İki gün önce Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkemize ‘’Asrın projesi’’ adı altında muhteşem bir açılış töreni ile açılışını gerçekleştirdiği su projesinde bir ay olmadan sorun yaşanmaya başlandı.
Tabi önce sosyal medya üzerinden patlak veren haber daha sonra internet haber sitelerine düştü. Her ne kadar gerçekliği var sorgusu sorgulandı. Daha sonra Türkiye’den ve ülkemizden peş peşe bu konu ile ilgili ‘’asılsız’’ adı altında yalanlamalar geldi. Yani ‘’ateş olmayan yerden duman çıkmaz’’ diyecek olsa da birileri ‘’dumanın kendi kendine çıktığı’’ savunuldu. Hükümet yetkilileri, Mersin Anamur’dan gönderilen suyun yönetilmesi konusunda Türkiye’nin ‘’özelleştirme’’ önerisini kabul etmeyerek, belediyelerin yetkilendirilmesi konusunda ısrar etmesi Türkiye’nin su akışını durdurmasına neden olduğu savunulmuştu. Bu konunun gün gibi patlak vereceği ortadaydı. Yani şimdi kriz çıkmamış olabilir ama yarın çıkmayacağının garantisi de yok. Her ne kadar belediyelerimiz suyun yönetimine talibiz deseler de Türkiye’nin bu olaya sıcak bakmayacağı ortadadır.
Türkiye’nin istemediği hiçbir şey olmayacaktır. Düşünün size milat sayılabilecek bir projenin refahını sunan bir ülke, yönetimde ne kadar söz hakkı olmanıza izin verebilir ki? Öncelikli söz hakkı size bu kaynağı yaratanlarındır. Türkiye’nin bugün KKTC’ye aktardığı kaynakların miktarı küçümsenemez. Özellikle TC Elçiliği’nin Belediyelerimizin projelerine ödediği miktarlar dudak uçuklatacak miktarlardır. Bu kaynakların kesilmesi halinde Belediyelerimiz ayağa kalkmakta zorlanır. Kendi kaynaklarımızla projelere maddi kaynak ayırmakta zorlandığımız ortada iken TC Elçiliği’nin var olan katkılarını hiçe saymamız hata olur.
Eğer Türkiye su konusunda bu kadar ciddi boyutta tepki koymuşsa işte o zaman sorun büyük demektir. İki ülke arasında bugüne kadar kriz yaşanmamış ve ‘’su’’ konusunda kriz yaşanırsa işte o zaman yazık olur. Birileri ‘’Asrın projesini’’ ‘’Asrın krizi’’ haline çevirirse işte o zaman vay halimize…
Tabi ki tüm bu iddialar iki ülkenin yetkili makamları tarafından yalanlandı. TC Elçiliği de sanki kaynaklarında sıkıntı yokmuş havası estirse de bir takım sıkıntılar su yüzüne çıkmaya başladı bile. Her ne kadar Belediyelerimiz BESKİ’nin bu tutumuna destek verse de bir takım sıkıntıları göğüslemeye de hazır olmalıdırlar. Yarın Türkiye gerçek anlamda suyun akışına engel olur ve ültimatomlar verirse yıllardır hayal edilen her şey suya düşer.