Son zamanların en artan suçları arasında yer alan ‘uyuşturucu madde kullanımı’ maalesef günden güne yaygınlaşmaya başladı. Özellikle küçük toplumlarda yaygın hale gelerek çocuklarımızı tehdit eden ‘uyuşturucu madde kullanımı’ önlem alınamaz boyuta geldi.

Günden güne artan kullanıcı sayısı yanında düşen yaş oranı üzücüdür. Buradaki en büyük sorumluluk biz ailelere sonra da Polisimize düşmektedir.

Özellikle ailelerin çocuklarına verecekleri öğütler, onların bu konuda bilinçlenmesi adına çok büyük önem arz etmektedir. Uyuşturucu madde kullanımı ile ilgili birçok insanın net bir bilgisi yoktur. Uyuşturucu madde kullanan kişi sayısı her ne kadar artsa da bu konuda bilgi sahibi olmayan ailelerin sayısı bir o kadar çoktur. Çocuklarını nasıl uyaracaklarını ve nasıl önlem alınabileceğini bilmeyen aileler, gelecek için endişelidir.

Polis Genel Müdürlüğü’nün dün akşam düzenlediği ‘’uyuşturucu ile mücadele’’ seminerine katıldım. Gençlerden çok ailelerin bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğine inananlardanım. Yani aileler ne kadar konuya vakıf olursa, çocuklarını da o yönde eğitebilirler. Eğer aileler bilgi sahibi olmadan fikir sahibi gibi davranırsa gelişim çağında olan çocuklarına yanlış yön vermekle kalmayacaklar, onların ‘bağımlılık yapan madde kullanımları’’ ile de yeteri kadar uyaramayacaklardır.

Geçtiğimiz gün bir polisin sentetik cannabinoid türü uyuşturucu ile yakalanması büyük bir tepki topladı. Kişiler yaptıkları hatalardan kendiler sorumludur, bunun bir kuruma mal edilmesini doğru bulmayanlardanım. Bir polis üstlendiği görevin sorumluluğunu taşıyarak, topluma örnek davranış sergilemelidir. Aksi takdirde toplumun polise olan güvenirliği sorgulanmaya ve zamanla da yitirilmeye başlanır. Bu yüzden bu tür olaylarda polis memurlarının isimlerinin bu tür olaylara karışması, toplum üzerinde farklı bir etki yaratır.

Git gide yaygın hale gelen uyuşturucu madde kullanımı polis içerisinden tutun da cezaevlerine, sokak aralarındaki yıkık dökük evlerden tutun da benzin istasyonlarına kadar her yerde bulunmaya başladı. Büyük paralar dönen en kirli işlerden biri olan uyuşturucu, gençlerin geleceğini tehdit eden en korkunç maddedir.

Bu konuda okullarda verilecek eğitimlerden, köylerdeki seminerlere kadar halk da bilgilendirilmelidir. Eğitimin yaşı yoktur. Eğer bir aile çocuğunu korumak istiyorsa önce çocuğunu nasıl koruyacağını bilmeli ve sonra bunu çocuğu üzerinde etkili kılmalıdır.

Bu konuda Polis Genel Müdürlüğü’ne büyük görevler düşerken, ailelerimize de bir o kadar görevler düşmektedir.

‘Uyuşturucu son nokta’ olursa geleceğimiz şekillenemez. İşte gelecek için ‘uyuşturucu son nokta’ olmadan çocuklarımızı eğitelim.