Bir günde 85 vaka diyemiyoruz da sabahtan akşama 46, ertesi sabaha da 39 diyoruz!

Kimle dalga geçiyoruz?

Kendi kendimizle mi?

Meyhane restoranta dönüştü, oradan da paket servisçiye!

Cep telefoncu internet sağlayıcısı oldu!

İşitme cihazı satan bir yer sağlık faaliyet konusu olduğundan açık!

Kamu hizmeti veren hem de yoğun çalışan daireler açık.

Marketler, benzinlikler, eczaneler açık!

Bankalar açık!

E hastaneler ve klinikler de açık!

Açık da açık anlayacağınız!

Sokakta gördükleriniz bunlardan birine gidiyorsa zaten normal!

Evde kim kalıyor bu durumda?

Ben de kalamadığıma göre…

***

Geçen sene 2 ay kapalı kaldığımızda hasta sayısı her 100 kişiden 0,6’sı iken bu sayı şu an bunun 3 katı…

Bu durumda neden insanlar gereken özeni göstermiyor, devlet neden özensiz davrananlarla ilgili gerekli önlemleri almıyor?

Bir medya kuruluşunun bağlı olduğu güvenlik kameraları sokağı gösteriyor ve binlerce aracın sokakta olduğunu sergiliyor diye polis baskınına uğruyor. Neymiş? çünkü polis teşkilatının prestiji sarsılıyormuş!

Bu nedir?

Aklımızın sağlıklı çalışması artık mümkün değil!

Düşünebiliyor musunuz?

Sağlık Bakanlığı bu krizi yönetemiyor. Özel hastaneler hastane izni alana kadar akla karayı seçiyorlar. Binalarını dikiyor, ambulanslarını alıyor. Olası bir genel sağlık sigortası uygulaması için gayet heyecanlılar.Ancak şu anda hiçbir organizasyona bulaştırılmıyorlar.

Neden?

Neden onların ambulansları ve sağlık ekipleri bu kriz yönetimine dahil değil? Neden oralardaki doktorlar, hemşireler, tıbbi teçhizat devlet tarafından değerlendirilmiyor?

Neden gerekli müdahale yapılıp da sağlık için gerekli önlemler alınmıyor? Pozitif hastalar neden hastanelerde değil de karantina merkezi olan yurtlarda veya otellerde kalıyor?

Otellere ve yurtlara gerekli maddi kaynak aktarılmadı mı yahu daha?

Hastanelerden alınacak hizmetler dururken bunu yurtalala otellerde geçirmek ne demek?

Neden devlet bedava PCR hizmetini gerçek bir sokağa çıkma yasağı uygulayarak kapı kapı dolaştırmıyor. Apartman apartman, sokak sokak tarama yapmıyor. Özel hastanelerin bulunduğu ilçelerde özel hastanelerde neden PCR ekipleri oluşturularak bu hizmet halkın ayağına taşınarak gönderilmiyor?

Yoksa sonuçlara güvenmiyorlar mı?

O zaman bu hastanelere neden izin verildi?

Pahalı hizmet almak istemiyor musunuz?

İlaç Eczacılık Dairesi dahil Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği taban fiyatlar zaten tüzükte belli değil mi?

Taban fiyatlardan belirleyin hizmetalım koşullarını.

Siz devlet değil misiniz?

Siz bu devletin yöneticisi değil misiniz?

Neden yumruğunuzu masaya vurmaktan korkuyorsunuz?

Yoksa ölen ölsün kalan sağlar bizimdir politikası uyguluyoruz da bizim haberimiz mi yok?

Bankalarda yüksek mevduatlardan neden vergi kesilmiyor kaynak aktarımı için?

Neden belli başlı tüketim ürününe ekstra vergi eklenmiyor? Mesela sigaraya, mesela alkole…

Neden tüm bunlar yapılmıyor da alışıldık ilkel bir sistemle devam etmek daha kolay geliyor? Bordro mahkumlarının gelirine göz dikip, zamları da onları ödemek için yaptık deyip, sonra da bunu devlet çalışanı ile devlet ve sigorta emeklisinden kesmek nasıl bir mantıktır?

***

Sonuç:

Kapanma filan yok. Her yer açık. Hayat tam gaz devam ediyor.

Sağlık personeli pes etmek üzere!Ki zaten pes etmezlersede koronadan olmasa bile ya beden ya ruh sağlıklarından patlak verecek bu yük!

Onlar da sağlıklarını kaybedecekler.

Siz aynı el yordamı matıksız uygulamalarınızısürdürün beyler!

Takın gravatlarınızı.Koşun fırtına ziyanı tespit ermeye.Çavuşoğlu’nu ağırlayın; gezdirin, yedirin içirin…

Çok iyi yapıyorsunuz!

Bizi boşverin.

Bize bir şey olmaz… Başımızın çaresine bakarız biz siz rahat olun!

Dr. Çiğdem DÜRÜST