Kıbrıslı Türklerin tarihinde habercilik alanında önemli bir yere sahip olan Türk Ajansı Kıbrıs bu yıl 40’ncı yaşını kutlamaya hazırlanırken çalışma prensipleri ve görev, yetki ve sorumluluklarına yönelik işlevsel olarak birçok soru işaretini de bugünlerde beraberinde getiriyor.

Bir daktilo ile eski bir binada başlayan bu serüvende çok değerli gazeteci ağabeylerimiz ve muhabirler bir çok imkansızlıklar içerisinde emek verip halkı ve devlet yetkililerini bilgilendirmek için ellerinden geleni yaptılar. Ve halen bu kurumda çalışan arkadaşlarımız da ellerinden geleni yapıyorlar.

Ama gelin görün ki Ocak 2007’de çağdaş bir binaya kavuşturulması için atılan T.A.K Merkez binası temel atma tarihinden günümüze kadar pek de ilerleme kaydedilmediğini görmek ve halen köhne bir bina içerisinde dar teknolojik imkanlarla tıkış tıkış çalışmak zorunda kalan personelin üst düzeyde verimli çalışmasını da beklemek biraz zor.

Türk Ajansı Kıbrıs çalışma prensibi olarak 6 siyasi Yönetim Kurulu üyesine ek olarak Ana Muhalefet partisi, Gazeteciler Birliği ve Basın-Sen temsilcileri ile birlikte 9 üye tarafından yönetilmekte! Ve çalışanların ita amiri olarak da aylardır atanamayan Müdür’e vekaleten bir Müdür Muavini ve 3 Amir tarafından sevk ve idare edilmektedir.

İvedi bir şekilde yasal olarak yeniden yapılandırma sürecine girmesi gereken T.A.K’ın siyasi yapıdan arındırılarak tarafsız bir yapıya kavuşturulması ve hizmet alanını genişletmesi gereklidir ki siyasi vesayete ve baskıya yönelik hizmet vermeye zorlanamasın. Mevcut yapısı ile zaten Yönetim Kurulu’nda 6 siyasi atamanın bulunduğu bir Kurumun hareket alanı ne kadar geniş ve rahat olur gelin siz düşünün. Velev ki Yönetim Kurulu üyelerinden baskı ve yaptırım gelmese bile bazı siyasiler bazen müdahalede kendilerini hak sahibi görüyorlar nedense !!

Öncelikle devlete ve halka hizmet veren bir haber alma ve verme ajansının nasıl bir çalışma prensibine ve yapıya sahip olacağı enine boyuna tartışılmalı ve şuan yine Dışişleri Bakanlığı çatısı altında adını son yıllarda neredeyse hiç duymadığımız Tanıtma Dairesi ve Enformasyon Dairesi hedef ve görevlerini de revize ederek aktif bir yapıya getirilmesi yönünde yapılması gereken unsurlar net bir şekilde ortaya konmalıdır. (daha sonraki yazımda bu konunun bağlantısına da değineceğim)

Yukarıda da bahsettiğim gibi tarafsız bir yapıya kavuşturulacak olan bu yapı, hem alt hem üst yapısal açıdan hem de personel açısından desteklenerek geliştirilip özgür bir yaşam ve çalışma hakkına da sahip olmalıdır.

Mevcut yapısı ile mesaisinin büyük bir kısmını bugün erki elinde tutanlara ve erki elinden bırakmak istemeyenlere harcayan ve haber değeri olmayan bir çok etkinlik, ziyaret ve açılışı haberleştirme gailesine düşürülen bir Kurum sadece belirli bir zümreye hizmet eder ve amacından da git gide uzaklaşır. Baskı altında aba altından sopa gösterilerek mesleklerini icra etmeye zorlanan personelin meslek etik değerlerine uymaması isteniyor neredeyse…

Tarafsız ve gerçek habercilik ilkeleri ile hareket etmesi gereken bir kurumsal yapı, demokratik bir ülkede yaşama gailesinde olan tüm fertlerin arzusudur.

Basının bir güç olduğunun farkında olanlar şu anki T.A.K’ın tarafsız bir yapıya kavuşturulmasını ve kurumu silahı gibi kullanma gücünü ellerinden kaçırılmasını tabi ki istemeyeceklerdir.
*Gelecek yazımda yapısal ve içerik olarak nasıl bir T.A.K veya Haber Ajansı yapısına cevap arayacağız…