Normal gelişen çocuklarımız için uzaktan eğitim sağlanabilecek online eğitim portalları oluşturuldu.

Elbette yeterli değil!

Elbette göstermelik bir çalışma!

Elbette günün sonunda yetersizliklerin yoğun olarak hissedileceği bir dönem yaşanacak.

Bunu tolere edebilecek bir kesim olan normal gelişim gösteren çocuklar ve onlara destek sunabilecek olan aileleri var.

Ya özel eğitim gereksinimli çocuklar/bireyler ve onların aileleri?

Oysa bu devletin eğitim fırsatı sunmakla yükümlü olduğu başka kesimler de vardı. Fırsatların değerlendirebilmesi için imkân ve seçenekleri geliştirmek zorundaydı da bu devlet.

Galiba hükümet bunu unuttu.

Oysa çok önceden ihtiyaçlara karşılık verecek yapıyı zaten oluşturmuş olmalıydı!

Ne yazık ki bu konuda üzerine düşen görevi yapmadığı gibi bir de bu zor süreçte özel gelişen bireyleri/çocukları “ölüme terk etmekten beter” bir ilgisizlikle kendi hallerine bıraktı.

Anayasa çok başka kelimelerle süslü… Her bir yurttaşının ihtiyaç ve haklarını her koşulda onlara sağlayacağını taahhüt ederek, yasalarla da bunu desteklemiyor mu? Hoş, özel eğitimin yasası dahi yok ama yine de koruyucu ve önleyici çalışmaların önünü açabilecek bir platform artık oluşmak üzereydi.

Yani yok saymanın artık imkânsız olduğu zamanlardaydık.

Yine de yok saymaya devam etmeyi tercih etti ilgili Bakanlık da hükümet de, haliyle devlet de…

Bu noktada hatırlatmalıyız ki, Çocuk Hakları Bildirgesi bu ülkede anayasa hükmünde kabul edilmiş bir uluslararası sözleşme. Tıpkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi gibi…

***

Şu zor günlerde hükümetin, haliyle devletin, önceliği eğitim değil besbelli…

Eğitim Bakanı da keza benzer bir tavırla mümkün olduğunca geri plandan izliyor süreci.

Sağlık Bakanı’nı başarısız bulanlara, Eğitim Bakanı hakkında ne düşündüklerini tam da bu aşamada sormak sanırım yanlış olmayacaktır.

***

Takip ediyorum da en az 3 haftadan beridir yakaran özel gereksinime muhtaç bireyler ile yakınlarının bu yakarışları karşısında bakanlık pek duyarlı(!) Şöyle ki, geçiştiren ve “çalışmalarımıza devam ediyoruz” cümleleri bozuk plak gibi tekrar edip duruyor.

Oysa onlarca farklı açıdan özel gereksinimi olabilecek çocuk/birey var.

Bunlar arasında uzaktan eğitim şansı olanlarla başlanamaz mıydı?

İhtiyaçların belirlenmesini hızlandırmak, yapılacak kademeli çalışmalarla mümkün olabilirdi.

Bu sayede adım adım bu özel gereksinimli evlere erişim kolaylaşılır, ihtiyaç sahiplerine ulaşan bir hükümetin varlığı ispatlanır, anayasa ve yasaların gereği yerine getirilir, devletin sosyal bir devlet olduğu anımsanırdı…

Dünyanın birçok ülkesinde devlet, bu özel gereksinimli evlere gerekli eğitim materyallerini göndererek ebeveynlere yönelik online eğitim ile başlayarak7/24 hizmet sunulan online tasarımlar yaptılar.

Fizyoterapi, duyu bütünleme gibi spesifik hizmetler hususunda da adım adım harekete geçereközel gereksinimli bireylerin tümünü kaybetmeyi göze almadılar. Erişimi kolay olandan başlayarak en zor olana doğru hizmet şemsiyelerini geliştirdiler. Geliştirmeye de devam ediyorlar.

Peki biz n’aptık sizce?

Bir aydır hem bu bireyleri hem de ebeveynlerini kaderleri ile baş başa bıraktık. Ne acıdır ki bu durumdan ciddi hasarla çıkacak olan çocuklar ve aileler var.

***

Gelin bir de bu alanda hizmet veren profesyonelleri düşünelim:

Verdikleri emeklerin gün be gün heba edilmesine zaten üzülüyorlar.

Ayrıca öğretmenler, terapistler, ruhsal destek uzmanları ve dahası seans başı kazançlarını sağlayamadıkları için bir aydır açlık sınırında mücadele veriyor, özel eğitimli bireylere hizmet veren kurumlarını nasıl ayakta tutabileceklerini düşünüyorlar. Kriz sonrasında zaten devletin imkân sunmadığı alanlarda, yardım elini de uzatmadığı pahalı bir hizmet olan özel eğitime kaç ebeveynin çocuğunu gönderebileceği sorgu çıkmazında; bir yandan çocuklar öte yandan da mesleki yaşamları açısından çaresizliklerinin muhasebesini yapıyorlar.

Zaten unutulmuş bir kesimle unutulan bu meslek insanları gelecekte daha da unutulacaklarını bu süreçteki ilgisizlikle çok daha açık bir şekilde anlıyorlar.

Unutulan özel gereksinimli bireyler, unutulan özel gereksinimli evler, unutulan özel gereksinim alanında hizmet veren çeşitli mesleklere mensup tüm bireyler…

Geçen gün dediğim gibi: “Güçlü olan yaşamayı hak etsin!” şeklinde haykıran bir hastalık şu korona nasılsa…

***

KKTC eğitim alanında zaten sınıfta kalmış bir devletti.

Özel eğitim hususunda zaten geri kalmışlığın dibe vurduğu bir pozisyo