Mısır’da devrim oluyor dediler..
Olaylar haftalarca sürdü…
Meydanlar boşaldığında herkes hala aç ve işsizdi.. hiçbişey değişmedi.

Libya’da devrim oluyor dediler..
Günlerce sürdü gösteriler.. Bittiğinde heryer sadece kan kokuyordu.. Ve bırakın bişeylerin değişmesini, her şey daha da kötü oldu..

Oysa devrimler, değiştirmek için yapılırdı !!!!

Mısır ve Kuzey Afrika’da ABD patentli devrim süsü verilen bir terörizm vardı çünkü..
Ve değişen tek şey diktatör oldu.. Biri gitti.. Diğeri geldi..

Ama ya Türkiye..

İşte bu gün 8. gününe giren olayların Türkiye’deki tek açıklaması şudur ;
‘’DEVRİM’’

Pırıl pırıl yüzlere, zehir gibi beyinlere, ellerinde kitaplarla, yıkılması istenen parklarında çadır kurup, gitar çaldıkları için uygulanan polis şiddeti, Türkiye’yi kendine getirdi. Kimin aklına gelirdi üç-beş çapulcu için dünyanın ayağa kalkacağı..

Ne bir parti, ne bir örgüt, ne bir renk, ne bir taraf…

Herkes, Kürt.. Herkes Türk..
Herkes Fenerbahçe’li..
Herkes sağcı.. Herkes solcu..
Herkes ülkücü..
Herkes İnsan..
Yaşlısıyla, genciyle, kadınıyla, erkeğiyle Herkes Türkiye…

En güzel yanı buydu.. Herkes sadece ‘’insan’’ olduğunu hatırladı.. Ve birbirine sarıldı…

Ne Arabın baharı, ne ABD’nin planı…
Bu sadece bir Halk Hareketi..

Üstelik artık sadece Türkiye ile de sınırlı değil.. Bu gün KKTC dahil, dünyanın hemen hemen her yerinden destek mitingleri, gerçek akillerden destek mesajları.. Aklına ne gelirse, kim gelirse Türkiye..

İşte bu yüzden korkuyorlar.. Çünkü herkes bağımsız ve aynı zamanda herkes birbirine bağlı.. Kiminle dialog kuracaklar, kimi ikna edecekler ve araya kimi sokacaklar..?
Muhatap sadece ve sadece halk..
Açıklama da onlara yapılacak, özür de onlardan dilenecek…

İstenilen tek şey;
Özgürlük…
Yasakçı ve ayrımcı zihniyetin bitmesi…
Bu kadar… Sadece bu kadar…

Başka türlü biter mi…
Bitmez…

Çünkü hatırladı Türk Milleti…

Onlara birlik ve beraberliğin yanında en çok yakışan şeydi ÖZGÜRLÜK…