“Bugün Kıbrıs’tan önce İngilizleri kovmak sonra da Kıbrıs Türklerini yok ederek adayı Yunan yapmak için Rum-Yunan ikilisi tarafından kurulan EOKA terör örgütünün ilk bombayı patlatarak faaliyete geçtiği gündür” diyen Başbakan Saner, “tarih ders alınması, geleceğe ışık tutması için yazılır. Kıbrıs Türk Halkı, Rumların en solcusundan kilisesine kadar bir olmak suretiyle adanın Yunanistan’a bağlanması için plebisit yaptığını, teröre başvurduğunu asla unutmamalı, tedbirli olmaya devam etmelidir” ifadesini kullandı. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’nu (TRT) böyle bir günde, içinde Kıbrıs’ta Türklerin verdiği varoluş ve özgürlük mücadelesine de atıfta bulunulan bir dizinin yayınına başlaması dolayısıyla kutlayan Başbakan Ersan Saner şunları kaydetti: ”Biz barıştan, anlaşmadan, Kıbrıs’taki iki Devlet’in işbirliğinden, dayanışmasından yanayız ama karşımızda bizimle aynı niyette olmayanlar bulunduğu sürece, uyanık olmak, bilinçli davranmak durumundayız. TRT’nin ‘Bir Zamanlar Kıbrıs’ta ‘ adlı dizisinin bu yönde olumlu katkı yapacağına güveniyor, dizinin çekilmesine katkı koyan herkesi ve TRT Kurumu’nu yürekten kutluyor, katkıları için teşekkür ediyorum”. UBP Genel Başkanı, Başbakan Saner açıklamasına şöyle devam etti: “ 1571’de başlayan Kıbrıs’taki Türk varlığı 1878’de adanın İngilizler tarafından bir oyunla ele geçirilmesinden sonra ciddi tehdit, baskı ve saldırılarla karşı karşıya kalmıştır. 1821’de Yunanistan’ın Mora yarım adasında başlayan Türk katliamı o tarihlerden başlayarak “Megalo İdea- Büyük Ülkü” anlayışı çerçevesinde Kıbrıs’a da uzatılarak Büyük Yunanistan’ın oluşturulması hedeflenmiştir. Bunun için önce İngilizleri adadan kovmayı, sonra da Kıbrıs Türkü’nü yok etmeyi planlayan Kıbrıs Rumları 1 Nisan 1955’te ilk bombayı patlatarak gayesi ENOSİS, yani adanın Yunanistan’a bağlanması olan EOKA- yani ‘Kıbrıslıların Milli Mücadele Örgütü’nü’ faaliyete geçirmiştir. 1 Nisan 1955’in gayesi nedir halkımız hiç unutmamalıdır. Tarih ders alınması, geleceğe ışık tutması için yazılır; Kıbrıs Türk Halkı, Rumların en solcusundan kilisesine kadar bir olmak suretiyle adanın Yunanistan’a bağlanması için plebisit yaptığını, teröre başvurduğunu asla unutmamalı, tedbirli olmaya devam etmelidir. Rum-Yunan ikilisinin hala Kıbrıs’ın bütününü kontrolleri altına almayı hayal ettikleri bir gerçektir. O nedenledir ki bunu engellediklerini düşündükleri anlaşma metinlerini, girişimlerini hep başarısızlığa uğratmışlardır. Kıbrıs Türkleri olarak bizler Rum-Yunan ikilisinin bu hayaline engel olmak için Anavatan Türkiye’nin büyük desteği ile bir varoluş ve özgürlük mücadelesi verdik, 20 Temmuz’u gerçekleştirdik, bağımsızlığımızı ilan ettik Devletimizi kurduk. Rum tarafının federal çözüm ister görünürken aslında Enosis yolunu açık tutmayı, bizim için yegane güvence olan Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığını sıfırlamayı planladığını saptadığımız için iki bağımsız Devletin egemen eşitliğine dayalı bir anlaşma istediğimizi bu ay sonunda Cenevre’de yapılacak gayri resmi Kıbrıs görüşmesine götürmeyi kararlaştırdık. Kesinlikle inanıyor ve halkımızın yarına olduğunu iyi biliyoruz ki Rum-Yunan ikilisinin devam eden Kıbrıs’ı Yunan yapma hayallerini önlemenin tek yolu egemenliğimize, Devlet’imize sahip çıkmak, Anavatan Türkiye ile birlikte yürümek ve ekonomik kalkınmamızı tamamlamaktır. Anavatan Türkiye ile bitlikte tüm çabalarımız buna yöneliktir. Bu arada, TRT’yi böylesi bir günde içinde Kıbrıs’ta Türklerin verdiği varoluş ve özgürlük mücadelesine de atıfta bulunulan bir dizinin yayınına başlaması dolayısıyla kutlarım. Biz barıştan, anlaşmadan, Kıbrıs’taki iki Devlet’in işbirliğinden, dayanışmasından yanayız ama karşımızda bizimle aynı niyette olmayanlar bulunduğu sürece, uyanık olmak, bilinçli davranmak durumundayız. TRT’nin ‘Bir Zamanlar Kıbrıs’ta ‘ adlı dizisinin bu yönde olumlu katkı yapacağına güveniyor, dizinin çekilmesine katkı koyan herkesi ve TRT Kurumu’nu yürekten kutluyor, katkıları için teşekkür ediyorum”.