Devlet, kurguladığı sağlık sistemi ile, vatandaşına 7 gün 24 saat kesintisiz sağlık hizmeti vermek zorundadır. Sağlığın onmaz statikosu bunu öyle bir yorumladı ki, ürettiği, ‘’hekimlik, 24 saat kesintisiz sağlık hizmeti vermektir. Hekim her yerde hekimdir.’’ sloganlarının kamuflajı altında, özelde de hasta bakmanın yollarını aradı hep.


Bu bağlamda, Sağlık Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde, kamu hekimleri ile ilgili olarak, ‘’Mesai Saati Sonrasında Hasta Bakma Kararnamesi’’ Gereği Gelir Gider kaydı hakkında, hiçbir yasal dayanağı olmayan bir genelge yayınladı.

Sistemin İşleyiş Şekli:

  • Kamu hekimleri, , ‘’kamu hizmeti kapsamında’’ ülkenin herhangi bir sağlık kuruluşunda, özel hasta bakabilecek! Yani, kamuda bakılması gereken hastalar, devlet eliyle özel hastanelere ya da kamu hekimlerinin özel muayenehane ve kliniklerine yönlendirilebilecek!
  • Özel hastanelere ya da kamu hekimlerinin özel muayenehanelerine ve kliniklerine yönlendirilen hastalar, kamu hekiminin eline doğrudan nakit olarak, 150-220 TL ücret arasında bir miktar ödeyerek muayene olabilecek. Diğer başka tıbbi müdahaleler için de aynı durum söz konusu olacak, ücret doğrudan kamu hekimine ödenecek. Kamu hekimi bunun karşılığında hastalarına makbuz kesecek!
  • Kamu hekimleri, özel sağlık kuruluşlarında kazandıkları tüm ücreti toplayarak, bizzat kendi elleri, ile Devlet Hastaneleri’nin muhasebesine yatıracak. Hastanenin muhasebesi de, özel sağlık kuruluşlarının tüm giderlerini (hemşirelik, hasta danışmanlığı, elektrik, su, kira bedeli, temizlik, güvenlik vb.) hesaplayarak ve diğer ayrıştırma (ne demek istediği anlaşılamamıştır) işlemlerini tamamlayarak, kamu hekimlerine, ‘’özelde baktıkları hasta için’’ para ödeyecek!

Devletin kazanımı:

  • Maddi anlamda hiçbir şey! Tıp-İş’in bir türlü yükseltemediği sendikal mücadelesi ile muhatap olmayacak! Sağlığın statikosu ile dalaşmamış olacak! Makam sahiplerinin keyfi kaçmayacak!

      Hastaların kazanımı:

  • Hiçbir şey! Sağlık Bakanlığı’nın da bu son hamlesi sayesinde, bundan böyle özele daha çok yönlendirilecekler. Devlette, sigortası gereği ücretsiz sağlık hizmeti alacak iken, özelde kamu hekimine, yapılan her tıbbi işlem için ücret ödeyecekler! Cebinden eskisinden daha fazla para çıkacak! Devletteki işini yapmak için, yolu zoraki özele düşürülecek!

Özel hastanelerin kazanımı:

  • ‘’Kamu hekiminin elden para alması kabul edilemez.’’ diyerek, para toplama işini onlar üstlenecek. Muhasebe yükünü de devletten alalım diyerek kendileri hesaplayacaklar. Kalanını da biz zaten kamu hekimlerine veririz diyerek, bünyelerine kazandırdıkları kamu hekimlerinin ‘’ek mesailerinin’’ hakkını verecek. Serbest çalışan hekim istihdam etme zorunluluğunu by-pass ederek masrafa girmemiş olacak. Sözüm ona, halkımıza, özel ve kaliteli sağlık hizmeti sunmuş olacak! Kamudan özel hastanelere yapılan sevkler kat kat artacak!

      Kamu hekiminin kazanımı:

  • Tamamen duygusal! Halkçı bir hizmet(!) Kamu hekimlerinin özel klinikleri ne olacak? Orası mahrem konu, girmeyelim!

Eh, bundan sonra da bize ‘’vatana millete hayırlı olsun’’ demek düşer.

Sahi, bir zamanlar Yüksek İdare Mahkemesi tarafından ‘’mandamus emri’’ verilmişti. Hatta, Anayasa Mahkemesi, kamu hekimlerinin, gerek ücretli gerekse ücretsiz, özel hasta bakamayacağını şiddetle vurgulamıştı. Ancak gelin görün ki, bu ülkede doğru olanı, gerçeği ‘’mundar etmek’’ çok kolay.!

Nitekim sağlıkta da yine aynı bozuk plak döndü! Halkın sağlığı da, mahkeme kararları da, sağlıktaki statikonun gölgesinden sıyrılıp da bir türlü güneşe çıkamayan Sağlık Bakanlığı tarafından ‘’mundar edildi!’’

Yüce Yargı’nın ve Sayın Ombudsman’ın yürekleri sızlıyor olmalı!

Peki ya Sayın Başbakan’ın hukukçu kimliği?..

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899