Her insanın hayatında kırılma noktaları vardır.
O noktadan sonra artık bir daha hiçbir şey ve hiç kimse eskisi gibi olmaz, olamaz.
Türkiye’de son on gündür devam eden Gezi Parkı Olayları da ülke siyasi tarihi açısından önemli bir kırılma noktasına işaret ediyor.
Bana sorarsanız bundan sonra Türk siyasetinde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Tüm bu süreçler yaşanırken hem demokrasi hem de Türk medyası büyük bir sınamadan geçti.
Ve sonuçta ikisi de sınıfta kaldı.
Medyada konuya dair sağlıklı bir haber izlemek imkânsız hale geldi.
Olay uzun süre ört pas edildi yok farz edildi.
Oysa ülkede büyük bir kırılma yaşanıyordu.
Hatamıdır, kastimidir bilinmez ama televizyonlarda yapılan hatalar sosyal medyaya yer aldı, eleştiri konusun oldu.
Öncelikle Türkiye Radyo Televizyon Kurumu “göstericiler Ankara’da bayrak yaktı” haberini gündeme taşındı.
Görüntüler yayınlandı bu konuda ekranlarda haberler yer aldı.
Oysa daha sonra yapılan araştırmalar sonucunda görüntülerin 2010 yılında PKK’lıların Dolaptere’de bayrak yaktığı olay olduğu ortaya çıktı.
Haber külliyen yalan çıktı.
Diğer bir önemli hata ise CNN Türk ekranlarında yapıldı ve kanal tepkileri yeniden üzerine topladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir hafta önce yaptığı konuşma canlı' diye duyurdu.
CNN Türk spikeri Saynur Tezel kendi programının bitiminde Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını anons etti. Tezel'in "Başbakan Erdoğan şu an Afrika'da bir açıklama yapıyor" diye anons ettiği konuşma oysaki bir hafta öncesine aitti.
Cihan Haber Ajansı'na ait olan görüntülerde Başbakan Erdoğan'ın, Topçu Kışlası hakkındaki açıklaması yer alıyordu. Acaba bu anonsu yaparken yayıncısından, spikerine, sescisinden yönetmenine kadar ne hissettiler merak ediyorum.
NTV’den bahsetmiyorum bile onlar zaten olayı uzun süre tamamen yok saydı.
Çalışanlar bir yandan olayları takip ederken, öte yandan kendi kanallarında konunun yer almayışını nasıl değerlendirdi bilinmez ama eylemciler kanalı bastı. Çok da iyi yaptı.
Önemli bir izleyici kitlesini kaybeden NTV bana göre bu olayla iyiden sarsıldı.
Bizde de benzer kayışlar yaşanmadı değil.
Demokrat Bakış olaylara dair haberleri sadece iç sayfalardan verirken, Güneş gazetesi bu olayları hiç yaşanmamış farz etti.
Bu yüzyılda onlar göstermeyince hiçbir şey duyulmaz bilinmez sanıldı.
Büyük bir yanılgı yaşandı.
Çünkü artık sosyal medya vardı ve medyanın belki de en güçlü bacağını oluşturuyordu.
Tüm bunlara karşı Can Dündar da bir eylem başlattı.
Taksim direnişini cep telefonu ile kaydedenler www.facebook.com/gezidirenisi adresine görüntüleri kaydediyor ve konuya ilişkin yapılacak belgesele katkıda bulunabiliyordu.
Dündar’ın açıklamasına göre görüntüler binleri aşmıştı.
Sonuç mu günümüzde artık hiçbir şeyin saklanıp, çarpıtılamayacağı gün gibi ortaya çıkmış oldu.