Konuyla ilgili bugün Reha Süt Ürünleri tesisinde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Din Görevlileri Birliği Başkanı Gökan İnik, Din Görevlileri Sendikası Başkanı Süleyman Çakır ve Din İşleri Başkan Yardımcısı Mustafa Küçük de katıldı. Din Görevlileri Sendikası Başkanı Süleyman Çakır burada yaptığı konuşmada, Harekât başladığından bu yana dualarıyla Mehmetçik’in yanında olduklarını kaydetti. Daha sonra Din Görevlileri Birliği Başkanı Gökan İnik ortak basın açıklamasını okudu. “Bilindiği üzere, Anavatan Türkiye, içerde ve dışarıda, yoğun bir şekilde şer ittifaklarına karşı haklı ve onurlu bir mücadele vermektedir.” denilen açıklama, şöyle devam etti: “Anadolu’nun sınırlarında kirli işbirlikleri kurulmakta, coğrafyamızı işgal etme amacıyla batılı ülkelerce birtakım koalisyonlar oluşturulmakta; taşeron terör örgütleri ve uluslararası paralı askerlerle tehlikeli hesaplar içine girilmektedir. Bu uğurda Müslüman ülkeleri işgal etmekten; çocuk, kadın ve yaşlı demeden masum sivilleri katletmekten geri durmamaktadırlar. Bugün milyonlarca Müslüman evini barkını, yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır. Birleşmiş Milletler, NATO, Arap Birliği ve benzeri uluslararası örgütler, tüm bu zulümler karşısında bazen tepkisiz kalarak, bazen de bu zulümlere ortak olarak adeta zulmün tüm coğrafyaları sarmasına yol açmaktadırlar. Yaşanan tam anlamıyla bir dramdır. İnsanlık adına utanç vericidir.” Türkiye’nin meşru müdafaa hakkını kullanmakta olduğuna işaret edilen açıklamada şunlar kaydedildi: “Anadolu insanı sayısız savaşlar ve mücadeleler vermiş bir hafızanın sahibidir. Anavatan Türkiye, sınırlarına kadar dayanan, birçok kez ülke dâhilinde terör eylemleri gerçekleştirerek sivilleri katleden uluslararası terör koalisyonuna karşı eli bağlı, dili lâl değildir, olmayacaktır. Evrensel ve mutlak bir hak olan meşru müdafaa hakkını kullanmaktan geri durmadı, durmayacaktır. Kıbrıs Türküne 1950’den 1974 yılına kadar zulme uğrayan katledilen ve batı destekli Rum mezalimine karşı yıllarca aynı mücadeleyi vermiş bir milletiz. Atlılar, Muratağa, Sandallar, Ayvasıl ve diğer Rum katliamlarının acısı hala yürekleri sızlatmaktadır. Kıbrıs türkü tarafından verilen aktif mücadele ve mukavemetin ardından, 1974 yılında adanın tümüne huzur getirecek olan Mutlu Barış Harekatı gerçekleşmiş; bugün Afrin’de aynı merhamet ve kahramanlıkla bastığı yere adalet ve sükûnet getiren Anavatan Türkiye’nin şanlı ordusu adım adım barışı tesis etmektedir. Bu sebeple, babaları bizlere bastığımız toprağı bağışlayan çocuklar, şimdi Afrin’de aynı mücadeleyi vermektedir. Bizlerde sembolik bir ikram ve hediye ile yanlarında olduğumuzu, Kıbrıs Türkleri olarak duacıları ve bu haklı-onurlu mücadelelerinde arkalarında olduğumuzu göstermek istedik.” “HELLİMLER BİRKAÇ GÜN İÇİNDE İSKENDERUN’A, ORADAN DA CEPHEYE ULAŞTIRILACAK” Açıklamada, 1974 kilo Kıbrıs Helliminin, birkaç gün içinde İskenderun’a, oradan da cepheye ulaştırılacağı belirtilirken, “Gidecek olan yalnızca hellim değil, Kıbrıs Türkü’nün aşkı, muhabbeti, Anavatan sevgisi ve kalpten selamıdır. Sivil halkın incinmemesi için büyük bir titizlikle yürütülen Zeytin dalı harekâtını gerçekleştiren kahraman Mehmetçiğimize çıktığı bu yolda başarılar diler, şehit olan askerlerimize yüce Allah’tan rahmet dileriz.” ifadelerine de yer verildi.