CTP’de tuhaf şeyler olmaya devam ediyor. Bir taraftan parti içinde Helva Araştırma Komisyonu (HAK) kuruluyor diğer yandan olası koalisyon seçenekler içinde parti içinden farklı sesler yükseliyor.
Meclisteki çoğunluğa sahip olan CTP’nin nasıl bir hükümet formülü ile kamuoyunun karşısına çıkacağı bayram sonrasına kalırken kafalardaki soru işaretlerine her gün yenileri ekleniyor. Partinin bir kısmı UBP ile koalisyon derken bir diğer kısmı DP ile koalisyonu seslendiriyor.
Dün Radyo Havadis’te Ali Bizden’inprogramına konuk olan CTP eski genel başkanı ve Gazimağusa milletvekili Ferdi Sabit Soyer;partinin daha önceki önderi Mehmet Ali Talat’ın “UBP-CTP koalisyon kursun” önerisini “değerlendirmek istemem. Memleketin daha önemli konuları var. Denizdeki balığı şimdiden tartışmamak lazım. Bu benim alışkanlığımdır. 50 hükümet kurulup 70 tanesinin bozulduğu bir dönemde somutlaşma olmadan değerlendirme yapmam” dedi ve bir yerde Talat ve ekibine bir göndermede bulundu.
CTP içindeki çatlaklar hızla büyürken bir taraftan HAK araştırmaları sürüyor öte yandan partinin eski iki genel başkanı medya üzerinden hesaplaşıyor.
Eski genel başkanlardan Ferdi Sabit Soyer “Sayın Talat'ın UBP-CTP koalisyonu önerisini doğru bulmam.Talat'ın UBP eski UBP değildir sözleri, erken söylenmiş sözlerdir" derken Soyer’den önceki dönemde CTP’nin başında olan Talat ilse koalisyon için CTP-UBP’yi işaret etmişti.
Talat katılığı bir televizyon programında yeni hükümeti ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştı; “Hükümet modeli olarak bir koalisyon hükümeti olacağı belli. Bence en doğru ve mantıklı hükümet modeli bir CTP-UBP hükümetidir. Neden? Çünkü UBP eski UBP değil. Genel Başkanı Genel Sekreteri değişti. Eski anlayışlardan arındı. Halk gerekli cezayı verdi. Umarım gerekli dersi almışlardır. UBP’nin daha homojen bir yapısı var. Yani hepsi de UBP’lidir. Demokrat Parti-Ulusal Güçler gibi düne kadar UBP den ayrılan bir gurubun devşirilmesi ile oluşan bir parti değil. Diğer nokta sayısal olarak Anayasayı bile değiştirebilecek bir çoğunluk sağlayabilirler. Ki bu bir ihtiyaçtır. Bir diğer nokta DP Sayın Derviş Eroğlu’nun kanatları altındadır. Sayın Eroğlu DP için bir vesayet odağıdır.”
Şimdi Talat’ın bu sözlerini değerlendiren Soyer , Talat’ın değerlendirmelerini doğru bulmadığını açıkladı ve CTP içinde kaynayan kazanın altına bir odun daha attı deyim yerindeyse….


Basın-Sen’de kimlik bunalımı

Bir basın emekçisi aşağıdaki elektronik postayı göndermiş. Adının gizli kalmasını istediği için buradan paylaşmıyorum. Eğer başkan Darbaz yanıt vermek isterse ona da köşemiz sonuna kadar açık olduğunu hatırlatmak isterim. Zira son zamanlarda bu konu ülke gündeminin bile önüne geçmeye başladı. İşte bize gelen e-posta.
“Sevgili Alihan, öncelikle cesur yorumlarını ve yazılarını her gün takip ediyoruz. Kurum içinde en çok okunanlardan birisi sensiz. Geçen hafta sonu katıldığın bir programda Basın-Sen başkanına söylediklerinde de sonuna kadar haklısın.
Basın Emekçileri Sendikası’nın çok ciddi bir kimlik bunalımı yaşıyor.Uzun yıllardır sendikanın başkanlığını yürüten Kemal Darbaz, geçengünYunanistan devlet televizyonu ERT çalışanlarına destek veren bir açıklamaya imza attı. Darbaz, bu açıklamanın mürekkebi kurumadan KKTC devlet haber ajansı TAK çalışanlarının grevini haksız bulduğunu söyledi.
Uluslararası ilişkilere büyük önem veren ve sendikal ziyaret adı altında aileleriyle birlikte çıktıkları dünya turlarıyla ünlenen Darbaz yönetiminin Yunanistan’daki meslektaşlarına destek olması çok normal de TAK çalışanlarının grevini, bir işveren sendikası ağzıyla eleştirmesine anlam veremedim.
Hele bir çalışan sendikasına, vardiya sistemini savunmayı hiç yakıştırmadım. Darbaz daha önce de benzeri açıklamalarda bulunmuş, Yalyalı’nın icraatlarına destek vermişti.Anlaşılan, Darbaz ve Hüseyin Yalyalı’nın kişisel çıkarları için bir platform gibi kullandığı Basın Sen, Yalyalı’nın müdür olmasıyla işveren sendikası oldu. Basın emekçileri buna göz yumacak mı? Açıkçası çok merak ediyoruz. “

İrsen KÜÇÜK:Bugünkü parti meclis toplantısı hayli hareketli geçeceğe benziyor. PM’den sonra da basın toplantısı düzenleyecekmişsiniz.
Sunat ATUN:Alınan karara en sert tepkiyi siz vermişsiniz. Bakalım bugünkü PM’de neler söyleyeceksiniz.
Dr. Faiz SUCUOĞLU:Ben size demedim mi çok fazla uzaklaşmayın diye. Aha da Portekizlerden şimdi dönüş için uçak ararsınız.
Mustafa GÖKMEN:Çok ama çok geçmiş olsun. Umarız en kısa sürede yeniden sağlığınıza kavuşursunuz.
Dr. Özdemir BEROVA:Mazbatayı aldıktan sonra ilk iş olarak birlik başkanlığından ayrılmışsınız. Oldukça duygusal bir veda töreni gerçekleştirmiş arkadaşlarınız size.
Kemal DARBAZ:BRT’ye cami konusunda hala daha sessiz kalacak mısınız? Bu konuda ne zaman bir açıklama yapmayı düşünüyorsunuz.
Bertan ZAROĞLU:Tufan Hoca’dan talep ettiğiniz dostluğu kazanabildiniz mi? Bu arada talep konusunda bir açıklama yapmanız gerekiyor.
TufanERHURMAN: Hataylılarla yaptığınız söyleşi onları ziyadesi ile etkilemişe benziyor. Zira dört gözle bayramda kendilerini ziyaret etmenizi bekliyorlar.
Turgay DENİZ:Deniz Plazanın geleneksel iftar yemeği bu yılda bereketli geçmiş. Allah cümlenizden razı olsun.
Mehmet HARMANCI:Bakan olmazdan önce Gezi parkındaki ağaçlar için eylemlerde boy gösteriyordunuz. Şimdi Gönyeli’de ağaçlar kesiliyor ama siz oralı bile olmuyorsunuz.
Olgun ÜSTÜN:KKTC’nin en genç haber spikeri olarak sizin karşınızda akşam bayağı terledim doğrusu. Umarız geçer not almışızdır sizden.
Ahmet Melih KARAVELİOĞLU: İktisat Bankasının yeni kredi kartlarını dört gözle bekliyoruz. Bu arada yeni kartlarla beraber başka sürprizler de hazırladığınız yönde haberler geliyor bize.
Ahmet BENLİ:Gönyeli girişindeki ağaçları teker teker kesiyorsunuz. Bunu yaparken de çaktırmadan yapmaya özen gösteriyorsunuz. Ama halk gerçekleri görüyor bilesiniz.
Çiğdem AYDIN:Bayramda herkes sizi tatile çıktığınızı zannederken siz meğerse haldır haldır çalışıyormuşsunuz. Hayırdır bayram öncesi ne hazırlığı bu…
Mustafa GÖÇER (Çatlı):Karpaz’a balık almaya gidiyorum diye çıktınız ve 3 gün geçmesine rağmen geri dönmediniz. Bayramda da Karpaz’da olacaksanız haber verinde boşuna gelmeyelim size.
Ferda EKİNCİ:Herkes yurt dışında tatile giderken siz ülke içinde tatil yapma kararı almışsınız. Turizmciler aldığınız bu karardan ötürü sizi kutlamalı.
Ezcan ÖZSOY:Kısa bir süre önce rahatsızlanan Ersin Tatar’ın mazbatasını siz almışsınız. Ee o mazbatanın alınmasında sizinde katkınız oldu.
Kenan AKIN:Bundan tam 30 sene evvel sizin yanınızda söylenmiş bir söz varmış. Bu sözü kamuoyu ile paylaşmayı düşünüyor musunuz?
Sadık GARDİYANOĞLU: Kritik parti meclisi öncesi tüm ilçe yönetim kurulunu ve örgüt başkanlarını toplantıya çağırmışsınız. Bakalım nasıl bir sonuç çıkacak bu toplantıdan.



GÜNÜN SÖZÜ

"KKTC'de fiyatlar Türkiye'dekinin 2-3 katıdır, Kuzey Kıbrıs'ta 1 milyona yakın nüfus vardır, Sorun, Mersin Gümrük Kapısı'nın KKTC'ye kapalı olmasıdır, Türkiye'nin yaptığı yardım ithalatla tekrar geri dönmektedir, Programın amacı Kıbrıs Türkü'nü kalkındırmak değil, Türkiye'den daha az para göndermektir, Türkiye'den gelen para zaten Türkiye'den gelenlere harcanmaktadır, Programın amacı Türkiye sermayesini Kuzey Kıbrıs'a getirmektir, Kıbrıs Türkü'nün öz varlıkları peşkeş çekilmektedir"
Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça

BİZİM TEMEL
Sabah saat 9'da PerizatHanımTemel’esormuş :
-"Temelciğim, kahvaltı ister misin? Biraz kızarmış ekmek, peynir, reçel, çay, yumurta filan?"
Temel ; -"Yok be canım.. Bu Viagra iştahımı kesti."
Öğlen saat 1'de Perizat Hanım yine sormuş:
-"Temelciğim, sana yemek vereyim mi? Köfte, pilav, fasulye, yoğurt filan?"
Temel yine ; -"Yok be canım.. Bu Viagra iyice iştahımı kesti."
Akşamüstü saat 5'te, Perizat tekrar sormuş:
-"Biraz çay ister misin? Yanında da çikolatalı bir pasta, biraz tuzlu börek?"
Temel yine ; -"Bu Viagra iyice iştahımı kesti." diyerek reddetmiş.
Akşam saat 8'de, Perizat sormuş;
-"Sana güzel bir salata, ızgara bir balık, biraz meze ve bir kadeh de rakı vereyim mi?"
Temel yine ; -"Bu Viagra..." diye başlarken
Perizat ; -"Yetti be...Kalklanüstümden artık... Açlıktan gebereceğimmm. .."