Siyaset dediğin erkek işi zaten.

Siyasetçi de adam olmalı.

En adam gibi adam, siyasetteki adamdır!

Yok yok diğerleri kızmasın.Onlara adam değiller demiyorum ama kadının asla görünmesini, bulunmasını istemedikleri bir alan olan siyasetin gerçekbir adam mecrası olması açısından izlenen yol ve atılan adımlar o mecranın katıksız, şüphe götürmeyen bir alan olarak adamlara mal edildiği aşikâr… Bu nedenle gönül rahatlığıyla(!) söylüyorum bunu.

Bilirsiniz, zaman zaman aralarına kabul ettikleri kadınları da kendilerine benzetmekle meşhurdur bu adamlar.Hem yasaları göstermelik değiştiriphem de bildiklerini okumalarının nedeni erkekleşemeyen, adamlaşamayan kadınların sayısının fazlalığındandır!

Bravo bu adamlara amma…

Siyasetteki kadınlar da bu duruma seslerini çıkarmıyorlar.

Mesela İzlem Gürçağ, UBP vekili, kaçtır kabinelerde yer alacak dedikoduları ile adının anılmasının ardından her defasında liste dışı kalıyor ve sesini çıkaramıyor. İşin garibi partisinde aktif çalışan kadınar da sorgulamıyor. Diğer eşitlikçi olduğunu savunan adamlar da… Hiç kimse…

***

Neyse 63 gün bekleyip sahip olduğumuz adam gibi bir kabinemiz oldu ya!

Hayırlı olsun!

Sağlam işler yapacaklar ve adamlara yaraşan siyasi meselelere, adam gibi çözümler bulacaklar.

Enterkonnekte meselesi erkek işidir(!)

Turizm ölü döneminde yine de ancak bir erkek tarafından çözüme kavuşturulur(!)

Sağlık sorunu sadece erkekler yaşar. Bu nedenle bu da erkeklerin meselesidir. Sadece bir erkek sağlığın başına gelebilir(!)

Eğitimiplanlamak da eğitime yön vermekde ancak bir erkek tarafından yapılabilecek iştir. Ekonomiymiş, maliyeymiş, paraymış bunlar hep erkek işidir(!)

Ne de olsa reisler, direkler hep erkektir. Parayı kazanacak da memleketi ihya edebilsin. Kadınların kafaları paraya, hesaba çok basmaz(!)

Dış işleri mi?Dışarıdan adam bulunur ama bu işi siyasetteki aktif kadılardan ya da aktif olarak dış siyasetle ilgisi olan kadınlardan biri yapamaz(!)

Kıbrıs sorunun da KKTC’nin dış politikasını da bir adam çözer. Kadınlara bırakırsanız daha da batıracaklardır(!)

Tarımmış, çiftçilikmiş, ormanmış çevreymiş bunlar da hep adam işidir(!)

***

Çok açık bir şekilde görülüyor ki adamlar kadınların siyasetteki varlığından şikayetçi.

Açıkça görülüyor ki siyasetin bir liderlik, bir iktidar yarışı olmasından dolayı kadınla iktidarını paylaşmak istemeyen bir bakış açısı var.

Kadını bir tehdit olarak algılanmasından, toplumsal yaşama ve devlet işleyişine kadının adının da yer bulmaması için ellerinden geleni yapıyorlar.

Toplumun sadece erkeklerden meydanageldiğini zanneden bu iktidar hırsı mustariplerinin iflah olmayan otorite hırsları nedeniyle memleketin geldiği durum da ortada.

O nedenle artık yasalaruygulanmalı!

Kadının siyasette daha fazla var olması ve görünür olması için yasal ve uluslararası antlaşmalar takip edilerek denetlenmeli.

Gerekirse yargı sürece dahil edilmeli.

Siyasi partilerde kadınların görünür olmasına engelolan idareve idareciler siyasetten uzaklaştırılma dahil belli yaptırımlara maruz kalmalı.

Yönetimlerinin her kademesinde kadınların seçim ve halkoylaması yasasına karşın, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığı Önlenmesi Sözleşmesine karşın kadınları uzakta kalmaya teşvik eden, zorlayan ya da katılmalarına teşvik etmeyenler yasal düzenlemelerle buna mecbur bırakılmalı.

Siyasetimizin geleneksel olarak devam ettiği yol hepimizi rahatsız ediyor. Yeni yeni adamların da eski geleneklerle bunu sürdürüyor oldukları açık. Yeni bir tarz muhakkak kadınların dahil edilmesi ile ortaya çıkacaktır. Neden mi?

Çünkü kadını gelmesi ile toplumun asla temsil edilmeyen kısmının sesi, soluğu, farkındalığı ve bakış açısının dahil olması anlamına geleceğinden nüfusta göz ardı edilenlerin de nüfusun ve toplumun bir parçası olduğu anlaşılacak.

Artık adam kelleri görmekten inanın sıkıldık.

İki gün önce kabinede yer alan erkeklerden kurulu vesikalık gravatlı koyu renk takım elbiseli erkek fotoğrafları toplumsal cinsiyet eşitliği açısından tam bir utan tablosuydu.

Kınıyoruz!

Dr. Çiğdem DÜRÜST