Tatar’ın saraya gidişinin ardından hayat normale döner mi dersiniz?

“Ne normali?!” derim…

Daha UBP Genel Kurulu var…

Daha partilerin kendi iç hesaplaşmaları var...

Daha Halkın Partisi’nin akıbeti hakkında ne karar vereceği var…

Daha olağanüstü erken genel seçimlerin aritmetikleri çalışılacak…

Anlayacağınız daha var ki ne var…

Hükümet şimdilik sarayda devir gerçekleşene kadar devam edecek dense de aslında Halkın Partisi’nin istifası da gündeme alınmamıştı.

Yani pratikte bir hükümet olsa ve yasalara göre resmi bir başvuru olmadığından yerinde duruyor gibi görünse de HP Genel Başkanı Yenal Senin şimdi kendilerini neyin beklediğini bilmediğini söylemişti…

Yani Halkın partisi şeklen ve resmen orda olsa da, edilmiş bir söz var ve hala unutulmuş değil… Cumhurbaşkanlığı 1. Turu sonrası çekildiklerini medya karşısında halkın gözü önünde yapmışlardı.

Yoksa yanılıyor muyum acaba?

***

Ülkede siyasetten uzak kalmak mümkün değil ki…

Olamayacak da.

Federal çözüm ile ilgili ne varsa tek taraflı çöpe atmış gibi göründüğümüzden şimdi Türkiye Cumhuriyeti ile Kıbrıs Cumhuriyeti atışmalarını da gözden kaçırmamak gerekecek…

***

Şimdi ilk önce ne olacak?

Hükümet adına Ersin Tatar Başbakan olarak istifasınısunacak. Sonra da saraya geçip, kendi kendisini görevden alarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olarak UBP Genel Sekreteri’ne hükümeti kurma görevini verecek. Böylece turlar başlayacak!

HP kesinlikle UBP ile kuramayacağına göre geriye kalıyor DP ile YDP…

CTP ile TDP bu hesaplarda olmaz… Olsa da kabul etmeyeceklerini tahmin etmek gerekmez.

Bildiğim CTP adeta geçici olacak ve kısa süreliğine bir hükümette yer almak istemeyecektir. Ancak vekillerini özel bir seçim hükümetine görevli tayin edebilir.

Anlayacağınız her parti çizmelerini çıkarmadan yeniden seçim için sokağa dökülecek.

Sonra yine bir seçim telaşıdır bizi alacak...

UBP Genel Başkan için Genel Kurulu toplamayı seçimden önce başarır mı başarmaz mı bilinmez… Yetiştirmesi iyi mi kötü mü onu da UBP şu an bilemiyor. Çünkü rekabetli bir genel kurul çok başka mecralara taşıyabilir partiyi.

Tüm bunlar olup biterken zor durumdaki Sağlık, Eğitim, Turizm, Maliye Bakanlıkları nasıl devam ederler, diğer bakanlıklar nasıl ayakta kalır; işleyiş ve kamu hizmeti nasıl aksar yaşamadan göremeyiz!

***

Avuç içi kadar memleketin ne seçimi bitti ne karmaşası.

Adayların birbirine karışacağı, kimin vekilliğe, kimin kurultaya aday olduğunu bilemeyeceğimiz bu süreçte bir de Halkın Partisi’nin akıbetine göre değişimler, bağımsızlar, kaçanlar, göçenler olacak mı, Serdar Denktaş ile oğlu arasında DP hususunda yaşanan atışmalı durum sonrasında Demokrat Parti’nin ne olacağı ve nasıl davranacağını anlamak kolay olmayacak. Bu sürecin Fikri Ataoğlu ile bağını ve süreçte Ataoğlu’nun Genel Başkan olarak yönlendirici etkisini de izleyeceğiz.

***

Ersin Tatar’ın Merit – jet kargaşasında görevden aldığı Ünal Üstel ile görevden alamasa da gerginlik yaşadığı Çalıma ve Sosyal Güvenlik bakanı Faiz Sucuoğlu meselesi de var.

***

Yorucu olacak! Hem de çok…

Şu aşamada ne kadar takip edip hangi gördüklerinizle demokrasiye olan inanç ve hevesinizi olayın hangi boyutundan sırtımızda taşıyacağımızı ise şimdiden görebilsek de, iyisi mi beklemek…

Yani Aziz Nesin’in söylemiyle: Dubakali ne olcak? (Bu öyküyü okumadıysanız… Hemen okuyun derim.)

NOT: Başkanlık Sistemi için kolları sıvamadık daha…

Dr. Çiğdem DÜRÜST