Eski Maliye Bakanı Ahmet Uzun, Kıbrıs Genç TV'de program sunan Ali Kişmir'i, programa telefonla bağlanarak azarlamış. Azarlamış diyoruz çünkü yayında olduğum için doğal olarak Ali’yi izleyemedim. Ali, program konuğu CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu'yla sohbetini sürdürürken; bir yandan da programa gelen mesajları okuyormuş. Yorgancıoğlu'nun yasadışı iş yapan kendi partisinden olsa dahi bunun gereğini yapmaktan çekinmeyeceğini söylemesi üzerine, programa mesaj atan bir izleyici, Uzun'un bakanlığı döneminde bir arabayı para ödemeden aldığına dair bir iddiada bulunmuş. İzleyicinin mesajını okuyan Ali Kişmir, programı kapatmak üzereyken, eski bakan Ahmet Uzun yayına bağlanmış ve program sunucusu Ali Kişmir'i sert bir dille azarlamış.
Uzun, sinirli bir şekilde, "Bu basın özgürlüğü mü? Biri bir iddia ortaya atıyor ve sen de bunu canlı yayında okuyorsun. Bu olacak iş mi...Böyle iş yapılmaz. Şimdi ben üzerimdeki bu şaibeyi nasıl temizleyim?" diye öfkesini dile getirmiş. Bizim Ali’de Uzun'un bu çıkışlarını cevapsız bırakmayarak, "Sizin yaptığınız oldu mu şimdi? İzleyicimizin attığı mesajı okumayım mı? Ben burada programcıyım. Telefon açıp canlı yayında çocuk gibi azarlıyorsunuz. Bundan sonra nasıl program yapılacağına dair talimatlarınızı yazılı verin de biz de öğrenelim" demiş.
Ee Ali haksız sayılmaz. Mesajda ne geliyorsa bizde ekrandan onu okuyoruz. Bunda bizim bir kabahatimiz yok. Ama olaya Ahmet Uzun cephesinden bakarsak o da haklı sitemlerinde. Gerçekten de böyle bir şey yoksa boşu boşuna adı kullanılmış oldu.
Zaten Ahmet Uzun’la ilgili olarak geçmişte de binlerce şey yazılıp çizilmişti. Her halde Ahmet Uzun’la ilgili 10 yazı yazılıysa bunun 8’ni ben yazmışımdır. Ama durum da ortada. Ahmet Uzun “böyle bir şey yok” diyor. Geriye tek bir seçenek kalıyor Alicim! O da şu;
O mesajı atan numarayı arayacaksın, mesajında bahsettiği olayı ispatlamasını isteyeceksin. Eğer kişi mesajını ispatlayabilirse bende senle aynı anda Ahmet Uzun’u yerden yere vurum. Ama eğer mesajın sahibi dediği şeyi ispat edemezse o zamanda çıkıp ekrana o kişiyi bu topluma deşifre edeceksin. Çünkü artık elmalarla armutların karışmaması gerekiyor. Eğer biz bile haklı ile haksızı ayırt edemiyorsak izleyici bunu nasıl ayırt edecek değil mi? Bizim doğrudan yana olmak gibi bir misyonumuz var sevgili Alicim. O yüzden kardeş doğru neyse ortaya çıkar bizde gereğini el birliği ile yapalım o zaman.


Bir Bahar bir Umut
Diyaliz ve böbrek hastaları için 20 Mart’ta bir konser var. Sanatçı Bahar Gökhan ve Can Sözer’in yöneteceği Lefkoşa Belediyesi orkestrasının eşlik edeceği gönül şarkıları konseri. Biletler satışta çıktı. Hem bir bilet alın diyaliz ve böbrek hastalarına katkı sağlayın hem de güzel bir gece geçirin. En azından kulaklarınızın pası gitsin.


Hasan TAÇOY: Belinizdeki ağrılar yüzünden son günlerde epey ızdırap çekiyormuşsunuz. Umarız günün sonunda çektiğiniz bu ızdıraplar biran önce son bulur.
Sefa KARAHASAN: Ağustos ayında Gülseren yolları gözüküş. Yeni damat olarak askerlik biraz zor gelebilir sana. Neyse biz her zaman senin yanındayız kardeş.
Süha TÜRKÖZ: Hayırlı yaşlar öncelikle. Dün tüm gün sevdiklerinizden güzel sözler duymuş ve hayli mutlu olmuşsunuz.
Mert ÖZDEŞ: Bedelli askerlik için artık gün sayıyormuşsunuz. Biran önce bedelini öde de kurtul şu borçtan!
Gökhan GÜLER: Geceleri Girne’de bir mekânda toplanıp sabaha kadar kolasına oyun oynadığınız yönde çok ciddi bulgular var elimde.
Çağlar YÜKSEL: Şakacı olarak ekranlara yeniden dönmüşsünüz. Aman dikkat edin de bu seferde bir yerinizi kırdırmayın.
Aybars KARAATMACA: Bugün yapacağınız bir basın toplantısı ile Kuzey Kıbrıs Turkcell’in yeni hedeflerini ortaya koyacakmışsınız. Dört gözle bekliyoruz basın toplantınızı.
Vesile ERDOĞAN: Memlekete hoş geldiniz. Herkes tatilden dönerken siz tatil için ülkeye geldiniz.
Barış TİLKİ: Bağımsız şoför okulları birliği arı gibi çalışırken sizden ses seda yok. Bu gidişle sizin birlik bağımsız şoför okulları birliğine katılacak.
Fikret KELEŞ: .Dün Karpaz yarım adasına doğru bir uzanmışsınız. Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun da neler konuşuluyor bize onları bir anlatın. Gerçi bizim her şeyden haberimiz olur ama neyse…
Ali KİŞMİR: Kardeş doğum gününde iş kazasına uğramışsın. Hiç üzülme. Olur böyle vakalar ara sıra.
Tezel MERCAN: Son günlerde İbrahim Çakır’dağı aratmaz oldunuz. Hangi kanalı açsak sizi görüyoruz karşımızda. Yakında yazı yazmaya da başlarsanız hiç şaşırmayız.
Cemre SEZİNER: Bakıyorum da mutlu aile fotoğrafları paylaşır oldun sosyal medyada. Eski haşiri günlerinden artık eser kalmamış. Uslu çocuk olmuşsun. Aferin sana.
Latif AKÇA: Kurucu cumhurbaşkanımızın adına kurulan derneğin üye sayısı her gün biraz daha artıyormuş. Hadi bakalım kolay gelsin.
Ömer TATLI: Davetinizi aldım en kısa zamanda bölgeye geleceğim hiç merak etme. Bu arada hamsi çorbası da ısmarlayacak mısınız?
Deniz GÜRGÖZE: Bu meslekte hasta bile olsanız size zorla iş yaptırıyorlar. Şöyle evde yatsanız diğerleri gibi telefonları falanda kapatıp dinlenseniz.

GÜNÜN TWİTTİ:
@ugurkotan
posta gazetesi çalışanları olarak radikal bi karar aldık, 14 Şubat'ı halı sahada geçireceğiz...
GÜNÜN SÖZÜ:
“Daha önce de ifade ettiğim üzere yılların tecrübesi ile Sayın Derviş Eroğlu eğer bu kez bana destek veriyorsa ben bundan ancak ve ancak onur duyarım. Devlet işleri yürütülürken makamlar arasında uyum sağlanması son derece önemlidir.”
UBP Genel Başkan adayı Ahmet Kaşif
BİZİM TEMEL:
-Mahkemede hakim, Temel'e sormuş:
- Kiminle evlisin?
- Bizum kariylan! Hakim sinirlenmiş:
- E, herhalde, sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
- Duydum tabi, nasil duymadum!..
- Kimmiş?
- Bizum kari.