Hükümet düştü, düşecek, düşüyor derken en sonunda DÜŞTÜ!!!

Bugün yaşananlar belki de uzun süreden beridir herkesin beklediği bir sonuçtu.

Hükümetin uzun süreden beri can çekiştiği ortadayken düşmemesi olası değildi tabi ki. Aslında son dakika bir sorun yaşanacağına inanıyordum.

Yanılmışım… Hükümetin düşmesi bugün muhalefet partileri mutlu etti ama UBP tabanı bu yaşananlar için alarma geçti. Yani parçalanmak üzere olan UBP’yi toparlamak adına girişimler başlatıldı. Partinin kan kaybetmesi UBP tabanını üzdü. Eski insanlar hem sözlerine hem de işlerine sadık olurken, değerlerine ve bir de partilerine sahip çıkan kişiler olarak bilinirler. Bugün UBP’nin kan kaybetmesini göze alamayan insanlar vardır. Yaşanan bu olaylar da UBP içerisinde alarm verdi. Partiye yeni gelen UBP’lilerin UBP’ye sahip çıkması beklenirken esas ipi göğüsleyen UBP’liler eskiler… Bugün UBP’yi kurtaracak olanlar taban dediğimiz ve UBP’den şaşmayan eski neferler.

Gelelim Cumhurbaşkanı Sayın Eroğlu’na!

Sanal ortamda Avukat Sayın Hakkı Celal Önen bir soru yöneltti ortaya… Soru şuydu; ‘YSK'nın 01 Haz. 2013 tarihli bildirisinin 2 maddesine göre" Devlet hizmetinde Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve......... Daire, kurum ve kuruluşlarda.......... her ne ad altında olursa olsun atama ..........yapılması durdurulur" denmektedir. Bu durumda Cumhurbaşkanının BAŞBAKAN ataması bu yasak içine girer mi, girmez mi?’… Evet bu konu şu sonucu doğuruyor.

Cumhurbaşkanı beklide hükümeti kurma görevi vermez ve mevcut hükümet ile 28 Temmuz tarihine kadar süreci devam ettirir.

Cumhurbaşkanı yarın istifasını sunacak olan Başbakana yeniden hükümeti kurun elbette ki diyemez. Cumhurbaşkanı tarafsız olmak zorundadır. Bu sürecin çok hassas bir süreç olduğunu bilen Cumhurbaşkanı henüz bir açıklama yapmadı. Açıklama yapmamıştır ama duruşu ile aldığı tarafı belli etmiştir. Bu UBP tabanını her ne kadar rahatsız etse de Eroğlu taşlarını açık oynamamış ve gerekli tedbiri almıştır.

Bu akşam UBP’den gelerek DP kanadı altında birleşen 8 vekilin güçlerini gösterme gecesiydi. Sayın Kâşif önemli bir açıklama yaparak ‘tek başına iktidarız’ demiştir. Hâlbuki bugün parçalanan UBP her ne kadar kan kaybetmiş olsa dahi unutulmaması gereken en önemli şey de UBP’nin neferleridir. Yani UBP küllerinden yeniden doğacaktır.