Dünyamızda bazı ülkelerin doğal yönden nadide yerleri olduğu gibi KARPAZ da adamızın en nadide yerlerinden biridir. Karpaz'da belirlenen özel koruma bölgeleri, milli park özellikle ve özellikle korunması gereken yerler olarak tesbit edilirken tüm Karpaz da özellikle korunması gereken bir yerdir. Korunması ve sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi suretiyle bölgesel kalkınmaya dolayısı ile ülkenin kalkınmasına katkı koyması beklenir.

Bu yapısı ile Karpaz, sadece Karpazda yaşayanlar için değil ÜLKEMİZ için ÜLKEMİZİN SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİŞMESİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR. Bunun herkes tarafından dikkatle not edilmesi gerekir. Karpaz hepimizindir, Karpaz ülkemizin sürdürülebilir gelişiminde önemli bir sermayemizdir. Farklı yeşilliği, maviliği, Akdeniz bitki örtüsünün en nadide görüntüsüne sahip, özel küçük ve devasa kumulları, denizi, martısı, eşekleri, endemikleri, tepeleri, eşsiz güzellikteki kumsalları, beyaz, sarı kumları, kayaları, taş evleri, tarihi eserleri, efsaneleri, insanları, otantik yolları, her kıvrımında karşınıza eşsizlik çıkaran kıvrımları ve daha sayılabilecek unsurları ile Karpaz bir bütündür. Karpaz bizimdir, Karpaz çocuklarımızındır.

Küçük adamızda sürdürülebilir turizme sunabileceğimiz en nadide yerlerimiz heba edilmektedir. Hükümetler sürekli göstermelik, oy uğruna sözde hizmetlerle bölgeye saygısızlık yapagelmiştir.
Yıllardır, Milli park dendi? Milli park yasasını bile çıkarılmadı, Milli Park’a, çevre koruma bölgelerine yönelik alınan yasal kararlar da her fırsatta delindi, veya bu kararlara aykırı hareket edenler cezalandırılmadı. Milli Park dediniz? milli park yapmak için hiçbir yatırım yapılmadı? Hiçbirşey yapmanın yanında orada gecekondu gibi kontrolsüz yapılaşmaya, işportacı tarzı, ülkemize özgü olmayan ürün sergilerine, manastırın bakımsızlığına ses çıkarılmadı.

Milli parkdaki Karpaz eşeklerine bakılsın diye Bakanlar Kurulu Kararları ile yıllardır bölgeye bütçeden kaynak aktarılmaktadır. O kaynağın nereye harcandığı belli değil, meğerse bölge halkının da bu kaynaktan haberi yokmuş!

Yıllardır, yurtdışı turizm fuarlarında altın kumsal bir resim olarak pazarlandı. Altın Kumsal gibi bir turizm ürününe sahip çıkılmadı ve orada hareketli kumulların yok edilmeye başlandı. Ayrıca kumullar üzerine beton dökülerek kaçak olarak yeni konaklama bölümleri yapılmaktadır.

Karpaz’ın KALDIRMA KAPASİTESİ hiç düşünülmemektedir. Dipkarpaz köyünden Zafer burnuna kadar olan alanda on binlerce insanın gelip, yabancı DJ lerle müzik festivali yapılmasına izin verilmiş!. Onbinlerce insanın bölgede yaratacağı deformasyon, atıkları, Karpaz gibi nadide korunması gereken bölgemizin nasıl kaldırabileceği düşünülmemektedir. Daha sonra geriye dönüşü olmayacak bir sonuçla karşı karşıya kalınacağı izin verenlerin umurunda değil. Geleceklerin konaklaması için kurulması planlanan kaldırılabilir yapıların dahi onbinlerin gelmesi ile nasıl bir tahribat yaratabileceğini düşünmekten aciz olunduğu anlaşılmaktadır. Onbinlerin altın kumsalda plaj veleybolu oynadığını düşünün. Her birinin elinde içeçeği, yiyeceği, hareketi, ihtiyacı .......... Karpazlı festivale gelenlere yiyecek satacak, arazi kirası kazanacak diye, gelecekte ülkenin kazanacağı gelir, belki de iyi bir düzenleme ile dünyanın 7 harikası arasına girebilecek bir ürünü "Karpaz" yok edilecektir ve Karpaz sıradan bir ürün haline gelecektir.

Dünyada bazı ülkelere giderken turistler eğitimden geçirilmekte hatta belli sayının üzerinde gidilmesine izin verilmemektedir ki gittikleri yerde bölgeye zarar vermesinler, o bölge önemli bir yerdir çünkü, buna "Responsible (Sorumluluk) Turizmi" denmektedir. İzin verenlerin bundan haberleri varmı?

Tüm Dünyanın Karpazı, "eşsiz güzellikleri, kumsalları, endemikleri, eşekleri, kablumbağaları, altın kumsalları, faunası, tarihi eserleri ve kültürü " ile bilmesini sağlamamız gerek, bu zor değildir. Kesinlikle Karpazın yabancı müzik ve DJ lerin geleceği bir müzik festivali ile bilinmesinin önüne geçmeliyiz. Karpaz bir marka olma yolundadır.

O nedenle, Dipkarpaz köyünden itibaren otantik bir yönü olan mevcut yolu korunması ve otobüs dahil araçların güvenli geçebileceği bakımlı bir yapıya getirilmesi gerekmektedir.


Yıllardır beceriksiz, günübirlik, popülist kararlarla Karpaz bölgesinin gelirini artırılmadı. Eko pansiyonlar konusunda başarısız olunmuştur, Milli Park konusunda olduğu gibi bu insanlar da ortada bırakıldı. Yanlıştan dönmek yerine yine geçici bir rahatlama yaratılmaya çalışılmaktadır. Ancak Dipkarpazlılara göstermelik hizmet yapılacak diye tüm toplumun değerlerini, geleceğini yok etmeye kimsenin hakkı olmamalıdır. Artık kişileri değil bölgesel kalkınmayı toplumun gelişimini düşünülmelidir.

Karpaz turizm ürünü korunarak geliştirilmelidir ki bu ürünü hem kilte hem de özel ilgi turizmi için gelen turistlere pazarlanabilsin, bu yolla eko turizm, özel ilgi turizmden ülkemizin hak ettiği geliri sürdürülebilir bir şekilde elde edebiliriz.

Tekrarlamak gerekirse: Dipkarpaz köyünden Zafer burnuna kadar olan bölgedeki yol genişletmesi durdurulmalı ve uygun bir şekilde yol düzenlenmeli, Altın kumsaldaki izinsiz yapılaşmalar ile kumulların tahribatı durdurulmalı ve ayrıca öngörülen bölgede onbinlere yönelik müzik festivaline hiçbir şekilde izin verilmemelidir.