UBP Kurultayının tüzükle alakalı olarak da bazı sorunlar doğurabileceğini, şu anda seçilecek başkanın geçici bir süre ile seçileceğini ve Taçoy çekilirse de bu nedenle çekileceğini ilk gün yazmıştım.

İlla ki parti meclisi seçilmesi gerektiği tüzükte açıkça barizdir!

Şimdi 10 ay önce yapılan bir ilk turunkabul edilmesinin ne kadar mümkün olduğunun da tartışılması gerektiğini, ülkenin içinde bulunduğu koşullar değerlendirilerek bunun 7 ay içinde yapılması gerektiğini, bunun bir ikinci tur sayılıp sayılmayacağının tüzükte iyi çalışılması gerektiği ile ilgili bir yazı yazıyordum ki UBP’den(Kurultay Divan Başkanı Zorlu Töre’den) flaş açıklama geldi:

her iki aday çekildi. yeni “olağan” kurultay 45 gün sonra!

Geçici başkan olmayı hiç kimse istemedi şeklinde bir fikrim vardı! Doğrulandı!

Şimdi süreç 10 ay ile neredeyse 1 yıl ülkeyi kaosa sürüklemek yerine 3 aya kısalmış oldu.

Kötünün iyisi oldu.

Sevinecek miyiz?

Elbette hayır.

Hala fikrim, genel başkanını saraya gönderen bir köklü siyasal parti nasıl olur da iddialı olduğu halde yeni koşullara adapte olamaz!

Nasıl olur da buna yönelik bir planı hazır olmaz?

Pandemi var!

Ekonomik kriz var!

Siyasal kriz var!

Dışişleri açısından sorunlar var!

Mecliste eksikler var!

Bir erken seçim ortamı oluşacağı kesin. Zaten eksik vekil(ler) de var!

Memleket meseleleri ve toplum, bir siyasal partinin kurultayını mı bekleyecekti!

Tamam! Belki ilk defamız değildi… Daha önce mahkeme süreci bile beklemiştik…

***

Sıradan zamanlarda kurultaylar bir gündem değiştirme hikayesi olabilir. Bizlerede beyin cimnastiği meseleleri çıkabilir. Lakin şimdi bu bir lüks!

Başta sağlık ve ekonomi berbat durumda. Seyahat meseleleri, turizm, eğitim, bayındırlık, ulaşım, maliye… Yani her şey!

Güçlü ve güvenilir bir hükümete en çok ihtiyaç duyulan zamanlardayız!

Şu an 3 ay daha bekleyeceğiz. Kış aylarımız, bahara kadar UBP Kurultayı, hükümet kurma çalışmaları, bürokratların atanması gibi işlerle sürecek.

***

Belki bunu da atlatacağız şeklinde bakıyorsunuzdur konuya.

Bakın tabi…

Polyannacılık da sağlıklı bir savunma mekanizmasıdır.

Lakin körü körüne olunca bir ruh hastalığının belirtisi olarak kabul edilmelidir ki sosyal psikolojimizin pek sağlıklı olmadığını her gün tekrarlamamıza gerek yok!

***

Bir de toplumun merakla sorguladıkları var:

Mesela bu kurultayda dış müdahale olup olmadığı; mesela kurultay öncesi, sırası ve ertelenmesine kadar olan süreçte “akıl” oyunlarının dönmediği; mesela bu işlerden birilerinin belli şahsi çıkarlar elde etme çabasına girmediği; mesela bunun toplum yararına alınmış bir karar olup olmadığı; tüm bu olan bitenlerde UBP’nin içinde bulunduğu zor günlerle ilişkili olmadığını bize siyaset bilimciler de anlatsın!

Anlatsınlar da UBP’nin saraya göndermek için başkanını hazırlarken hiçbir hazırlık yapmamış ve ülkenin bu sebeple yaşayacağı zorlukları düşünmemiş olduğunu düşünmeyelim!

Ya da aslında belki de bir hükümete ihtiyaç duymadığımız(!) ile ilgili düşüncesi olanlar haklı çıkmasın!

Haydi…

Ben bilime ve bilimin sözlerine yürekten inanırım.

Dinlemek isterim.

Ya siz?

Dr. Çiğdem DÜRÜST