Parti meclisleri ve merkez yönetimleri toplanıp ikinci turda desteklenecek adaylarını

açıkladılar.

Hiçbiri CTP’nin Akıncı’yı destekleyecek olması kadar ses getirmedi!

Bir yandan Akıncı’yı desteklemek gerekliliğine son derece güçlü bir inançla

yaklaşılırken, öte yandan CTP neden sürekli Akıncı’yı desteklesin sorgulamaları baş

gösterdi.

İki gün önce yazmıştım: TDP’yi desteklemeyen başka sol fraksiyonlardan da oy

alabilen bir Akıncı varken bunun bu kadar sorgulanmasının zamanı olmadığı sebep

olabilir mi?

Ki Akıncı’yı destekleyen kesimler arasında pek çok sebeple sandığa gidilmemesi

gerektiğini savunanlar var!

Ki Akıncı bunları sandığa çekebiliyor!

Ki Türkiye ile açıklanamayan(!) KKTC bağını protesto edenler, milliyetçilik ve

muhafazakârlığın tırmanışına karşı olanlar, Kıbrıslıtürk kimliğini yok etme ihtimali

olan tehditlere vurgu yaparak şikâyet ve protesto ortaya koyanlar var!

Ki Birleşik Kıbrıs’a giden yolu federal çözümle geçecek barış ve çözümü

destekleyenleri Akıncı sandığa taşıyabiliyor.

Ki Erhürman ya da CTP bunu yapamayabilirdi…

(Yapamayışının gerekçelerini çok tartıştık. 2. tur sonrası da tartışılabilir.

CTP Annan Planı ile yakalamış olduğu rüzgâr sonrasında, ideolojik duruşunda

meydana gelen değişimler veya bunu ifade etme tarzında meydana gelen

farklılaşmalar nedeniyle bu kesimlerden uzaklaşmıştı.)

***

Tüm bu ve buna benzer ideolojik gerekçeler nedeniyle, bu yarışın Akıncı ve Tatar

yarışı değil kapsamlı bir çözümle dünyanın karşı durduğu iki devletli çözüm arasında

geçen bir yarış olduğu unutulmamalıdır.

***

Kıbrıslı çözüme vurgu yapanların bu seçim sürecinde partilerine yönelttikleri

tepkilerini bir kenara bırakmalılar.

Tepkilerin karşıt tepkilerinin de oluşabileceği unutulmamalı.

Olağanüstü erken genel seçim kapıda. Pazartesi gün tüm bu sorunlar masaya

yatırılsın ve sarayda federal çözümü destekleyen bir başkan ile hükümette yasama ve

yürütmeyi buna göre yapılandırmaya hazır bir hükümet şık olmaz mı?

Hatırlayın!

İki devletli çözümü savunanlar müzakerecilik görevinin Cumhurbaşkanından

alınmasını talep ediyor, hatta daha da ileri gidip görüşmelerin sona ermesinden

bahsediyordu.

Güney’de yaşayan, Güney’de çalışan ve ekmek parasını kazanarak buraya gelen,

Güney’den emeklilik alan, Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik kartı ile yurt dışında okuyarak

yurduna faydası dokunan yüzlerce insanımızın önünü açacak kapıları ve dahalarını

bıçak gibi kesmek anlamını taşıyorsa bu olanlar?

Şu an mücadele çok başka!

Nihai hedefi gözden çıkarıp bambaşka bir kulvarın kavgası veya tartışmasını yapacak

lüks için çok geç kaldık. O nedenle de artık çok erken diyebiliriz!

Erken diyorum çünkü olağanüstü genel seçim öncesi yeterli zaman olacak bunun için.

Yasama ve yürütme için planlamalar yapılarak sağlam yürünmesi, seçmenin aklını

karıştıran fikirlerin ortadan kaldırılması ve Kıbrıs’ın, Kıbrıslılığın ihtiyacı olanın

sağlanarak bu konseptteki savunuya sahip seçmeni tatmin eden adımlar atılması için

zaman olacak!

***

YDP ya da DP, UBP bizi destekler miydi şeklinde bir soru getiriyor mu?

Halkın Partisi bu yarışın en büyük ders alanı oldu galiba.

Çünkü kahve bile içmem dedikleri ile ortaklık yapınca olanlar oldu.

Onu da sempatizanı da seçmeni de yargıladı zaten.

HP tabanındaki entellektül birikime siyasette ihtiyaç vardır elbet. Aklı çalışan,

uzmanlık alanlarını Kıbrıs için ve Kıbrıslıtürkler için kullanacak önemli bir kitleyle

hareket etmişlerdi. Ne yazık ki yol doğru yürünemedi. Galiba sahne ışıklarının

bazılarında yarattığı akıl bulanmasına kurban gittiler.

Ve hükümet bozan siyasal parti damgasını yiyiverdi işte…

***

Tartışma zaman değil, adamız için ve varlığımız için sorumluluk alma zamanı.

Unutmayın! Bu sorumluluğu alabilen kazanacak.

Dr. Çiğdem DÜRÜST