Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen) Başkanı Kemal Darbaz, Türk Ajansı Kıbrıs’ta (TAK) çözüm bekleyen birçok sorun bulunmasına rağmen, Yönetim Kurulu Başkanı Emir Ersoy’un aylardır Yönetim Kurulu’nu toplantıya çağırmadığını belirterek, yetkilileri göreve davet etti.<br /> <br /> Ersoy’un yönetim Kurulu’nu toplantıya çağırmamakla her geçen gün “sorunların büyümesini bekleyerek krize oynadığını” savunan Darbaz, “Yetkili Sendika olarak Kurum Müdürlüğü’nü, Dışişleri Bakanlığı’nı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı bir kez daha göreve davet ediyoruz. Yasalara dayalı, meşruluk temelinde ve çalışandan yana mücadelemiz sürecektir” dedi.<br /> <br /> Basın Sen Başkanı Kemal Darbaz yaptığı yazılı açıklamada, TAK’ta yaşanan sıkıntılara değinerek, uzunca bir süredir, TAK’ta yaşanan gelişmelere, çalışanlara yaşatılan huzursuz ortama, sendikaya yapılan baskılara rağmen, yasalara bağlı, çalışandan yana tavırlarını korumaya çalıştıklarını belirtti.<br /> <br /> Yasalar tahtında kamu çalışanlarına tanınan, her ay için 3 günlük hastalık izninin yıllardır kamuda çalışan birtakım kişiler tarafından yanlış kullanıldığını savunan Darbaz, benzeri sıkıntıların TAK’ta da yaşandığını belirterek bunu eleştirdi.<br /> <br /> “Bir çalışanın düzenli bir biçimde her ay için 3 günlük hastalık izni kullanması büyük bir samimiyetsizlik ve suistimal örneğidir. Kamu çalışanlarına tanınan bu hakkın çalışma yaşamı açısından son derece önemli bir kazanım olduğunu düşünmekle birlikte, bu kazanımı sorgulanır bir noktaya taşıyanlara karşı tavrımız kesin olarak olumsuzdur/olumsuz olacaktır” diyen Kemal Darbaz, şöyle devam etti:<br /> <br /> “Kurum Müdürüyle birlikte toplam 47 çalışanı bulunan ajansta, bugün itibarı ile 6 raporlu çalışan bulunması, salgın bir hastalık olmadığına göre, gerçekçi olmaktan son derece uzaktır. Ancak bu tavrın bir tesadüf olamadığını kamuoyunun ve ilgili bakanlıkların çok iyi değerlendirmesi gerekmektedir.”<br /> <br /> Kemal Darbaz, TAK’a kısa bir süre önce yeni atanan Kurum Müdürü’nün, yasalara bağlı olarak yaratmaya çalıştığı, çalışanların eşitliğine dayalı çalışma ortamının amir konumdaki birtakım kurum çalışanları tarafından sekteye uğratılmaya çalışıldığını da iddia ederek, “Birtakım haksız menfaatlerine dokunuldu diye ayağa kalkan ve bu tür yöntemlerle statükoyu korumaya çalışanlara hiçbir biçimde boyun eğmeyeceğiz” dedi.