Önce bir okur uyarısı;
“Yüksek Seçim Kurulu’nun kamu görevlilerinin seçimlerle ilgili uymaları gereken yasaklarını gördüm tam da bugün (dün) Sibel Siber hanım Maliye Bakanlığı’nı dolaştı.
Önceden personele haber verildi yerlerinde olsunlar diye!
Kendisine Maliye Bakanı, Bakanın Özel Kalem Müdürü, daire müdürleri ve dairelerdeki Şube Amirleri eşlik etti…
Kendisi özel arabası ile geldi ama bakanlığa bağlı dairelere bakan ve özel kalem müdürü devletin arabalarıyla gitti…
Saygılarımla, bilginize…”
Şimdi de Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığının bir uyarısından alıntı yapalım:
Yasanın açık düzenlemesine rağmen bir kısım kamu görevlilerinin tarafsızlıklarını korumadıkları ve bazı adayların seçim propagandası içinde fiilen yer aldıkları Kurulumuza bildirilmiştir.
Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın 190. maddesi, tarafsızlıklarını korumayan kamu görevlilerinin bir suç işlemiş sayılacağına ve bu madde uyarınca haklarında cezai kovuşturma yapılabileceğine amirdir…”
Aslında yukarıdaki iki paragrafta her şey açık ve net bir şekilde ortaya çıkıyor!
Seçim süreçlerinde yasalar belli ve YSK’nın da bundan haberi var ama kılını bile kıpırdatmıyor!
Peki bu ne demektir;
Bizde siyaset popülizmle eş anlamlıdır buna artık bağımsız yargı organı olan YSK da eklenmiştir!
Ne demekmiş efendim kovuşturma yapılabilir?
Burada uyarıya gerek mi vardı şimdi?
İki tane adam görevlendirirsin otururlar bilgisayarın başına sosyal medyada hangi devlet çalışanı seçimlere bire bir müdahil olmuş görürsün, sonra da neyse müeyyide uygularsın!
Konu YSK’dan açılmışken başka bir konuyu da gündeme getirmekte yarar var;
Seçimler dolayısıyla bazı partiler YSK’ya itirazda bulunup seçim bölgelerinde ikamet etmeyen binlerce kişiyi listeden çıkarırlar…
YSK da hiçbir araştırma yapmadan bunu listeler halinde yayınlar!
Ve her seçimde binlerce kişi seçmen olduğu halde sandık başına gittiğinde oyunu kullanamaz…
Böylelikle demokraside bir takım aksaklıklar yaşanmış olur!
Oysa yapılan itirazlar YSK yetkilileri tarafından incelenmeli, hatta itiraz edilen seçmenlere bilgi verilmeli ve onların da bir şekilde oy kullanmalı sağlanmalıdır!
Alın size bir konu daha;
Aşağıdaki seçim kartını Yusuf  Değirmencioğlu sosyal medyada paylaştı…
Kayınpederi Kemal Atasoy 5 Ekim 1998’de vefat ettiği ve bu durumu Nüfus Kayıt Dairesi’ne bildirdikleri halde 17 senedir hala evlerine seçmen kartı geliyormuş!
Bunun gibi bir çok örnek var ve YSK ölen insanlara yıllardır oy kullanmaları için seçim pusulası gönderiyor…
Eminiz ki bunda kötü bir niyet yoktur ama bu bile ülkemizdeki laçkalığın, disiplinsizliğin ve iş bilmezliğin en belirgin göstergelerinden birisidir!
Yani en güvenilir kurumların başında gelen YSK bile görevlerini tam olarak yapmamaktadır!
Umarız bundan sonraki seçimlerde daha ciddi ve hassasiyet gösteren bir Yüksek Seçim Kurulu görürüz…
 
 
---------------------------------------------------------------------------
UBP İskele ilçesinde arbede!
 
Cumartesi sabahı UBP İskele İlçe binasında hareketli saatler yaşandı…
İskele İlçe Başkanı Ali Riza Usluer ile bölge gençlik koordinatörü Moran Açıkada arasında önce sözlü olarak başlayan tartışma daha sonra kavgaya dönüştü.
Tartışma sonrasında Usluer’in damadının Moran Açıkada’yı darp ettiği iddia edilirken Açıkada darp olayını doğruladı.
İskele ilçe binasındaki kavga konusunda Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na da bilgi verildiği söyleniyor!
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Ali Rıza USLUER, çok ciddi bir sağlık sorunu yaşadınız ve şükürler olsun eski sağlığınıza kavuştunuz. Ama yine siyasete dalıp bir de parti gençlerinden Moran Açıkada’nın darp edilmesi olayına karıştınız. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde hiç de hoş olmadı! Damadınızın kulağını çekmekte yarar var!
Sayın Alper KAYMAKAM, UBP Mağusa seçim koordinatörlüğünden diğer tüm görevlerinizden dün sabah istifa ettiğinizi sonra da birileri araya girince ilçeye geri döndüğünüzü duyduk. Seçimlere az bir süre kala sinirler iyice gerildi daha sabırlı olmak durumundasınız değil mi?
Sayın Süleyman İRVAN, dekanlıktan istifa etmenizin perde gerisinin aralanmaya başladığını duyduk. Hatta çok yakında öğretim üyeliği görevinden de istifa edeceğiniz konuşulmaya başlandı… Bu arada bazı evraklardan bahsediliyor, hayırdır?
Sayın Kutlay ERK, seçimlere çok az bir süre kala kendilerine ‘kırmızı CTP’liler dile bir grup ortaya çıktı ve özellikle de sosyal medyada etkili olmaya başladılar. Olaya anında müdahale etmezseniz sıkıntılı bir süreç yaşayabilirsiniz, bizden uyarması!
Sayın Mehmet ÇAĞLAR, eğer böyle giderse hükümet değil nikah tazelemek boşanmak için mahkemeye gidecek gibi görülüyor. Özellikle bakanlık sayısı konusunda Nuh deyip Peygamber demeyen partilileriniz bu kez çok kararlı aman dikkat!
Sayın Pervin GÜRLER, ölümlü trafik kazalarının en önemli sebebi alkollü araç kullanmak. Bu yüzden özellikle hafta sonları bütün meyhane, bar ve içki içilen mekanların dışına birer polis koyup alkol kontrolü yapmak. Artık birileri bu kazalara bir dur demeli ve bu niçin siz olmayasınız…
Sayın Serdar CANALTAY, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra kadrosu yeni açılacak olan Denizcilik Müsteşarı olacağınızı biliyor muydunuz? Hasan Taçoy bu konudaki çalışmaları sonlandırmak üzere…Şimdiden hayırlı olsun!
Sayın Osman SIDDIK, bu sıralar birileri fena halde canınızı sıkmış ve siz de epey alınmışsınız. K.Kaymaklı bölgesinin sizden sorulduğunun acaba farkında değiller mi? Yılların partilisi olarak ne deseniz haklısınız ama artık birkaç gün daha idare edeceksiniz!
Sayın Kudret ÖZERSAY, ne mutlu size ki Alsancak’ta hem eski hem de yeni başkan tarafından destekleniyorsunuz. Eğer bu bölgede birinci çıkmazsanız o da sizin sorununuz olacak.  En çok da sizin alacağınız oyları merak ederim…
Sayın Ersan SANER başarılı bir safra kesesi ameliyatından sonra seçimler için yine araziye indiğiniz söyleniyor.Büyük geçmiş olsun… Şu sıralar bölgede büyük bir ihtiyaç var. Özellikle küskün partilileri ancak siz döndürebilirsiniz…
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, Pazar günkü Dipkarpaz ziyaretinde Türk değil de Rum işletmeciye ait olan restoranda etkinlik düzenlemeniz bölgedeki bazı esnaf arkadaşları epey üzmüş. Acaba diyoruz bir taktik hatası mı yapıyorsunuz?
Sayın Ömer GÜLTEKİN, Derviş beyin Acapulco’daki izdiham yaşanan buluşmasında ön saflarda yer alarak epey ses getirdiniz. Partililer verdiğiniz destekten dolayı bir hayli memnun görülüyorlar. Bu arada hasta bir kardeşimize yaptığınız yardımlar da kulağımıza gelmedi sanmayın sakın. Allah razı olsun…
Sayın Mahmut KANBER, BRT’nin iç meselelerine esnaf odasının müdahil olduğuna da ilk kez şahit olduk. Siz boş verin basın organlarını da her geçen gün bataklığa saplanan esnaf kesiminin sorunlarına odaklanın lütfen!
Sayın Faruk GÜLLÜOĞLU, biz ülkeye kaliteli baklava geldi diye sevindik ama siz baklava üstü fıstığa ekstra ücret alarak hayal kırıklığı yaşattınız. Biraz ayıp ettiniz doğrusu, çok konuda şikayet mesajınız var!
Sayın Bertan ZAROĞLU, kurbanı seçimler için değil yeni aldığınız aracınız için kesmişsiniz. Daha durun bakalım seçimlere kadar neler yakıştıracaklar? Bu arada yeni aracınız da hayırlı olsun, kazasız belasız sürüşler dileriz…


 
 GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 
 

-----------------------------------------------------------------------------------------
Günün Fıkrası
 
Hanım gördü
 
Soyguncunun biri bir bankaya girmiş. Çekmiş silahını havaya ateş etmiş. Herkesin yere yatmasını istemiş.
Kasalardaki paraları toplamış ve kapıya doğru yönelmiş.
Tam çıkacakken oradaki bir adama sormuş:
'' Beni gördün mü?''
Adam şaşkınlıkla ''Evet gördüm.'' deyince çekmiş tabancasını adamı alnından vurmuş.
Tam tekrar kapıya hamle etmiş ki; kapının yanında bir karı koca duruyor.
Adama sormuş:
'' Beni gördün mü?''
Adam gayet soğukkanlı bir şekilde yanıtlamış:
''Valla ben hiçbir şey görmedim, ama benim hanım gördü sanıyorum?..''