Başbakan Ömer Kalyoncu ile Ünal Üstel’in annesinin cenaze töreninde ayaküstü konuşma fırsatı buldum…
Çünkü bizde cenazeler bir anlamda buluşma ve konuşma yeridir, biz de öyle yaptık!
Kalyoncu’nun yeni hükümet için çok rahat olmadığı kesin…
Çünkü vatandaşa reform sözü vererek biraz da son şanslarının olduğu bilinciyle ciddi değişimler yapacaklarını söylediler ve gördüğümüz kadarıyla da iki partinin uçları dışında vatandaş CTP-UBP koalisyon hükümetine en azından bir süre verilmesini düşünüyor…
Aralık’ta erken genel seçim olur diyenler de az değil!
Kalyoncu ile yaptığımız görüşmede de anladık ki bu hükümetin en büyük sorunu kamuda yaşanan sıkıntılar ve değişim çalışmaları olacaktır!
Zira yılların fosilleşmiş alışkanlıklarının hem de UBP’nin ortaklığında giderilmesi çok da kolay bir iş değildir!
Bir de CTP içinde yaşanan sıkıntılar var bunlar daha gün yüzüne çıkmadı…
Örneğin yeni kabinenin belirlenmesi anında birkaç kişi dışında kimsenin bilmediği bazı önemli hususlar var!
Filiz Besim olayı da bunlardan bir tanesidir…
Hoş kendisi bakan olmayınca bir açıklama yapıp ‘ben kabul etmedim’ diye nezaket gösterdi ama durum hiç de öyle değil işte!
Yeni kabine açıklanmadan önce Filiz Besim’in de içinde bulunduğu yeni kabine üyeleri hem Talat’ın hem de Talat’ın cebindeydi…
Son gece yapılan toplantıda da isimler bazı partililerle paylaşıldı, ama işte ne olduysa o akşam oldu…
Yapılan son dakika değişikliğine hiçbir şeyden haberi olmayan CTP’liler bile şaştı kaldı!
Burada Özkan Yorgancıoğlu faktörü devreye girdi…
Yorgancıoğlu, Talat’a çok özel bir ziyaret gerçekleştirip Salih İzbul’un bakan yapılmasını istedi!
Hatta daha da ileriye giderek istediği ismin bakan yapılmaması halinde parti içindeki tüm gücüyle bu kabineye tepki koyacağını ve sık muhalefet yapacağını söyledi…
Belli ki genel başkanlığı ve başbakanlığı bıraktığı halde parti içinde halen güçlüydü ve bu gücünü de kullanarak istediğini yaptırdı…
Böylelikle listeden Filiz Besim çıkarıldı ve Salih İzbul eklendi…
Talat da daha işin başlangıcında parti içinde sorun istemediği için bunu kabul etti ve bunun da adı parti içi dengeler oldu…
Bu da demektir ki reform sözü ile ortağını değiştiren CTP’nin sıkıntısı sadece yeni ortağı değil, parti içinde her fırsatta dişini gösterecek olan muhaliflerdir…
Ve CTP’nin yeni yönetimine tanınan süre sadece 3 ay kadardır!
Benden uyarması…
 
 
Akıncı itiraf mı etti?
 
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 20 Temmuz törenlerinde yaptığı açıklama en fazla Rum basınını sevindirdi…
Barış Harekatı’na ‘savaş’ tanımlaması yapan Akıncı için Rum gazeteleri ‘itiraf etti’ şeklinde manşetler atarak memnuniyetlerini dile getirirken KKTC ise vatandaş yine ikiye bölündü ve bir kısım bu açıklamayı beğenirken bir kısım insan da tepki koydu!
Sanırız Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Rum gazetelerinde çıkan açıklamasından sonra kendi kamuoyunu bir açıklama zarureti doğmuştur…
Özellikle de 20 Temmuz 1974 tarihinde yapılan Barış Harekatı’nın zevk için yapılmış bir harekat olmadığını aksine bütün adaya barışı getiren bir harekat olduğunu söylemeli…
1974 öncesini hiç gündeme getirmeyen Rum kesimini anlarız ama Akıncı bu konuda sessiz kalırsa anlayamayız işte!
 
 
Sağ partiler ne düşünüyor?
 
 
Deneyimli politikacı Salih Coşar dün Kıbrıs Postası’na yaptığı açıklamada Kıbrıs müzakereleri konusunda sağ partiler UBP ve DP’ye önemli bir mesaj gönderdi…
Coşar iki partiye hitaben ‘susmayın, saklamayın, konuşun’ çağrısı yaparken büyük ihtimalle iki partiden de bu çağrıya bir yanıt gelmeyecek…
Zira Akıncı ve ekibi bu işi götürürken, CTP ile UBP parti içi dengeleri korumakla meşgul, DP ise henüz muhalefete düşmüş olmanın şaşkınlığını yaşıyor!
Umarız erken uyanırlar…
 
 
YDÜ’ye veto!
 
Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’nde oynayan YDÜ FİBA tarafından alınan kararla maçlarını KKTC’de oynayamayacak!
Çünkü Güney Kıbrıs Basketbol Federasyonu FİBA’ya itiraz dilekçesi göndererek başvuruda bulundu ve YDÜ de vetoyu yemiş oldu!
Konu spor almasaydı belki komşuyu bir nebze anlardık da spor olduğu için çok anlayamayız, hele de karşılıklı güven yaratıcı önlemlerin uygulanmaya başlamasından sonra!
Bir de bizim yöneticiler var tabi ki…
Hangisi böyle bir vetoya karşı birkaç kelime edecek bunu da ayrı olarak merak ediyorum!
En çok da Akıncı, Talat ve Kalyoncu’dan…
 
 
Hala Sultan ziyareti niçin kısıtlı?
 
Bir okur arayıp şikayette bulundu;
Larnaka’daki Hala Sultan Camii’sine yapılan ziyaret için müracaatı kabul edilmemiş bunun sıkıntısını yaşıyordu…
Geçen yıl da ‘kontenjan doldu’ demişler ve yine gidememiş!
Bildiğim kadarıyla bugün bin kişi Güney’e geçip Hala Sultan’ı ziyaret edecek…
Yani Kıbrıslı Türklerin Güney’deki dini mekanları ziyareti bile Rumun insafında!
Ama Rumlar dilediği vakit buraya gelip kiliselerde ibadetlerini rahatlıkla yapabiliyor…
Acaba Akıncı ve ekibi bu konuyu bir görüşmelerinde dile getirir mi?
Elçiye zeval olmazmış!
 
Çok acı bir itiraf!
 
Merkezi Cezaevi Müdürü Metin Bilmem çok cesur bir açıklama yaparak ‘cezaevine uyuşturucu sokulmasını engelleyemiyoruz’ dedi!
Şimdi olaya yüzeysel bakıp ‘ o zaman senin işin ne orada’ diyebiliriz…
Ama işte kazın ayağı öyle değil!
Çok sıkı korunduğu bilenen cezaevine eğer uyuşturucu giriyorsa burada istisnaları bir yana koyup bazı gardiyanların mercek altına alınması ve bazı iddiaların ciddi bir şekilde değerlendirilmesi artık kaçınılmaz olmuştur…
Metin beyi cesur açıklamasından dolayı tebrik ederim…
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Mehmet Ali TALAT, kabinede son dakika değişikliği bir kez daha parti içi muhalefetin çok güçlü olduğunu göstermiştir. Önünüzde 3 aylık bir süre var asıl o zaman muhalifler dişlerini göstermeye başlayacaklar, uyarmadı demeyin olur mu?
Sayın Erman YAYLALI, İçişleri ve Çalışma Bakanlığı müsteşarlığınız şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun. Aziz bey size fazlasıyla güveniyor olmalı ki bu makama layık gördü, bizce de çok iyi etti. Allah utandırmasın artık…
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, yeni kabine açıklanmadan iki vekilin size özel bir ziyaret gerçekleştirip bakanlık istediklerini ve kabul etmezseniz genel başkanlığa aday olacaklarını söylediklerini duyduk. Madem ki kabul etmeyip dik durdunuz bravo doğrusu…
Sayın Kemal Deniz DANA, Turizm Bakanlığı bakanlık müdürlüğü için tek adaysınız ve hatta göreve başladığınızı bile duyduk. Çalışmayı seven birisi olarak çok faydalı olacağınızdan hiç kuşkumuz yoktur hayırlara vesile olsun…
Sayın Ahmet KARAVELİOĞLU, banka genel müdürlüğü görevinizde bir sıkıntı olduğunu ve sadece yönetim kurulu üyesi olarak devam ettiğinizi öğrendik. Hayırdır sıkıntı nerede, umarız patronlarla aranızda ciddi bir sıkıntı yoktur…
Sayın Şahap AŞIKOĞLU, bakanlar değişir ama siz asla değişmezsiniz. Bu kez de öyle olacak ve müsteşarlık görevine devam edeceksiniz. Artık turizm konusunda uzmanlaştınız ve koltuğunuz da sağlamda sakın endişe bile etmeyin olur mu? Hayırlı olsun…
Sayın Ömer KALYONCU, o eski sinirli ve agresif haliniz gitmiş yerine çok mülayim ve hoşgörülü başka bir kişilik gelmiş sanki. Yakın dostlarınız bu halinize bayılıyorlar aman hiç değişmeyin olur mu?
Sayın Oktan TÜRE, İhtiyat Sandığı müdürlüğünde sizin isminizin geçtiğini biliyor muydunuz? Özellikle yakın dostlarınız bu atamaya çok önem veriyor ve sonuna kadar destekliyorlar. Sevilmek ne güzel bir duygu değil mi?
Sayın Aziz GÜRPINAR, şimdi çok daha güçlü bir bakanlığın başındasınız. Özellikle Lapta’daki Huzurevi’nin kendi yeni binasına taşınabilmesi için sorumluluk almanızı ve bu konuda öncülük etmenizi bekliyoruz. Ama önce bir ziyaret şart gibi gözüküyor…
Sayın Arif SONUÇ, özel kalemlik için artık günleri değil saatleri saymaya başlayabilirsiniz. Yıllarca partiye hizmet veren birisi olarak bunu çoktan hak etmiştiniz. Şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun…
Sayın Zorlu TÖRE, CTP-UBP koalisyon hükümetine güven oyu vermemek için Cumartesi günü yurt dışına çıkıp oylamaya katılmayacağınızı duyduk. Yani illa ki bir eylem yapacaksınız değil mi? Sonuçta siz de haklısınız tabi ki…
Sayın Turgay BALIK, hem Koop-Bank yönetim kurulu üyeliğinde oturup hem de Yeni Boğaziçi’ndeki dükkanınızı aynı kuruma kiralamak biraz etik dışı oldu gibi geldi bize. Hoş en düşük teklifi siz vermişsiniz ama tepki büyük bilesiniz!
Sayın Mahmut ÖZÇINAR Güzelyurt’dan özellikle de Yayla sakinlerinden sürekli telefonlar almaya başladık. İsrailli bir şirket sahilde çok büyük bir otel yapmaya hazırlanıyormuş. Bilginiz var mı yoksa emir yüksek yerden mi geldi acaba!
Sayın Ayhan ARIKLI, üçüncü torun erkek olunca keyfinize diyecek yok diyorlar. Allah sağlıklı, mutlu ve analı babalı büyütsün. Artık dede olarak pamuk eller cebe girer değil mi? Ne mutlu size ve tüm aileye…
Sayın Ahmet REİS, LTB içinde epey nüfuslu birisi olabilirsiniz ama şu dorse konusunu yakın takibe aldık bilesiniz. Umarız bir daha aynı hatayı yapmaz ve böylelikle komşuları da rahatsız etmezsiniz!