UBP’de aylardır süren çekişme hükümeti kilitlemeye kadar gitti. Kurultay sürecinde çok az oyla genel başkanlığı kaybeden Ahmet Kaşif, Başbakan İrsen Küçük’ün yurt dışında olmasını fırsat bilerek, “hükümete güvensizlik” imzalarını topladı. Serdar Denktaş’ın evinde gerçekleşen bu toplantıya CTP’nin de katılmasıyla, senaryo gerçekleşti. ABD’de olan Başbakan İrsen Küçük apar topar yurda dönme kararı aldı. İlk önce CTP başkanı Özkan Yorgancıoğlu ile telefonda görüşerek, erken seçimi kendisinin de istediğini, ancak tarzın yanlış olduğunu vurgulayan bir görüşme gerçekleştirmiştir. Döndüğünde yüzyüze görüşüp anlaşmayı teklif etmiştir.
İrsen Bey’in yurt dışında olmasını fırsat bilem muhalif kanat hem kendi siyasi hayatlarını, hem de UBP’nin tabanının yara almasını sağlamıştır. Ne gariptir ki, bu senaryo 92-93 yıllarında da “Dokuzlar Hareketi” olarak gerçekleşmişti. O dönemde UBP başkanı Derviş Eroğlu’na dönemim Cumhurbaşkanı olan Denktaş tarafında olan milletvekilleri UBP’den ayrılmış ve Demokrat Parti’yi kurmuşlardır.
Sene 2013; bu kez Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve onun tarafında olan 10 milletvekili bu kez kendi genel başkalarına bayrak açmış, partiden kopma noktasına gelmişlerdir. Bu harekete 10 kişi destek vermesine rağmen, sekiz kişi imza vermiştir. Böylece bu harekete de “Sekizler Hareketi” diyebiliriz.
Bundan sonra UBP’de siyaset zemini bulamayacak olan bu siyasilerin büyük ihtimalle parti ile ilişkileri kesilip, yeni bir parti kuracaklardır. 1992 yılındaki hareket sonucunda UBP’den kopan milletvekilleri Yeni Doğuş Partisi’ni de yanlarına almış, genel seçimlere o şekilde girmişlerdi. Bakalım şimdi bu kopuş sonucunda, genel seçimlerde nasıl bir oy dağılımı olacak? Çok güçlü birkaç işadamı da bu harekete ciddi destek vermektedir.
Diğer taraftan CTP’de genel başkanlık seçimi vardır. Bu seçimde iki aday yarışmaktadır. Büyük ihtimalle başkan değişecektir.
Nereden bakarsak bakalım, gerek kopanların, gerekse CTP’nin zamana ihtiyacı vardır. Seçimler ancak
Başbakan İrsen Küçük yapmış olduğu açıklamada “Bazılarımız kuyularımızı kazıyor. Sözde bizi zora sokma adına, partiye zarar veriyorlar. Yetkili organları toplayacağım. Gereği yapılacaktır…” şeklinde bir demeç vermiştir.
Türkiye Başbakanı ve Kıbrıs işlerinden sorumlu bakan da bu gelişmeleri yakından takip etmekteler. Gerekli telefon görüşmeleri de yapılarak İrsen Bey’i bu konuda yalnız bırakmamışlardır. Bakalım bu gelişmeler UBP’den hangi partiyi doğuracaktır? Bazı parti isimleri şimdiden zikredilmeye başlanmıştır. İçlerinde Ulusal Kurtuluş Partisi, Halkın Birlik Partisi gibi isimler geçmektedir. Yakında her şeyi hep birlikte göreceğiz.