve kendisine daha kötü puan kazandıracak bir reklamdan öteye geçmeyecek.

**

Sonuç:

Örtülü ödenek gereksizdir!

Herhangi bir Bakan veya Bakanlığın hatta Cumhurbaşkanlığı’nın devletin bütçesinden -ki bu hepimizin bütçesidir- cevizcinin çuvalı gibi oynarmış görüntüsünü sunulmasının hiçbir anlamı yoktur. Bu durumda bu şaibenin ortadan kaldırılması siyaset ve siyasetçilere olan güvensizliğin de bir nebze hafiflemesine öte yandan bütçeye yeni bir meblağ girişi ile bir yerlerden rahat nefes alınmasına yardımcı olunabilir.

Elbette biz küçük insanlarız ve devletin işleyişe yönelik bu türden bilinmesini gereksiz buldukları bazı hamlelere müdahale etmek haddimiz değil.

Yine de küçük aklımızla bir işe yararsak diye aklımıza geleni paylaşalım istedik.

Olursa ve işe yararsa zararın neresinden dönersek kardır…

İşe yaramazsa da artık ne olacağına büyüklerimiz karar verebilir…

Dr. Çiğdem DÜRÜST