Kıbrıslı Türk halkının varlığını zayıflatmak ve yönetim gücünü elinden almak adına yıllardır oynanan bir oyun var. Vatandaşlık dağıtma oyunu. Üstelik bu oyun son zamanlarda oldukça revaçta.
Muhaceret Dairesi yeni vatandaşlık başvuruları ile dolup taşıyor, Bakanlar Kurulu sürekli yeni vatandaşlıkları onaylıyor. Kısaca yatıyoruz kalkıyoruz yeni vatandaşlarımız oluyor…
2012 yılı içinde Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararlarına göre 100’e yakın kişiye vatandaşlık verdi. Ulusal Birlik Partisi hükümeti göreve geldiği 2009 yılının Nisan ayından buraya 600’den fazla yabancıyı vatandaş yaptı.
Şimdi bu konuda yeni yeni öneriler gündemde.  
Ülkenin demografik yapısı günden güne değişirken, ülkede yirmi yıldır yaşayan kişiler vatandaş olmayı beklerken iş sahipleri bu yüzden ülkeyi terk ederken gelişigüzel vatandaşlıklar göz göre göre dağıtılmaya devam ediyor.
Artan nüfusla birlikte ekonomik ve sosyal sorunlar da eş zamanlı olarak artıyor.
Sağlık ve eğitim alanında yaşanan ciddi sıkıntılar yanında suça dair olaylar da küçümsenemeyecek kadar fazla. Artık hiçbir Kıbrıslı Türk devlet hastanelerinden hizmet, devlet okullarından eğitim alamaz durumda.
****
Şimdi ise Türkiye’de benzer bir uygulamaya geçiliyor.
Henüz iddia olarak ortada duran ve Cumhuriyetçi Halk Partisi Hayat Milletvekili Refik Eryılmaz’ın TBMM’ye soru önergesi istemiyle basına yansıyan haber hayli ilgi çekici ve düşündürücü. Bana sorarsanız ateş olamayan yerden duman çıkmaz ama…
İddialara göre Suriye’den gelen mültecilerin çoğunun vatandaşlığa geçip seçmen olacağı konuşuluyor.
Söz konusu Suriyelilerin bir bölümünün vatandaş olduğu, bir bölümünün ise işlemlerinin halen devam ettiği basında yer alan haberler arasında.  
Türkiye için hayli düşündürücü olan bu olay Kıbrıslı Türklerin en azından toplum tarafından anlaşılması açısından hayli sevindirici olabilir.
Resmi rakamlara göre 192 bin sığınmacının kamplarda olduğu, çadır kent dışında kalanların ise 150 bine ulaştığı söyleniyor.
Bu insanların vatandaş olması durumunda seçimlerde oy kullanmakla birlikte vatandaşlıktan doğacak tüm hakları elde edeceklerini bir an için düşünelim.
 Elbette Türkiye’ye dair hiçbir fikri olmayan, farklı dili konuşan bu insanların seçimlerde oy kullanma şansı ya da vatandaş olma şansı ne kadar bilinmez ama belki bu haberden sonra Kıbrıslı Türklerin daha iyi anlaşılma ihtimali söz konusu olabilir.  
Şuan Hatay ve çevresi tamamen Suriyeli mültecilere teslim olmuş durumda.
Basına çok yansımasa bile yerli halk durumdan şikâyetçi ve adeta bölgenin yabancısı durumunda.
Türkiye’de cereyan edecek bu ve buna benzer durumlardan sonra ise artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Kıbrıslı Türklerin neden vatandaşlıkların gelişigüzel dağıtılmasına karşı olduklarını içine düştükleri bu girdaptan kurtulmak adına neden her fırsatta şikâyette bulunduklarını en azından fikren de olsa anlayabilirler.