Beşparmak Düşünce Grubu imzasıyla yapılan açıklamada, “son dönemin ana gündem konularından birinin, KKTC’de çok miktarda toprağın, başta İsrail vatandaşları olmak üzere yabancıların mülkiyetine geçmesi” olduğu ifade edildi.

“48 yıldır sorunlar devam ediyor... 600 engelli iş ve aş bekliyor” “48 yıldır sorunlar devam ediyor... 600 engelli iş ve aş bekliyor”

Musevilerin gizli niyetinden/hedefinden kuşkulanıldığı için en çok onların organize biçimde toprak alımından söz edildiği belirtilen açıklamada, “Yoğun biçimde emlak alan başka ülke vatandaşlarının arasında da çok miktarda Musevi kökenliler olduğu iddiası var” denildi.

İsrail’in Kıbrıs’a yönelik uzun vadeli bir politikasının olması olasılığının tümüyle göz ardı edilemeyeceği kaydedilen açıklamada, Musevilerin Kıbrıs’a ilgisinin ve giderek ciddi oranda toprak alımına başlamasının yılların konusu olduğu ve özellikle son aylarda bu konuda seslerin yükseldiği ifade edildi.

“Buna karşın hükümetin bu konuda uzun süre sessiz kaldığı ve hiçbir önlem almadığı” savunulan açıklamada, şöyle devam edildi:

“TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, konunun MİT tarafından takibe alındığını açıklaması, milli güvenlik ve bölgesel istikrar bağlamında bir sorun olduğunu açıkça ortaya koydu. Sonuçta KKTC Hükümeti adına bu konuda düzenleme yapılacağı açıklandı. Açıklamalarda, İsraillilerin ve diğer yabancıların aldığı toprakların daha çok Karpaz ile deniz kıyılarında olduğu ama giderek iç bölgelerdeki tarımsal arazilere yöneldiği de yer aldı. Her koşulda, konunun olumlu ve olumsuz yanlarının çok iyi değerlendirilmesi ve sağlıklı sonuçlara ulaşılması koşuldur.”

Açıklamada, ülke topraklarının yoğun biçimde yabancıların mülkiyetine geçmesinin, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik sorunlar yaratma, nüfus dengesini sarsma, siyasal iradeyi etkileme, kamu yönetimi, iç güvenlik, eğitim, kültür, çalışma yaşamı, sağlık, çevre, trafik, yurttaşlık sorunlarını çetrefilleştirme; ahlâkî sorunlar yaratma potansiyeli ile yüklü olduğu değerlendirildi.

“Yurttaşların özellikle de genç kuşağın konut sahibi olmasının neredeyse olanaksız duruma geldiğine, kaynakların kıt olduğuna” işaret edilen açıklamada, olası sorunların stratejik boyut kazanma, milli güvenlik risklerine dönüşme olasılıklarının da değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

Açıklamada, buna karşı konunun ekonomik boyutunun, hazineye sağladığı katkının, ülke tanıtımına yararının, ülkeye dış sermaye transferinin, girişimcilik ve istihdama yaptığı katkının küçümsenmemesi ve göz ardı edilmemesi gerektiği de belirtildi.

Konunun ivedi olduğu ifade edilen açıklamada, önlemler alınacağı, bu konuda yasal düzenleme çalışmasının başlatıldığı açıklanmasına karşın, somut adımlar atma konusunda çok yavaş davranıldığı kaydedildi.

Hükümetin konuya daha hızlı eğilmesi ve bir an önce harekete geçmesi gerektiği belirtilen açıklamada, Beşparmak Düşünce Grubu’nun, hükümete bu konuda yardımcı olmaya hazır olduğu ifade edildi.

Editör: Haber Merkezi