Bizim mesleğin en güzel yanlarından biridir…
Yazdığınız bir yazı ya da yaptığınız bir haber ses getirip de devlet erkanını uyandırıp yanlıştan dönülürse müthiş bir zevk alırsınız!
Parayla ölçülmeyecek kadar değerli bir mutluluktur bu…
Dün de bunlardan birini yaşadık;
Bundan bir süre önce kaleme aldığımız “Geçe bekçisine 48.5 dönüm arazi” başlıklı yazımızdan sonra yanlış giden bir şeylerin düzeltildiğini öğrendik ve elbette derecesiz memnun olduk…
Çünkü ortada acayip bir sözleşme, 48.5 dönüm gibi çok büyük bir orman arazisi ve hiç şüphe yok ki partizanlık vardı…
Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Orman Dairesi’nin ‘iptal’ ihbarnamesi elimize ulaşınca resmen yüreğimize su serpildi…
Bir kez daha yanlış hesabın Bağdat’tan döndüğünü görmek mutlu etti bizi!
Bakan Hakan Dinçyürek ve müdür İsa Direk’i bu icraatlarından dolayı eleştirmiştik…
Şimdi de yanlıştan döndükleri için kendilerine teşekkür ediyoruz!
Yaptıkları hatayı çabuk görmüşler ve devletin arazilerinin peşkeş çekilmesinin önüne geçmişlerdir…
Umarız bundan sonra da atacakları her imzanın nelere mal olabileceğini çok önceden hesaplarlar…
Bir de şu Dipkarpaz’daki 400 dönümlük Vakıflar İdaresine ait arazinin CTP’li örgüt başkanının akrabalarına kiralanma olayı var…
Ve katledilen binlerce ardıç ağacı!
Hem de doğal koruma bölgesi ilan edilen bir bölgede…
Burada suçlu bir değil daha fazla sayıda!
Öncelikle Vakıflar İdaresi, koruma altında olan bir bölgeyi kimseye danışmadan nasıl kiralamıştır?
Burada resmen suç işlemişlerdir!
Talimat onlara kimden gelmiştir de CTP’li bir örgüt başkanının yakınlarına burası peşkeş çekilmiştir?
Ve Dipkarpaz Belediyesi;
Burada bir çevre katliamı olmuştur ve bunun için belediyenin araçları kullanılmıştır!
Tabi ki araziyi kiralayan ve CTP örgüt başkanı olan bir kişinin babası ve kardeşi…
Kime sorarak buraya dozerleri sokup çevrenin içine etmiştir!
Bunu yaparken kime güvenmişlerdir?
Karşıyaka’daki 48.5 dönüm orman arazisi ve Dipkarpaz’daki 400 dönümlük koruna altındaki arazinin talan edilmesi benzer olaylardır…
Birinde UBP kurultay delegesi diğerinde CTP’li örgüt başkanı olayın kahramanı olmuşlardır…
Belli ki ikisi de siyasi güç kullanılarak elde edilen menfaatlerdir!
Arazileri aldıkları yetmezmiş gibi doğaya da büyük zararlar verilerek suç işlenmiştir!
Ve toplumda infialle karşılanan bu tür olaylarda birileri bedel ödemezse bunların önüne geçmek mümkün değildir!
 
 
Eroğlu’nun performansı…
 
Önceki akşam BRT’deki Derviş Eroğlu’nun konuk olduğu programı başından sonuna kadar izledim…
Özellikle değerli meslektaşlarım Cenk ve Hüseyin’in Eroğlu’nu köşeye sıkıştırmak için ellerinden geleni yaptılar…
Hoş onlardan daha sert sorular bekliyordum ama olmadı!
Onlar gerildi ama Derviş beyin rahatlığı gözlerden kaçmadı…
Biz Derviş bey terleyecek derken aksi oldu ve Cenk ile Hüseyin terler gibi oldu!
Açıkçası gazeteciler biraz sönük kaldı ama sayın Eroğlu bir hayli iyiydi...
Hele de mal varlığını da açıklayınca kendisi de rahatladı muhalifleri de!
 
 
Akıncı durdu, Özersay fırladı!
 
Dün herkes Akıncı’nın Lefkoşa mitingine kaç kişinin katıldığının tartışmasını yaptı!
Burada önemli olan sadece sayıydı, kimse konuşmasının içeriğine de bakmadı..
Hatta UBP ve CTP’li sempatizanları birlik oldu Akıncı sempatizanlarına yüklendiler…
Ben de Lefkoşa mitinginin çok coşkulu ve kalabalık olmadığına kanaat getirdim!
Ama Sayın Akıncı’nın ilk kez bu kadar kalabalığa seslendiği de bir gerçek…
Yine de sayılar ve kalabalıklar bizi sakın yanıltmasın…
Akıncı karşısında birisi Cumhurbaşkanı diğeri Meclis Başkanı olan iki büyük partinin adayı ile yarışıyor ve bu kez çok ciddi boyutta bir maskesi seçmen kitlesi var…
Bir de şu tespitim oluşmaya başladı;
Akıncı rüzgarında bir durağanlık görülüyor ve Kudret Özersay’da hızlı bir çıkış…
Nereye kadar çıkar işte onu şu anda kimse tahmin bile edemiyor!
 
 
 
Halil Orun; İlk tur Özersay, ikinci tur Eroğlu…
 
İskele’de seçim kaybeden ve Derviş Eroğlu’na küskün olduğu bilinen ama hala önemli bir seçmen kitlesini etkileyen Halil Orun yakınlarına ilk turda Kudret Özersay’a destek vereceğini ikinci turda da Derviş Eroğlu’nu destekleyeceğini söylüyormuş…
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonuçlanınca da aktif siyasete yeniden başlayıp milletvekilliğine hazırlanacakmış…
Bölgedeki dengeler değişeceğe benziyor!
 
 
DP’de ‘Kudret’ sesleri!
 
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde DP’de yaşananlar ortada;
Cumhurbaşkanı adaylarından Kudret Özersay’ın hızlı yükselişi DP kurmaylarını rahatsız etmiş olacak ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha fazla asılmaya başlamışlar ve oyların Derviş beyden başkasına kaçmaması için çalışmaları yoğunlaştırmışlar…
DP’nin ne kadar oyu kaçar bilemeyiz ama özellikle küskünler seçimlerden hemen sonra Kudret Özersay’ı genel başkanlığa getirmeyi deneyecekler…
Serdar Denktaş’ı tahttan indirebilirler mi işte o bilinmez!

----------------------------------------------------------------------------------------------------------- 

GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 


YSK'nın seçimlerde kamu görevlilileri için yaptığı uyarıya rağmen yasaklar delinmeye devam ediyor.Kamu Hizmeti Komisonu Genel Sekreteri Metin Gültekin de Seçim ve Halkoylaması Yasası'nın 190'ncı maddesi böyle ihlal ediyor.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, Vakıflar İdaresi Dipkarpaz’da doğal koruma alanı ilan edilen araziyi CTP’li örgüt başkanına kiralarken sizin haberiniz oldu mu? Yasalarımıza göre suç işlendiğini biliyor muydunuz? Siz kelle almaya başlamazsanız sizin kelle gidecek bizden uyarması!
Sayın Metin GÜLTEKİN, Kamu Hizmeti Komisyonu Genel Sekreteri olarak siz de bir kamu görevlisisiniz ama gördüğümüz kadarıyla Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın 190’ncı maddesi sizi de pek ilgilendirmiyor. Oysa Şafak Öneri dana iki gün önce bu konuda ciddi bir uyarıda bulunmuştu değil mi?
Sayın Ahmet GÜLLE, KKTC’de devlet hastanelerinde çalışan tek bir adli tıp uzmanımız var ama onu da yıllardır bir türlü kadrolayamadık. Biraz daha gecikirseniz elinizden kaçıracaksınız haberiniz olsun.Bir an önce elinizi çabuk tutun deriz, sonra uyarmadı demeyin sakın olur mu?
Sayın Halil ORUN, UBP Mağusa ilçe binasında kavga eden Moran Açıkada ile Ali Rıza Usluer’in damadını dün gece Simge marketin park yerinde  gizlice buluşturup barıştırdınız. İyi de bunu niçin bu kadar gizli yaptınız ki? Yine de en doğrusunu yaptınız çünkü parti sizin gibi ağabeylere ihtiyaç duyulan bir süreçten geçiyor…
Sayın Teberrüken ULUÇAY, sizi defalarca uyardık ve Kamu Hizmeti Komisyonu’nun görüşüne rağmen suç işliyorsunuz dedik ama dinletemedik. Mahkemeye düşünce daha mı iyi oldu yani! Ayıklayın bakalım pirincin taşlarını!
Sayın İsmail ARTER, sizin döneminizden önce kesilen ileri tarihli çekleri ödemekten imanınızın gevrediği söyleniyor. Madem ki başa geldiniz çekeceksiniz artık. İşiniz kolay  değil ama başarmak zorundasınız artık…
Sayın Fatma SOLMAZ, ülkenin en yeni partisi olarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Derviş beye verdiğiniz destek epey merak konusu olmuş. Vatandaş soruyor mesaj Ankara’dan mı geldi yoksa tamamen kendi iradeniz mi söz konusu?
Sayın Cenk MUTLUYAKALI, önceki akşam ki programa çok iyi hazırlandığınız her halinizden belliydi ama Derviş beyi bir türlü köşeye sıkıştıramadınız. Hatta bir ara programı yarıda bırakacaksınız diye de korktum doğrusu…
Sayın İrsen KÜÇÜK, bu sıralar Güney Kıbrıs’a geçişleri epey yoğunlaştırdığınız gözlemleniyor. Sonay Adem ile Kuzey’de bir yerlerde buluşmaktan kaçınıyor musunuz yoksa? Hayırdır inşallah!
Sayın Olgun AMCAOĞLU, UBP Yenikent seçim ofisini neredeyse hiç terk etmiyorsunuz. Bir çok partilide daha çok çalıştığınız aşikar. Bu arada mangaldan çıkan duman komşuları rahatsız etmeye başlamış şikayet geldi bilesiniz…
Sayın Kudret ÖZERSAY, siz değil bin metre koşucusu kesin maraton koşucususunuz. Son düzlükte öyle bir atağa kalktınız ki ülkenin hemen her yerinden gelen telefonlar durmak bilmiyor. Bakalım bu yolculuk nereye kadar gidecek…
Sayın Hüseyin MÜLAZİM, şu anda İskele’de tüm varını yoğun koyup da çalışan tek kişisiniz ama burada bilmediğimiz bir şeyler dönüyor. Bir grup partilinizin sol gösterip sağ vuracağını biliyor muydunuz? Uyanık olmakta yarar görüyoruz!
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, geçmişteki görüşleriniz konusunda yaptığınız açıklama ile aslında özür borcunuzu da yerine getirmiş oldunuz.  Bu arada UBP genel başkanlığına soyunmaya başladığınız da söyleniyor. Hayırdır bir yerlerden mesaj mı geldi?
Sayın Fuat NAMSOY, Lapta ve çevresinde şimdi bütün gözler sizin üzerinize çevrildi. İrsen bey bir yandan deriş bey diğer yandan bakalım nasıl bir karar vereceksiniz. Bölgenin güçlü isimlerinden birisi olarak adayınızı açıklamanız bekleniyor!
Sayın Haluk DOĞANDOR çok yakında trafik eğitimi programlarıyla ekranlarda olacağınızı memnuniyetle öğrendik. Zira devletin yapması gerekeni yapıyorsunuz ve hatta size maaş bile bağlamaları gerek değil mi? Hadi hayırlısı…
Sayın Halil FALYALI, Mehmet Çangar’ın aleyhinize açtığı dava düşmüş ve siz de rahat bir nefes almışsınız. Şimdi kavga değil kucaklaşma zamanıdır. Gelin bir kilo baklava ile bu tatsızlığa bir son verin artık…
Sayın Adem ADEMGİL, dün akşam ki Lefkoşa mitinginin resimlerine bakınca artık Akıncı’dan yana tavır koyduğunuz da orta çıktı. Şimdi son üç güne girilirken özellikle Mesarya bölgesinde size çok büyük sorumluluk düşüyor.